Kasım’da Aşk Başka mıdır?

Epey uzak kaldım yazı yazmaya. Özlemişim. Değişimden ve hareket etmeden bahsetmiştim son yazılarımda. Söylem ve eylemde tutarlı olmak adına benim için kasım ayı hareketli geçti ve geçecek gibi görünüyor. Üç ülke ve beş şehri sığdırmayı başardık bu aya.

Kasım ayında, İtalya’nın orta çağda kalmış gibi duran Bologna kentinin sokaklarında dolaşırken nedense aklıma 2001 yapımı Kasım’da Aşk Başkadır filmi düştü. Bu arada filmin orijinal adı Sweet November. Bir çeviri azizliği sonucunda kasım denen ayı aşka kilitlemiş ama iyi de olmuş.

Zaten sokaklarında dolaştığımız şehir insana bir film platosunda dolaşırmış gibi hissettirirken ve şehrin renk tonu yetmezmiş gibi sonbaharın her tonunun sokaklardan taşmış hali insana melankolik bir hava katıyor. Ve bu ruh haline bürününce insan aşk dahil her şeye farklı pencereden bakabiliyor.

Filme geri dönecek olursak konusu şöyle; Nelson Moss (Keanu Reeves) ve Sara Deever (Charlize Theron) bir sürücü sınavı esnasında karşılaşırlar. Sara, erkeklerin iyi yönlerini ortaya çıkaran çekici ve hayatı özgürce yaşamaya çalışan bir karakter. Nelson, sadece kâr-zarar hesaplarıyla ilgilenen, işten başka bir şey düşünmeyen bir reklamcı. Sara onunla bir ay geçirmesini, ardında onu çok daha mutlu bir insan yapacağını söyler. Nelson ilk başta bunu kabul etmez ancak aynı günde işini ve kız arkadaşını kaybettikten sonra Sara’nın yanına gelir. Olaylar gelişir. Daha fazla yazarsak “spoiler“ kavramına yaklaşacağız.

İnsanlara, kendi yöntemleriyle dokunma çabası içerinde olan bir kadın çıkıyor karşımıza bu son derece duygusal ve sonunda ağlama kapasitesi yüksek filmde. Verdiği karara saygı duymayan herkese göğsünü gere gere sırt çevirmiş, hiç pişman olmamış, dediğim dedik, bütün hayatını bir kararla değiştiren güçlü bir kadının öyküsü. Diğer tarafta -Matrix’den sevdiğim arkadaşın- son derece bencil, kendinden başkasını düşünmeyen, kaba, hırslı bir adam ve kişisel gelişim süreci. Filmde mevzu bu. Ama mevzu insana dair ve derin.

“Kasım veda ayıdır. Geçmişe veda, geri de kalan tüm mevsimlere elveda. Mevsimsizdir. İçinde yaz da vardır, bahar da… Oysa kış ayıdır. Kafaları karıştırmakta o yüzden ustadır.” Demiş Mine Söğüt, Kırmızı Söğüt başlıklı romanında.

Kasım ayı bir veda ayı ve aynı zamanda güzün son durağıdır. Kasım, Arapça ksm “bölen, taksim eden” sözcüğünden geliyormuş. Kısmet de aynı kökten. Pay, nasip anlamında.

Elini tuttuğum yaşam ve yol arkadaşımın yüzüne çeviriyorum bakışlarımı yavaşça. Sevgili ne sensin aslında ne ben! Sevgili, “sevgi”nin ta kendisidir dökülüyor dudaklarımdan.

Yaşam varmak değil, mola yerlerinin tadını çıkartmak adına yola çıkmak benim için. Kıymetini bilmek ve hakkını vermek gerekiyor ve aynı zamanda şu soruyu sormak

Kısmetimizde bir kasım daha var mıdır?

A. Semih İŞEVİ
Latest posts by A. Semih İŞEVİ (see all)