CHP’ye katılan Türkan Elçi: 24 saat geçmeden insaf, bu kadar da olmaz

Öldürülen Eski Diyarbakır Barosu BaÅŸkanı Tahir Elçi’nin eÅŸi Türkan Elçi, CHP’ye katılmasına yönelik eleÅŸtirilere, “Benim milletvekilliÄŸine hiçbir ÅŸekilde ihtiyacım olmadı” dedi. Elçi, “24 saat geçmeden insaf, bu kadar da olmaz. Linç kültürü geliÅŸtiriyorsunuz. Bu kin, öfke, nefret neden? Öfkeniz varsa birbirinize deÄŸil baÅŸka yere kusun” ifadelerini kullandı.

Öldürülen eski Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi, KESK ve Van Barosu’nda Mavi Karga kitabı için imza günü ve söyleşi programına katıldı.

CHP’ye katıldığı için kendisine yöneltilen eleÅŸtirilere yanıt veren Elçi, “Kimse demez ki bu kadının da bir bidiÄŸi vardır. Tahir’in yaklaÅŸtığı nokta, zaman, dönem onun travması, onun psikolojisi, onun durumu benimkiyle aynı mıdır? Benim çektiÄŸim 8 yıllık acı eÄŸer o size inandırıcı gelmiyorsa, size sahte geliyorsa o sizin bileceÄŸiniz iÅŸtir. Toplum açısından söylüyorum” ifadelerini kullandı.

“Parti rozeti için peÅŸlerine takılmışım havası verildi”

“Neden sadece bir kadının eÅŸine göre deÄŸerlendiriyorsunuz?” diyen Elçi, şöyle devam etti: “Bir kadının belli bir mücadelesi hakkı yok mudur? 8 yıl sürede bir ÅŸey yapmadım mı, toplumun çok mu uzağında, kopuk kaldım? 2-3 ay Ä°ngiltere’ye gittim, kalamadım. Kendi konforumu düşünen biri olsaydım benim ne iÅŸim vardı travma yaÅŸadığım ÅŸehre geri geleyim. Ä°stanbul’da bile kalamadım, 4 yıl sonra tekrar Diyarbakır’a döndüm. Sizce travma yaÅŸadığım ÅŸehre dönmek çok mu kolay bir ÅŸey zannediyorsunuz. Neden yüzeysel bakıyoruz? Bu kadının da kendine göre vardır bir bildiÄŸi, ben herhangi bir partiye gittiÄŸimde neden böyle düşünülebilir, bütün yaÅŸadığım acıları, mücadelemi, toplumun çektiklerini bir yere bırakacağım ve ben sadece bir parti rozeti için peÅŸlerine takılmışım havası verildi.”

“Bu kin, öfke, nefret neden?”

“Benim milletvekilliÄŸine hiçbir ÅŸekilde ihtiyacım olmadı” diyen Elçi, “4 aydır bu adamlar benimle iletiÅŸime geçmiÅŸ durumdalar. Ä°kna etmeye çalışıyorlar. 2018’de bana yine teklif getirdiler, ben kabul etmedim. Bu defa toplum bir yere doÄŸru gidiyor, deÄŸiÅŸtirebilirsek, elimizi taşın altına koyarsak biz ne yapabiliriz, ben bu mecburiyetten girdim” ifadelerini kullandı.

Elçi, ÅŸunları söyledi: “Yoksa benim ihtiyacım yok, diplomamı aldım, ekonomik olarak da ihtiyacım yok. SöyleÅŸilere gidiyorum popülerlikse popülerim. Kim gelmiÅŸ yerime kitap yazmış, kim bu travmatik ortamda 4 yıl okul okumuÅŸ hukuk fakültesi mezunu olmuÅŸ? Tahir’den 7-8 ay sonra iki göz iki çeÅŸme hukuk fakültesini bitirmeye çalıştım. O dönem çektiÄŸim acıları kimse fark edebildi mi? Herkes uzaktan seyretti. Benim rozetle bir derdim yok, ister taksınlar ister takmasınlar sadece biz bir yere doÄŸru gidiyoruz, ne kadar deÄŸiÅŸtirebiliriz? Biz Kürtler de belli bir politikanın içinde olursa ne olacak? Neden bu kadar korkuyoruz? Aklınız alıyor mu nasıl gidip bir anda her ÅŸeyi teslim ederiz? Bir insan geçmiÅŸinden yaÅŸadığı travmalardan vazgeçer. Ben Türkçeyi bile sonradan, 7 yaşında öğrendim. Ben geçmiÅŸimi nasıl zihin haritamdan sileyim, resetleyeyim, hemen TürkleÅŸeyim. 24 saat geçmeden insaf, bu kadar da olmaz. Linç kültürü geliÅŸtiriyorsunuz. Bu kin, öfke, nefret neden? Öfkeniz varsa birbirinize deÄŸil baÅŸka yere kusun.” (ANKA)