Çocuğun Cinsel İstismarının Hukuksal boyutu 

Çocuğa yönelik Cinsel istismar suçları TCK Madde 103’te düzenlenmiştir. 
TCK 103/1 düzenlemesinde basit cinsel istismar suçu, 
TCK 103/2’de ise nitelikli cinsel istismar suçu düzenlenmiştir.

 Buna göre bir çocuğun “cinsel olarak istismar edilmesi” şeklinde ifade ile basit cinsel istismar suçu yer almıştır. Buradaki basit önemsiz anlamında değil hukuki bir terim olarak değerlendirilmesi gerekir. Basit cinsel istismar suçu, failin mağdura karşı organ veya sair cisim sokmadan gerçekleştirdiği cinsel fiillerdir. Yani failin; mağduru ellemesi, okşaması, öpmesi, yalaması, sıkıştırması, sıktırması vb. birçok fiil basit cinsel istismar suçunu oluşturabilir.

Bununla beraber çocuğun cinsel istismarı fiili eğer sarkıntılık düzeyinde kalmışsa bu durum da basit cinsel istismardır ancak cezası daha hafif olarak düzenlenmiştir.

TCK 103/2’de çocuğa karşı işlenen cinsel istismar fiilinin, çocuğun vücuduna organ veya sair cisim sokmak şeklinde olması durumu yer almaktadır. Eğer çocuğun vücuduna fail organ veya başka bir cisim sokarsa nitelikli cinsel istismar suçunu işlemiş olur. 

Burada çocuğun vücuduna organ veya sair cisim sokma işlemi cinsel unsurlar taşıyor olmalıdır. Ayrıca anal, oral veya vajinal yollardan bir organ veya cisim sokma söz konusu olmalıdır. Çocuğa karşı tecavüz fiili işte çocuğun nitelikli cinsel istismarı düzenlemesi ile cezalandırılmaktadır.

103/1 (Yeniden düzenlenen birinci ve ikinci cümle: 24/11/2016-6763/13 md.) Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/13 md.) Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza, istismar durumunda on yıldan, sarkıntılık durumunda beş yıldan az olamaz. Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır. Cinsel istismar deyiminden;

  1. a) On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,
  2. b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar, anlaşılır.

103/2 (Yeniden düzenleme: 24/11/2016-6763/13 md.) Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza on sekiz yıldan az olamaz.

103/3 Suçun;

  1. a) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
  2. b) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
  3. c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından,
  4. d) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
  5. e) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

103/4 Cinsel istismarın, birinci fıkranın 

(a) bendindeki çocuklara karşı cebir veya tehditle ya da 

(b) bendindeki çocuklara karşı silah kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

103/5 Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

103/6 Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.

Tüm bu durumlarda herhangi bir şikâyet gerekmeksizin soruşturma ve kovuşturma resen yapılır. Bu nedenle çocuğun cinsel istismarı suçunda şikâyet değil ihbar söz konusu olur. 

Ancak burada bir istisna söz konusudur. Çocuğun cinsel istismarı suçunun faili 18 yaşından küçük ise ve suç sarkıntılık düzeyinde kalmışsa bu fiil ile ilgili soruşturma ve kovuşturma yapabilmek için mağdurun velisinin şikâyeti gereklidir. Buna göre faili 18 yaşından küçük olan cinsel istismar suçunda fiil sarkıntılık aşamasında kalınmışsa mağdurun velisi 6 ay içerisinde şikâyet hakkını kullanmalıdır aksi halde şikâyet hakkı düşer.

Cinsel istismar suçunun diğer bütün halleri için herhangi bir şikâyet süresi söz konusu olmaz. Ancak burada dava zamanaşımı süresi söz konusudur. Buna göre bir cinsel istismar fiili ile ilgili yapılacak olan soruşturma ve kovuşturma işlemleri 15 yıllık dava zamanaşımı süresi içerisinde sonuçlandırılmalıdır.

Cinsel istismar suçu takibi şikâyete bağlı olmayan suçlardan olduğu için bu suç ile ilgili yapılan bildirimler şikâyet değil ihbar hükmündendir. Buna bağlı olarak TCK 103 cinsel istismar suçunda şikâyetten vazgeçme mümkün değildir.

Arslan ÖZDEMİR