Dünya Günü: Yeryüzünün yaşam mücadelesi

Yaşadığımız yeryüzü yıllardır yaşam mücadelesi veriyor. Doğa, çevre, hayvanlar alemi zarar görmüş durumda.

Ağırlıklı olarak ekonomik çıkarlar, yanlış sonuçlar doğuran politikalar ve yeterli farkındalığın sağlanamaması bunların nedenleri arasında sayılıyor.

Uzmanlara göre kimi zaman enerji politikaları çevrenin önüne geçti, karbondioksit salımını dengede tutmak geri plana atıldı, kimi zaman dünyanın akciğerleri olarak görülen Amazon ormanlarının can çekişmesi karşısında yeterli adımlar atılmayarak doğa can çekişmeye bırakıldı.

Tüketim toplumlarının atıklarıyla plastikler okyanuslara karıştı ve yalnızca okyanusların, denizlerin ağırladığı canlılar değil, insanların yaşam alanları da tehdit altında kaldı.

Çevreye vurulan her darbenin aslında siyasetçilerin aldığı kararlar, şirketlerin izlediği stratejiler sonucu ortaya çıktığı yaygın olarak dile getirilen eleştirilerden.

Çevrecilere göre toplumların yeterli bilinçlendirilmemesi de yaşadığımız çevre ve toplumu aslında ‘insan eliyle’ yok edilmeye bıraktı.

Doğaya verilen zararlar yaşadığımız koronavirüs salgınından da bağımsız düşünülemiyor. Bilim insanları ve araştırmacılar, bitkilerin, ağaçların, hayvanların habitatının işgal edilmesiyle yeni virüsler, bakteriler çıktığı uyarılarını yapıyor. Covid-19, Sars, Mers ve birçok farklı hastalığın da çevre, doğa dengelerinin ‘insan eliyle’ bozulması nedeniyle çıktığı ifade ediliyor.

22 Nisan da Dünya Günü olarak bu çevre sorunlarına dikkat çekmeyi hedefliyor. Yaşadığımız dünyanın korunması için yürütülen çabaların konuşulması, yapılan çağrıların tek bir güne sığamayacağı gibi, aslında geçtiğimiz dönem itibariyle anlaşıldığı üzere belki de artık çevre ve doğa meseleleri özel günlerde değil, hayatımızın artık her bir noktasında yeterli dikkat ve önemin verilmesi gereken bir konu haline geliyor.

Yukarıda BBC Türkçe’nin YouTube sayfasındaki ‘Yeryüzünün Yaşam Mücadelesi’ videosunu izleyebilirsiniz.

22 Nisan Dünya Günü nasıl başladı?

22 Nisan’ın Dünya Günü olarak kutlanmasının fikir babası, Amerikalı barış aktivisti John McConnell.

John McConnell bu fikri ilk olarak 1969 yılında ABD’nin San Francisco kentinde düzenlenen Ulusal UNESCO Dünya Konferansı’nda ortaya attı.

McConnell’ın amacı, yaşamı ve dünyanın güzelliğini kutlayarak gezegenin karşı karşıya kaldığı çevresel tehditlere dikkat çekmekti.

Dünya Günü kutlamaları için önerdiği ilk tarih (gece ve gündüzün eşit olduğu) ekinoks zamanı olan 21 Mart’tı. Dönemin Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri U Thant da McConnell’a destek verdi.

1990’dan itibaren ise Dünya Günü, ABD’yi aşan ve uluslararası çapta kutlanan bir güne dönüştü. Kutlamalar kapsamında çeşitli etkinlikler ve konferanslar düzenleniyor.

200’e yakın ülkedeki kutlamaları Washington merkezli Earth Day Network organize ediyor.

İklim değişikliğine karşı küresel çapta verilen mücadelede tarihi bir dönüm noktası olarak görülen Paris İklim Anlaşması da Dünya Günü’nün kutlandığı 22 Nisan 2016’da imzalanmıştı.

İlk kutlamalar sadece ABD’de Wisconsin Senatörü Gaylord Nelson’un desteği ve özellikle güneş enerjisi kullanımının yaygınlaşmasına yönelik çabalarıyla bilinen çevreci Denis Hayes’in organizatörlüğünde 22 Nisan 1970’de yapıldı.

Bu kutlamalara yaklaşık 20 milyon kişi katıldı. Kutlamalar kapsamında birçok konferans ve sempozyum düzenlendi, çevre sorunlarına dikkat çekildi.

ABD’nin ilk “Temiz Hava Yasası” ve “Temiz Su Yasaları” hazırlandı. Gaylord Nelson’a çabalarından dolayı ABD’nin en yüksek sivil nişanı olan Başkanlık Özgürlük Madalyası verildi.

Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF-Türkiye), her yıl 22 Nisan’da Uluslararası Tek Dünya Kentleri Yarışması düzenliyor. Yarışma, kentlerin, küresel ısınmayı 1.5 °C eşiğinde tutmak için iklim değişikliğine etkilerini azaltmalarını hedefliyor.

WWF tarafından, 2011’den bu yana, beş kıtada 400’den fazla kentin katılımı ile düzenlenen Tek Dünya Kentleri Yarışması’nın öncelikli hedefi de, iklim değişikliğiyle mücadele etmek, kentlerde iklim dostu bir dönüşümü teşvik etmek, çevresel sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda yol alan kentleri seçmek ve bu konuda farkındalık oluşturmak.

Türkiye’de yapılacak etkinlikler arasında farkındalık artırmak amacıyla sosyal medyada çeşitli kampanyalar düzenlenmesi de yer alıyor.