DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Barış İçin Toplum Girişimi üyeleriyle bir araya gelerek, İmralı Heyeti’nin yürüttüğü görüşme sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Görüşmede, Kürt sorununun barışçıl çözümü ve Türkiye’de demokrasinin geliştirilmesi gibi konular ele alındı. Eski AİHM yargıcı Rıza Türmen, Pervin Buldan’ın İmralı ziyaretlerine dair verdiği bilgilerin süreci daha anlaşılır hale getirdiğini belirtti.
Görüşmenin Detayları ve Katılımcılar
Barış İçin Toplum Girişimi, Türkiye’de barış ve demokrasi taleplerini öne çıkaran bir grup aydın, yazar, akademisyen ve siyasetçiden oluşuyor. Girişim üyeleri arasında edebiyatçı Ayşegül Devecioğlu, Doç. Dr. Fikret Başkaya, eski AİHM yargıcı Rıza Türmen, Prof. Dr. Baskın Oran, siyasetçi Ziya Halis, Dr. Yakın Ertürk, eski HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Şebnem Oğuz, Yasemin Özgün, yazar Kamil Ateşoğulları, Nurten Ertuğrul ve Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu gibi isimler yer aldı. DEM Parti heyeti ise Eş Genel Başkanlar Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan, Eş Genel Başkan Yardımcısı Özlem Gündüz ve Mahfuz Güleryüz’den oluştu.
Rıza Türmen: “Süreç Daha Anlaşılır Hale Geldi”
Görüşmenin ardından yapılan ortak basın açıklamasında Barış İçin Toplum Girişimi adına konuşan eski AİHM yargıcı Rıza Türmen, girişimin amacını ve yapılan görüşmelerin önemini şu sözlerle ifade etti:
“Biz, barış ve demokrasi endişelerini paylaşan bir grup bilinçli yurttaşız. Kürt sorununa barışçıl bir çözüm bulmak amacıyla başlatılan harekete nasıl katkıda bulunabileceğimizi tartışıyoruz. Bu kapsamda siyasi partileri ziyaret ediyoruz. Geçenlerde Cumhuriyet Halk Partisi’ni ziyaret ettik, bugün de DEM Partisi’ni ziyaret ettik. Sayın Pervin Buldan, İmralı’ya yaptığı ziyaretlerle ilgili son derece yararlı bilgiler verdi. Bu ziyaretlerin amacını anlattı ve süreç bizim açımızdan daha anlaşılır hale geldi.”
Türmen, Kürt sorununun barışçıl çözümünün Türkiye’de bir barış ve demokrasi hareketine bağlı olduğunu vurgulayarak, “Ancak demokrasi çerçevesinde Kürt sorununa barışçı bir çözüm getirebiliriz. Bunu sağlamak için neler yapabiliriz? Karşılıklı olarak bu konularda görüş alışverişinde bulunduk” dedi.
Tuncer Bakırhan: “Barış Toplumun Tamamını İlgilendiriyor”
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ise yapılan görüşmede, İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan’ın İmralı’da Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelere dair bilgileri aktardığını belirtti. Bakırhan, Barış İçin Toplum Girişimi’nin önemli bir misyon üstlendiğini ifade ederek şunları söyledi:
“Türkiye’de başta Kürt meselesi olmak üzere sorunların diyalogla, müzakereyle, barışla çözülmesi için çaba gösteriyorlar. Barış sadece bir iki insanın veya iki partinin birbiriyle konuşmasından daha büyük bir şeydir. Toplumun tamamını ilgilendiriyor. Barış denilince 85 milyon insan akla geliyor çünkü hepsini ilgilendiriyor.”
Bakırhan, bir barış sürecinin başlatılması için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini vurgulayarak, “Bu süreç tüm Türkiye’yi ilgilendirdiği için herkesin katkı sunması gerekiyor. Barış İçin Toplum Girişimi, Türkiye’nin bütün renklerini kendi bünyesinde barındırıyor. Akademisyen, aydın, yazar, siyasetçi, Kürt, Ermeni, kadın, Alevi ve toplumun diğer kimliklerinden insanların bulunduğu bir girişim. Barış en çok onları ilgilendiriyor” dedi.
Barış Sürecine Dair Beklentiler ve Çağrılar
Görüşmede, Abdullah Öcalan’ın yapacağı olası bir çağrının barış sürecine katkı sağlayabileceği değerlendirildi. Bakırhan, “Önümüzdeki günlerde Sayın Öcalan’ın yapacağı çağrıdan sonra hepimize büyük görev ve sorumluluklar düşecek. Barışı toplumun kendi meselesi haline getirmek ve iktidar üzerinde toplumsal bir basınç oluşturmak için çalışacağız” ifadelerini kullandı.
Barış İçin Toplum Girişimi, benzer görüşmeleri diğer siyasi partilerle de sürdürmeyi planlıyor. Türmen, “Başka siyasi partileri de ziyaret ederek, sivil toplum olarak bu sürece katkıda bulunmak istiyoruz. Bir nevi moderatörlük, kolaylaştırıcılık rolü oynamayı hedefliyoruz” dedi.
Barış İçin Toplumsal Diyalog Şart
DEM Parti ve Barış İçin Toplum Girişimi arasında yapılan bu görüşme, Türkiye’de barış ve demokrasi taleplerinin yeniden gündeme taşınması açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Kürt sorununun barışçıl çözümü, yalnızca siyasi partilerin değil, tüm toplumun ortak çabasını gerektiriyor. Bu süreçte sivil toplumun ve aydınların rolü, barışın tesis edilmesi için kritik bir öneme sahip. Barış İçin Toplum Girişimi’nin çabaları, Türkiye’nin demokratikleşme ve barış sürecine katkı sunma potansiyeli taşıyor. Ancak, bu sürecin başarıya ulaşması için siyasi irade ve toplumsal uzlaşının sağlanması büyük önem taşıyor.