AKP’nin Fetullah Gülen cemaatiyle kurduğu koalisyon kanlı bir kavga ile bitince “hüzünlü gurbetçi Hoca Efendi” terör örgütü lideri, cemaat ise FETÖ oluverdi. Lakin AKP, Fetullahçılarla yürüdüğü paralel yollar ayrılınca farklı tarikat ve cemaatlerin koluna girdi.
15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası Gülen Cemaati’nin kamudaki tasfiyelerinin ardından onların boşalttığı yerlere AKP’ye yakın cemaat ve tarikat üyelerinin yerleştirildiği kamuoyunun geniş kesimlerince dillendiriliyor. Yine, CHP Milletvekilerinin açıklamaları ve hazırladıkları raporlar pek çok tarikatın- cemaatin yeni dönemde güçlendiğine dair veri sunuyor.
CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Menzil tarikatının devlet kadrolarına yerleştirildiğine dair şu açıklamalarda bulunmuştu:
” Özellikle son 14 yıldır AKP iktidarına hakim olan, devlet kadrolarını cemaatlere terk etme politikası acı bir fatura ortaya çıkartmış ve ne yazık ki Cumhuriyetimiz ağır bedel ödemiştir. Darbeyi ‘Allah’ın lütfu’ olarak değerlendiren AKP iktidarı, başta Cumhuriyet’in kurucu değerleri ve toplumun farklı kesimlerini dışlayarak, ‘devleti yeni baştan kurma’ hayallerine dalmıştır.
Bilindiği üzere AKP iktidarının, iktidarda kalmak için işbirliği yaptığı tek cemaat ve tarikat Fetullah Gülen Cemaati değildir. Belki bu Cemaat ile çok fazla içli dışlı olmuş, iş yapmıştır ancak Türkiye’nin bilinen diğer tarikatları da bu dönemde, AKP iktidarı için ‘al gülüm ver gülüm’ dostluğu içinde etkinleşmiştir. Menzil tarikatı da bu yapılar arasında son dönemde en etkin olanlarındandır.”
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ise, üç bakanlığın Menzil tarikatının elinde olduğunu söyleyerek, ” Emniyet mensupları tayin terfi alabilmek için Menzil’den referans alıyor. Şu anda İçişleri, Adalet, Sağlık Bakanlıkları Menzil tarikatının elinde.” açıklamasında bulundu.
AKP iktidarı, 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrasında cemaat ve tarikatlara desteğini sürdürurken, Sağlık Bakanlığı’nın Menzil Tarikatı tarafından ele geçirildiğini AKP’li vekil de itiraf etti. AKP’li eski vekil ve Akşam gazetesi yazarı Hüseyin Besli, köşe yazısında Menzil Tarikatı’nın Sağlık Bakanlığı’nda kadrolaştığını belirterek, yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Eğer, FETÖ’nün bugünkü güce erişmesinde ticaretle hemhal oluşunu, kontrolsüz para kazanmasını önemsiyorsak… Bugün aynı yöntemleri kullanan yapıların (tarikat/ vakıf) gelecekte aynı sonuca varmalarının kaçınılmaz olacağını söylemek için kahin olmak gerekmez. Dolayısıyla, misal olarak, ismini palazlandırdığı şehirden, Adıyaman- Menzil’den alan bir yapının özellikle bir Bakanlığımızda neredeyse bütün pozisyonları kendi mensuplarıyla doldurmasına dikkat çekmek istedim…”
Evet, Menzil tarikatını devlet içinde kadrolaşarak güç elde ettiğine dair açıklamalardan bir kısmı böyle. Bu açıklamalar bile durumun vehametini ortaya seriyor.
Peki, kimdir bu Menzil tarikatı? Ne zaman ve nerede kurulmuştur? Liderleri kimdir?
Menzil Cemaati, Nakşibendiye’ye bağlı olup Türkiye’deki cemaatler arasında en fazla mensubu olanlardandır. Menzil tarikatı, Muhammed Raşit Erol tarafından 1930 yılında kurulmuştur. Bugün liderleri Seyyid Abdulbaki Erol’dur. Adıyaman merkezli olup cemaat Ankara ve İstanbul’da da mevcuttur. Ekonomik gücü, mensuplarının işlettiği firmalardan kaynaklanmaktadır. Iki ana kola ayrılır: Adıyaman kolu ve Ankara kolu. Menzil tarikatının, İstanbul başta olmak üzere birçok şehirde örgütlenmesi mevcut.
