Basın tarihinin karanlık günü: Gazeteci Abdi İpekçi katledilişinin 45. yılında anılıyor

Türkiye basınının önemli isimlerinden ve 25 yıl boyunca Milliyet gazetesinde genel yayın yönetmenliÄŸi yapan Gazeteci-Yazar Abdi Ä°pekçi, suikastının 45. yılında anılıyor. NiÅŸantaşı’ndaki Abdi Ä°pekçi Anıtı ve Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki kabri başında düzenlenen törenlerle Ä°pekçi, anıldı. Bu anlamlı gün, aynı zamanda suikasti gerçekleÅŸtiren Mehmet Ali AÄŸca’nın soyadını “Aslan” olarak deÄŸiÅŸtirdiÄŸi gün olarak biliniyor. AÄŸca, ÅŸu sıralar “yaÄŸma” suçlamasıyla yargılanıyor.

1 Åžubat 1979’da Maçka’da evinin önünde aracında suikasta uÄŸrayan Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi Ä°pekçi’nin ölümü, Türkiye basını ve gazetecilik dünyası için büyük bir kayıp olmuÅŸtu. Ä°pekçi, gazetecilik kariyerinde önemli baÅŸarılar elde ederek, Milliyet’in genel yayın yönetmenliÄŸine getirilmiÅŸ ve tarafsız, ilkeli habercilik anlayışıyla tanınmıştı.

Ä°pekçi’nin ölümüne dair karanlık noktaların olduÄŸunu düşünen ailesi ve dostları, bu konuda gerçeÄŸin ortaya çıkarılmasını istiyor. Ancak suikastın ardından tutuklanan ve cezaevinden kaçırılan Mehmet Ali AÄŸca’nın Ä°talya tarafından iade edilmesi sonrasında, 10 yıl hapis cezası almasına raÄŸmen 2010 yılında salıverilmesi, olayın çözülmemiÅŸ yönlerini daha da karmaşık hale getirmiÅŸ durumda.

Abdi İpekçi, 9 Ağustos 1929’da İstanbul’da doğdu. Galatasaray Lisesi mezunu olan İpekçi, gazetecilik kariyerine başlamadan önce bir süre hukuk fakültesine devam etti. Amcasının yönlendirmesiyle Vatan gazetesinde çalışmaya başlayan İpekçi, ardından Yeni Sabah gazetesine geçerek gazetecilikteki kariyerine hızla yükseldi.

Milliyet gazetesinin başına 1954 yılında 25 yaşındayken geçen İpekçi, hayatının büyük bir kısmını bu gazetede geçirdi. Tarafsız ve ilkeli habercilik anlayışıyla bilinen İpekçi, haberlerinde tarafların görüşlerine yer verme ilkesini ciddiyetle uygulayan bir gazeteci olarak tanındı.

1 Åžubat 1979’da Ankara’da Dönemin BaÅŸbakanı Bülent Ecevit ile görüştükten sonra Ä°stanbul’a dönerken Maçka’daki evine giderken silahlı saldırıya uÄŸrayan Abdi Ä°pekçi, hayatını kaybetti. ÅžiÅŸli Etfal Hastanesi’ne kaldırılan Ä°pekçi’nin ölümü, Türkiye’de büyük bir yas ve ÅŸok etkisi yarattı.

Suikasti gerçekleÅŸtiren Mehmet Ali AÄŸca, tutuklandıktan sonra Maltepe Askeri Cezaevi’nde 6 ay sonra kaçırıldı. AÄŸca’nın kaçışını organize eden isimler arasında Abdullah Çatlı liderliÄŸindeki ülkücü ekip bulunmaktadır.

AÄŸca’nın serbest bırakılmasının ardından, 1981 yılında Vatikan Meydanı’nda Papa 2. Jean Paul’e suikast giriÅŸiminde bulunması ve daha sonra affedilerek Türkiye’ye iade edilmesi, olayın karmaşıklığını artırdı. AÄŸca, 2010 yılında Türkiye’de cezaevinde geçirdiÄŸi 10 yılın ardından tahliye edildi.

27 Kasım 2023’te, “yaÄŸma” suçlamasıyla tekrar gündeme gelen Mehmet Ali AÄŸca’nın, bu dönemde soyadını “Aslan” olarak deÄŸiÅŸtirdiÄŸi ortaya çıktı. Gökhan Soylu’nun evini zorla elinden almakla suçlanan AÄŸca’ya 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Ancak bu durum, Ä°pekçi suikasti gibi karanlıkta kalan olayların ne kadar karmaşık ve uzun süre çözülemediÄŸini gösteriyor.

Gazeteci-Yazar Abdi Ä°pekçi, bugün NiÅŸantaşı’daki anıtı ve mezarı başında düzenlenen törenlerle anılırken, suikastın detayları ve arka planı hala aydınlatılamamış durumda. Ä°pekçi’nin gazetecilikteki ilkeleri ve tarafsız duruÅŸu, bugün hala genç gazetecilere örnek olmaya devam ediyor. Ancak, olayın üzerinden geçen 45 yıla raÄŸmen, Ä°pekçi’nin ölümü ve suikastın çözülemeyen yönleri, Türkiye’nin basın tarihindeki karanlık sayfalardan biri olarak kalmaya devam ediyor.