Türkiye medyasının en istikrarlı, çizgisini hiçbir zaman bozmayan yazar ve yorumcularından biridir Erkan Tan. Geçtiğimiz günlerde Takvim (10.12.2018) gazetesindeki “Türkiye’de Sarı Yelek Hayali Kuranların Sonu, Sarı Etek Olur” başlıklı makalesinde şöyle yazmış:
FRANSA yanıyor ise Türkiye de yansın diye içlerinden geçirenler yok mu…? Sokaklara çıkalım, ortalığı yakıp yıkalım, ekonomiyi felç edelim, polislere düşmana saldırır gibi saldıralım diye yanıp tutuşanlar yok mu…? Gezi olayları esnasında, CHP’nin ve HDP’nin çok sevdiği çapulcular, seçilmiş hükümeti devirebileceklerini zannetmediler mi…? Emperyalist yamyamlarca desteklenmediler mi…? Ülkemizde, Osman Kavala başta olmak üzere, bazı iş adamları ve holdingler bu alçakları açıkça desteklemediler mi…? DHKP-C, PKK, FETÖ mensubu kahpeler ile birlikte davrandılar. Devlete başkaldırdılar.
Silah sıktılar. Taş attılar. Molotof kokteyli attılar. Sadece kamu mallarına değil; binlerce sivil vatandaşın malına mülküne zarar verdiler. Bu nedenle başları kesilmelidir. Bu saatten sonra, Türkiye’de Sarı Yelek hayali kuranların sonu, Sarı Etek olur… Bu cümleyi fakir kardeşinize Alim Koptur adlı seyircimiz göndermiş… Çok hoşuma gitti. Sizler ile paylaşmak istedim…
Gezi Direnişi’ne katılanların başlarının kesilmesi gerektiğini söyleyen ve olur da Fransa’dan başlayarak Avrupa’nın çeşitli kentlerine ve hatta İsrail’e sıçrayan Sarı Yelek Hareketi (Mouvement des Gilets) Jaunes) Türkiye’ye yansırsa müstakbel Türk sarı yeleklilere sarı etek giydirileceğini muştulayan Erkan Tan’ın Türkiye’nin istikrarlı ve çizgisini bozmayan bir yazarı ve yorumcusu olduğunu söylemem garibinize gitmiş olabilir. Muhtemeldir; bir kinaye, bir şaka arıyorsunuz sözlerimde, ama yok. Erkan Tan, istikrarlı bir şekilde iktidarların sözlerini tekrar eden, çizgisinden şaşmayan bir “sahibinin sesidir” Çizgisini hiç ama hiç bozmaz: Dün iktidar Fethullah Gülen ile sıkı fıkıyken Gülen’e övgüler düzer; bugün Gezi’nin arkasında FETÖ mensubu kahpeler olduğunu yazar. Siz bunların yanardönerlik olduğunu vb. düşünebilirsiniz ama yanılıyorsunuz. Erkan Tan; tıpkı Rasim Ozan Kütahyalı, Nagehan Alçı ya da Engin Ardıç gibi basınımızın istikrarlı kalemlerindendir, hepsi birer sahibinin sesidirler; Allah eksiklikliklerini vermesin, başımızdan eksik etmesin hiçbirini.
Yeri gelmişken sorayım, siz hiç Sahibinin Sesi (His Master’s Voice) marka gramofona rasgeldiniz mi? Bende bir tane var. Rahmetli babam hediye etmişti. Aynı markanın 78 devirli taş plakları da var, meraklıları bilirler. Markanın logosundaki köpeciği de hatırlamışsınızdır o zaman…
Etek Giydirmek
Aslında bu hafta, Gezi Direnişi, Sarı Yelekliler ya da yukarıda sadece birkaç tanesinin adını zikredebildiğim hominidae’ler üzerine yazma niyetinde değilim. Şu etek giydirmek üzerinde bir iki paragraf yazıp gideceğim izninizle.
Geçtiğimiz yıllarda sosyal medyada bir video popüler olmuştu. Videoda, İzmir’de, pantolonunun üzerine etek giymiş bir adam, kameraların önünde önce oynayıp, sonra da kendi bacağını silahla yaralıyordu. Tabii olayın tamamı böyle değildi. Ülkücü Mafya patronlarından Alaattin Çakıcı hakkında hoşa gitmeyen şeyler yazan bir kişiyi yakalayan kişiyi silahla tehdit eden Çakıcı’nın adamları, adama etek giydirerek aşağılamışlar, sonra da silahı eline vererek kendisini vurması için zorlamışlardı. Böylece adamdan Çakıcı’nın intikamını almışlardı; hiç değilse onlar öyle düşünüyordu. Sonuçta bir erkeğe “karı gibi etek giydirip, çengi gibi oynatmak”tan daha aşağılayıcı ne olabilirdi ki?
Benzer bir konu Kolpaçino-Bomba isimli bir sinema filminde de işleniyordu. Mekânı basmaya gelen kahramanlarımız hiç ummadıkları tepkiyle karşılaşıyorlardı. Mekân sahibi kahramanlarımıza etek giydirerek onları oynatıyor, filme alıyor, sonra da kapı dışarı ediyordu. Onlar kadın kıyafetleri içinde sokağa, sonra da karakola düştüklerinde biz de gülmekten koltuklarımızdan düşüyorduk. Sonuçta “karı gibi göbek atan bir sürü adam” komik olmayacaksa ne komik olabilir ki, değil mi? !!!
Bir erkeği aşağılamak, onurunu kırmak için yapılan bir eylem olarak kodlanır “etek giydirmek” Hulki Aktunç’un derlediği Büyük Argo Sözlüğü’nde Etek Takmak (Giymek) başlığında şunlar yazar: “D. [deyim] (Erkek) Ar [argo] namus, sözünde durma gibi erdemlerden yoksun hale gelmek: Haloğlu bir etek taktı ki antenden beter oldu” Levent Tülek’in Lümpen Sözlüğü’nde benzer anlamda kullanılır etek giydirmek. Türk Dil Kurumu’nun Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü’nde de etek kelimesinin anlamlarından birinin namus olduğu belirtilir.
Yeri gelmişken yine yazayım. Benim gibi sözlüklere meraklıysanız, Fatih Doğru’nun Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi’nde yayınlanan Aykırı Sözlükler makalesine göz atmanızı öneririm. Online olarak da bulmanız mümkündür. Kötü bir çalışma olmamış; ben olsam başka sözlükler de eklerdim bu çalışmaya Mesela Filiz Bingölçe Kadın Argosu Sözlüğü makalenin kaynakçasında yer almıyor -ki, benim sıklıkla kullandığım bir çalışmadır.
Sarı etek ile bitirelim. Madem Erkan Tan, kafalarımızı kesip sarı etek giydirecekmiş ya; Şahsen bir erkek olarak, Türkiye’de başlayacak bir “Sarı Etek” hareketi içinde bulunmaktan dolayı kendimi aşağılanmış hissetmem, peşin, peşin söyleyeyim.
Meşhur Arguvan türküsüyle bitirelim: Etek Sarı Sen Etekten Sarısın
Kurban Olam Beydağının Karısın/ Sordum Sual Ettim Kimin Yarısın Ben Sormadan Dolu Gibi Döküyü