Çerkes Soykırımı: İnsanlık Tarihinin Kara Lekelelerinden Birisi
NHY, Z. Baki Kamil

Bugün, Çerkes Soykırımı’nın 159. yıl dönümü. Soykırım, insanlık tarihinin kara lekelerinden birisi olarak kaydedilen ve 19. yüzyılın ikinci yarısında Rus İmparatorluğu tarafından gerçekleştirilen bir dizi zorunlu göç, sürgün ve katliam olaylarını kapsayan acı dolu bir dönemi temsil ediyor.
Çerkes Soykırımı, Kafkasya’da yaşayan Çerkes halkına yönelik Rusya’nın Kuzey Kafkasya’daki topraklarını ele geçirme politikaları sonucunda gerçekleşti. Rus İmparatorluğu, 1763 yılından itibaren bölgedeki topraklarını genişletme çabalarına girişti. Ancak, Çerkesler bu genişleme politikalarına karşı direniş gösterdi.
Çerkesler, Rus İmparatorluğu’nun genişleme politikalarıyla karşılaşarak savaşlar ve direnişler yürüttü. Ancak, 19. yüzyılın ortalarında Rus İmparatorluğu, Çerkesleri tamamen bölgeden sürmek amacıyla sistematik bir soykırım politikası izlemeye başladı. Ruslar, Çerkes toplumunu topraklarından zorla çıkarmak için baskılar, katliamlar, sürgünler ve toplama kampları gibi acımasız yöntemlere başvurdu.
Soykırım sürecinde, binlerce Çerkes köyü ve şehri yok edildi, milyonlarca Çerkes zorla yerinden edildi ve binlerce insan hayatını kaybetti. Çerkes halkının kültürel kimliği, toprakları ve yaşam alanları tamamen yok edildi. Bu trajik olaylar, Çerkes halkı için hala derin bir acı kaynağıdır ve soykırımın tanınması ve hatırlanması konusunda çabalar devam etmektedir.
Çerkes Soykırımı’nın ardından hayatta kalan Çerkesler, göç etmek zorunda kaldıkları yerlerde yeni hayatlar kurmaya çalıştılar. Birçok Çerkes, Osmanlı İmparatorluğu topraklarına yerleştirildi ve bu sürgün sonucunda büyük bir kültürel ve demografik değişim yaşandı.
Bugün, Çerkes Soykırımı’nın 159. yılında, soykırımın anısını yaşatmak ve hatırlamak için bir dizi etkinlik düzenleniyor. Çerkes toplumu, soykırımın uluslararası platformlarda tanınması ve soykırım mağdurlarına adaletin sağlanması için çaba göstermektedir.
Çerkes Soykırımı, sadece Çerkes halkı için değil, insanlığın tümü için bir uyarı niteliği taşımaktadır. Soykırım, insan haklarına, kültürel kimliğe ve toplumların barış içinde bir arada yaşama hakkına yönelik büyük bir ihlaldir. Bu tür karanlık olayların bir daha yaşanmaması için, soykırımın hatırlanması ve uluslararası toplum tarafından dikkate alınması büyük bir önem taşımaktadır.