Darbe tartışması nasıl başladı, kim ne söyledi?

Türkiye’de son dönemde Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) bazı yetkililerinin yaptığı açıklamaların hükümet kanadı tarafından askeri darbe çaÄŸrısıyla baÄŸdaÅŸtırılmasıyla baÅŸlayan tartışmalar sürüyor.

Ä°ktidar, muhalefeti “meÅŸru siyaset dışına çıkma tehdidinde” bulunmakla suçlarken, muhalefet ise iktidarın “yapay bir gündem” ortaya çıkardığını öne sürüyor.

Yazar Ragıp Zarakolu hakkında da yazdığı bir yazıdan dolayı “anayasal düzenli hedef almak” suçlamasıyla soruÅŸturma açıldı.

Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay BaÅŸkanlığı’ndan ise tartışmalarla ilgili herhangi bir açıklama gelmedi.

Tartışma nasıl başladı?

Tartışmaların baÅŸlangıcı, Nisan ayı sonlarında CHP’li iki isim tarafından yapılan açıklamaların iktidar kanadı tarafından darbe iması olarak algılanmasıyla baÅŸladı.

Bu açıklamalardan birini CHP Grup BaÅŸkanvekili Özgür Özel’in Türk Tarih Kurumu baÅŸkanlığına Afyon Ensar Vakfı Yönetim Kurulu Ãœyesi Prof. Dr. Ahmet Yaramış’ın atanmasına tepki göstermesi oluÅŸturuyor.

Özel, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Saray rejiminin, Saray düzeninin sonu geliyor. O son, Atatürk’ün kemiklerini sızlatacak bütün bu atamaların, bütün bu liyakatsizliklerin sonunu getirecek” dedi. TV

DiÄŸer açıklama da CHP Ä°stanbul Ä°l BaÅŸkanı Canan KaftancıoÄŸlu’na ait.

KaftancıoÄŸlu, Halk TV’de yayınlanan “Sözüm Var” programında, “Şöyle bir gerçeklik var ki…. önümüzdeki seçimde bir erken seçimle veya baÅŸka bir ÅŸekilde bu ülkenin, gerçekten halkın artık gözü açıldı… Şöyle söyleyeyim bir iktidar deÄŸiÅŸikliÄŸine hatta ben size daha ileri bir ÅŸey söyleyeyim iktidar deÄŸiÅŸikliÄŸi deÄŸil bir sistem deÄŸiÅŸikliÄŸine gidiÅŸatı görüyorum ve böyle olacağını da düşünüyorum. Ä°ÅŸimiz kolay deÄŸil ama ancak böylesi bir yönetim anlayışı, iktidar deÄŸiÅŸimi ve yeniden bir sistem deÄŸiÅŸikliÄŸi ile bu yaralarımızı, bu hasarlarımızı tedavi edebileceÄŸimizi görüyorum” diye konuÅŸtu.

Bu dönemde, yazar Ragıp Zarakolu’nun “Makus Kaderden Kaçış Yok” baÅŸlıklı yazısıyla iktidar çevrelerinin tepkisini çekti. Zarakolu, 5 Mayıs’ta Evrensel ve Artı Gerçek’te yayımlanan yazısında, ErdoÄŸan’ın “Menderes travması” yaÅŸadığını öne sürdü.

Zarakolu, “Korona günleri, bırakın Türkiye’yi tüm dünyayı bir sorgulamaya yöneltmekte. Bundan RTE’nin (Recep Tayyip ErdoÄŸan) ve tayfasının kaçması mümkün deÄŸil” diye yazdı.

İktidar nasıl tepki gösterdi?

Yapılan açıklamalar, iktidar dışında herkes tarafından darbe iması ve çağrısı olmadığı yönünde olsa da, iktidar darbe iması olarak yorumlandı ve bu kapsamda tepki vermeye başladı.

ErdoÄŸan, geçen haftaki kabine toplantısının ardından CHP’yi sert bir dille eleÅŸtirdi. ErdoÄŸan, “Demokratik yöntemlerle iktidara gelmek yerine, darbeyle ülkenin yönetimini gasp etme hevesiyle hareket edenler, 15 Temmuz’da milletten aldıkları derse raÄŸmen aynı yolda yürümekte ısrar ediyorlar” dedi.

