Karantina günlerinde Boğaz’da Yunuslar…

Korona döneminde İstanbulluları en çok sevindiren ve heyecanlandıran Boğaz’da süzülen yunuslar oldu. ARD muhabiri Christian Buttkereit, Boğaz yunuslarının izini sürdü.

Normalde birçok farklı sesin birbirine karıştığı İstanbul’da, sakin bir sabah yaşanıyor. Boğaz’ın suyu cam gibi. Gün doğumu, Asya tarafında yapılan yeni ve devasa Çamlıca Camii’nin arkasından beliriyor. İstanbullu fotoğrafçı Volkan ise bu sabah erken kalkarak

her zaman turist kaynayan meşhur Ortaköy’e gitmiş. Ancak sahilde yunusların fotoğrafını çekmeyi hedefleyen Volkan’ın ilk denemeleriyse başarıyla sonuçlanmıyor.

“Bir tane var elimde güzel bir fotoğraf. Onun dışındakiler hep çok uzaktan. Çektiklerimden hala memnun değilim biraz daha sabırlı olmam gerekiyor sanırım. En iyi yerlerden birinde olmamıza rağmen yunuslar hala buraya yaklaşmadı.”

“Sayıları 40 ile 50 arasında”

Yunusları Boğaz’da görmek çok zor değil. Ama korona krizinden önce onları bu kadar sık görmek mümkün olmuyordu. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi’nden Arda Tonay, on yıldır Boğaz’daki yunusların hayatını inceleyen bir araştırma grubununda yer alıyor.

Tonay, yunusların aslında Boğaz’a ait olduklarını söylüyor. “Afalina yunuslar burada, Boğaz’da yaşıyorlar ve buraya aitler” diyen Tonay, sayılarının 40 ile 50 arası olduğunu tahmin ediyor.

Bu yunusların çok uzaklaşmaladıklarını, en fazla Prens Adaları’na gittiklerini anlatan Tonay, “Tırtakların ise buraya ait olduklarını söylemek ise zor. Denizde açılmayı seviyorlar ve aslında onları sadece Boğaz’dan geçerken gözlemlemek mümkün, çünkü sürekli aceleleri var. Ayrıca Boğaz’da mutur yunuslar da var ama burada yaşayıp yaşamadıklarını henüz bilmiyoruz” diyor.

Bahar aylarında Akdeniz’den daha serin ve besleyici olan Karadeniz’e göçen yunuslar Boğaz’dan geçiyorlar. Ancak İstanbul’da yaşayan Boğaz yunusları kalmaya devam ediyorlar ve boyları 2,50 metreye kadar çıkabiliyor.

Boğaz’daki kalabalık azalınca yunuslar geldi

43 yaşındaki Adil, her sabah yunusları gözlemliyor ve Ortaköy sahilinde kapatılan restoranların etrafında nöbet tutuyor. Korona sebebiyle müşterilerin buraya gelmesi mümkün değil. Ama bu durum, daha fazla yunusun gelmesini sağlıyor.

Adil, “Bu kadar büyük bir sürü buraya ilk defa geldi. Ya da hep geliyorlardı ama biz fark edememiştik. Buraya düzenli olarak geliyorlar. Özellikle sabah erken saatlerde veya geceleri görünüyorlar” diyor.

Bilim insanlarına göre bunun sebebi stres etkenlerinin az olması. Korona sebebiyle Boğaz’dan geçen gemi sayısı ile birlikte sahildeki araç trafiği de azaldı. Normalde sahilde sıralanan birçok balıkçının şu anda evinde oturuyor olması ise yunusların balık mücadelesinde geçici kolaylık sağlıyor.

“Üç yunus türü de tehlike altında”

Türkiye’de 1983’ten beri deniz memelileri sıkı koruma altında. Ancak araştırmacı Arda Tonay,  Boğaz’da görülen üç yunus cinsi de tehlike altındaki türler arasında olduğunu belirtiyor:

“Yunusların yakalanabileceği çok büyük balık ağları var. Ayrıca yoğun bir şekilde yapılan balıkçılık, yunusların beslendiği kaynakların önemli bir kısmını azaltıyor. Su kirliliği de bir sorun. Ve üstelik şehrin kuzeye doğru büyümesi de bir başka gerçek. Yeni otoyolların yapıldığı bölgeler, hayvanlar için önemli beslenme kaynaklarına sahip olmakla birlikte şimdiye kadar biraz huzur bulabildikleri yerleri de barındırıyordu.”

Çevresel faktörlerin Boğaz’daki yunuslara etkisi hakkında çalışmalar yapan Aylin Akkaya ise yunusların sahile yaklaşmasının oldukça doğal olduğunu belirtirken korona dönemine has olmadığını söylüyor.

Akkaya, “Yunusların sahile gelmesi normal. Balıkları daha iyi yakalayabilmek için onları sahile sürüyorlar. Ama Ortaköy’de asıl dikkat çeken ve inanılmaz olan durum, orada insanları gördükten sonra bir anda

kaçmamaları” diyor.

Yunusları beklemeye devam

Fotoğrafçı Volkan ise bir süre sonra kamerasıyla bu doğadaki canlılığı yakalamayı başarıyor. Ama yine de tam olarak memnun değil:

“Buraya geldikten 40 dakika sonra yunuslar gruplar halinde ortaya çıkmaya başladı. Sahile gelmeseler de oldukça yaklaştılar. Böylece ben de ilk fotoğrafları ve videoyu çekmeyi başardım.”

Boğaz’da trafik eski haline dönüp yunuslar tekrar derinliklere kaçana kadar, fotoğraf çekebilmek için Volkan’ın birkaç hafta daha burada durması gerekiyor.

Christian Buttkereit, DW