” Menzil Tarikatı” denilen aslında Nakşibendi yoludur. (Tarikat yol demektir.)
Nakşibendiyye’nin Halid Bağdadi kolundan gelen bu yol, Adıyaman merkezli ve Menzil’de kurulduğu için bu şekilde adlandırılır. Babası Nakşibendi büyüklerinden biri olarak anılan Seyyid Abdulhakim El- Hüseyni’den icazet alan Seyyid Muhammed Raşid Erol zamanından başlayarak Türkiye’nin ve dünyanın pek çok yerinden gelen müritleriyle Menzil tarikatı bilinir hale gelmiştir.
Adıyaman’ın Menzil köyünde kurulan tarikat gerek Nakşibendilik gerek İmam Şafi (Şafilik mezhebinin kurucusu) fıkıh ve hadislerinin etkisi altındaki Kürt illerinde örgütlenmiştir. Nitekim asıl olarak Şafi Kürtlerin yaşadığı bölgelerde örgütlenmiştir.
12 Eylül’de hapishaneye atılan sonra afla serbest kalan bazı eski ülkücülerin de cemaate katılmalarıyla Menzilciler Orta Anadolu, Ege, Akdeniz, Marmara ve hatta Trakya bölgesinde de daha etkili olmaya başladılar. Özellikle Menzil Şeyhi Erol’un, Büyük Birlik Partisi lideri Muhsin Yazıcıoğlu ve eski Maraş Ülkü Ocakları Başkanı Ökkeş Kenger Şendiller, Menzil tarikatının müritleriydiler. Ökkeş Şendiller, Maraş Katliamının baş sorumlularındandır.
Adını Adıyaman’ın bir köyü Menzil’den alan tarikat, Nakşibendiliğin bir koludur. Radyo istasyonları, TV kanalları, yayınevleri, dergileri bulunuyor. Hatta hastanesi bile var.
Google’a Emsey Hopital yazın bakın bakalım açılış törenini kim yapmış?
Tabii ki de Tayyip Erdoğan.
Emsey adı bana garip geldi. Ne demek bu diye araştırmaya başladım. “Emret Seydam” dan geldiğine, bu iki sözcüğün bileşiminden çıktığına dair söylentiler internet ortamında karşımıza çıkıyor. “Seyda”, Menzil Nakşibendi kurucusu olarak kaydedilen, Seyitlik (Peygamber soyundan gelme) atfına da sahip Şeyh Muhammed Raşid Erol’un lakabı, “Seyyid”in bir diğer telaffuz biçimi denebilir.
Menzil’in en fazla etkin olduğu kamu kurumları Sağlık Bakanlığı ile Sosyal Güvenlik Kurumu ( SGK). Menzil Tarikatı’nın sağlık alanında yoğunlaşmasında önde gelen birçok tarikat mensubunun, doktor kökenli olmasından kaynaklandığı ifade ediliyor. Bunların başında, 2013 yılında hayatını kaybeden Menzil tarikatının önde gelen isimlerinden Dr. Ahmet Çağıl bulunuyor. Menzil tarikatının lideri Muhammed Raşit Erol ile yakın ilişkileri olan Ahmet Çağıl’ın 2013 yılındaki cenaze törenine dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın da katıldığı biliniyor. Recep Akdağ’ın Sağlık Bakanı olması sonrası yaşanan ‘müsteşar krizi’ninde Menzil tarikatı çerçevesinde gündeme gelen bir konu olduğu iddialardan bir diğeri.
AKP’nin yeni devleti cemaatler ve tarikatlar devleti. Fetullahçılar tasfiye edilirken pek bir şey değişmedi. Fetullahçılardan boşalan yerleri Menzil tarikatı doldurdu. Menzil tarikatı en kitlesel olanlarından. irili ufaklı birçok tarikat ve cemaat devlet içinde kadrolaştı ve kadrolaşmaya devam ediyor. Tüm bunların hamiliğini AKP yapıyor. Velhasıl kimsenin kandırıldığı yok. Her şey gönüllü oluyor. Çünkü gönüllerinde yatan menzil şeriattır.
- Şam Düşerken - 9 Aralık 2024
- Puslu Havada “Etki Ajanlığı” Yasası - 2 Kasım 2024
- Bahçemizi Yetiştirelim - 12 Ekim 2024