ErdoÄŸan ayrıca Zarakolu hakkında da suç duyurusunda bulundu. ErdoÄŸan’ın avukatı Ahmet Özel tarafından Ä°stanbul Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı’na sunulan suç duyurusu dilekçesinde, Zarakolu’un “açıkça darbe ve idam tehdidinde bulunduÄŸu” ve “darbe çığırtkanlığı yaptığı” iddia edildi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da Pazartesi günü yaptığı yazılı açıklamayla tartışmaya dahil oldu.

Fahrettin Altun, 15 Temmuz 2016’daki darbe giriÅŸiminin ardından muhalefetin “kontrollü darbe” söylemini ortaya attığını belirtti.

Altun, “Bütün bu krizlerin sonrasında ÅŸimdi de bütün dünyanın başına bela olan koronavirüs salgınıyla dünyaya örnek teÅŸkil edecek bir biçimde mücadele edilirken aynı muhalefet yeniden meÅŸru siyasetin dışına çıkma tehdidinde bulunmaya baÅŸlamıştır” dedi. Altun, açıklamasında ayrıca “Demokrasimizi ihtiraslarına yenilmiÅŸlere, gayrı milli unsurlara karşı müdafaa etmek boynumuzun borcudur” ifadelerine ye verdi.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Sözcüsü Ömer Çelik de 30 Nisan’da yaptığı açıklamada, CHP’yi “askeri ve yargı vesayetini davet ederek demokrasiyi felç etme örgütü” olmakla suçladı.

Cumhur Ä°ttifakı’nın ortağı Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) genel baÅŸkanı Devlet Bahçeli de tartışmaya katılarak yayımladığı açıklamayla, CHP’yi “demokrasi hazımsızlarının kervanbaşı” olarak tanımladı.

Ä°ktidar kanadından bu açıklamalar yapılırken durumdan vazife çıkaran iktidara yakın çevreler de tepki verdiler. Kavunuz dolusu mermi ile CHP yöneticilerine tehditler gelmeye baÅŸladı. En son Sevda Noyan’ın katıldığı bir televizyon programında sarf ettiÄŸi sözler büyük tepki topladı.

Ãœlke TV’de 3 Mayıs’ta katıldığı programda Noyan, “15 Temmuz kursağımızda kaldı, istediklerimizi yapamadık. Bizim aile 50 kiÅŸiyi götürür. Biz çok donanımlıyız maddi manevi olarak… Bizim sitede halen 3-5 kiÅŸi var, benim listem hazır” sözlerini sarf etti.

Sözlü tepkiler dışında neler yaşandı?

ErdoÄŸan’ın suç duyurusu yaptığı Zarakol hakkında soruÅŸturma baÅŸlatılırken, Radyo Televizyon Ãœst Kurulu (RTÃœK) da Halk TV’ye ceza verdi.

Ä°stanbul Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı’nın açtığı soruÅŸturma, Zarakolu hakkında “anayasal düzeni hedef almak” suçlaması kapsamında yürütülüyor.

RTÃœK de KaftancıoÄŸlu’nun açıklamalarının ardından Halk TV’ye yayın durdurma cezası verdi. RTÃœK, KaftancıoÄŸlu’nun sözlerini, “milli iradeyi yok sayarak demokrasi dışı yöntemlerle halkın seçmiÅŸ olduÄŸu hükümeti ve yine halkın oylarıyla hayata geçirilen yeni yönetim sistemini hedef alan ifadeler” olarak tanımladı ve programın sunucusu gazeteci Åžirin Payzın’ın müdahale etmemesini de ceza gerekçesi olarak gösterdi.

RTÃœK, ilgili kanunun “Irk dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluÅŸturamaz” hükmünün ihlal edildiÄŸine karar verdi ve Halk TV hakkında en üst sınırdan idari para cezası ile beÅŸ kez program durdurma cezası verdi.

Bazı sosyal medya kullanıcıları, yazar Noyan’ın sözleri nedeniyle RTÃœK’e ÅŸikayette bulunduklarını yazdı.

RTÃœK üyesi Ä°lhan TaÅŸcı da, konuyla ilgili olarak üst kurula bir dilekçe verdiÄŸini açıkladı. RTÃœK’e CHP kontenjanından seçilen TaÅŸcı dilekçesinde, “Toplumda infial yaratan, nefret söylemine ekranda yer verilmiÅŸ olması görmezden gelinemez. Bunun hukuki sonuçları olur” dedi.

TaÅŸcı, bu durumun görmezden gelinmesi halinde RTÃœK’ün yasanın kendisine verdiÄŸi görevi yapmamış olacağı anlamına geleceÄŸini söyledi.