Erdoğan’ın Başdanışmanı Mehmet Uçum’un AİHM kararlarının bağlayıcı olmadığını söyleyerek yeni bir tartışma başlattı. Ancak AİHS, Konsey’in denetim mekanizması ve Anayasa, AİHM kararlarının bağlayıcılığına işaret ediyor.
AİHM kararlarının bağlayıcılığı, AİHS’nin 46’ncı maddesinden geliyor. Söz konusu maddenin 1’inci paragrafında “Yüksek Sözleşmeci Taraflar, taraf oldukları davalarda Mahkeme’nin verdiği kesinleşmiş kararlara uymayı taahhüt eder” ifadeleri yer alıyor.
Bununla birlikte, AİHM kararları ulusal yargı organlarının kararlarını bozmuyor ya da değiştirmiyor. Eski AİHM yargıçlarından Françoise Tulkens, “Bir AİHM kararı kendi başına bir amaç teşkil etmiyor; bu kararlar gelecek için değişim vaadi, hak ve özgürlüklerin fiili olarak var olmasını sağlaması gereken bir sürecin başlangıcını oluştuyor” diyor.
Ancak AİHM bir davada ihlale hükmetmiş ise davalı tarafın, “AİHS’ye taraf bir devlet olarak, o kararın esaslarını yerine getirmesi ve ihlale neden olmuş gerekçeleri ortadan kaldıran adımlar atması” gerekiyor. Bu adımlar yasal mevzuatta değişiklik yapılması olabileceği gibi, pratik çözümler de olabiliyor. Danimarka’da bir sendikaya üye olma zorunluluğunun ortadan kalkması, Fransa’da gözaltında avukat olmaksızın ifade alınması, Birleşik Krallık’ta okullarda dayak veya İsviçre’de telefon dinlemelerle ilgili yasal düzenlemeler AİHM kararları temelinde gerçekleşti. Mahkeme kararlarından kaynaklanan yükümlülükler, “adil tazmin, bireysel önlemler ve genel önlemler” olmak üzere üç büyük kategori altında özetleniyor.
Bakanlar Komitesi denetimi
“Buyurma” yetkisine sahip olmayan AİHM’nin işlevi kararını açıkladıktan sonra tamamlanıyor. Bu nedenle, açıkladığı kararların infazı uzun zaman alıyor. Buna karşılık, eşi benzeri olmayan bir başka mekanizma mevcut. AİHM kararlarının uygulanışı, AİHM’nin de bağlı olduğu Avrupa Konseyi’nin karar organı konumundaki Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından denetleniyor. Avrupa Konseyi üyesi devletlerin Strasbourg’daki daimi temsilci ve hukukçuları bu amaçla her üç ayda bir olmak üzere yılda dört kez bir araya geliyor.
Hakkında bir davada AİHM tarafından ihlal kararı verilen devlet, bu toplantılarda kararı nasıl uyguladığı veya uygulayacağı konusunda bilgi veriyor. Kararların uygulanma sürecinin uzunluğu sistemik veya bireysel boyutuna göre değişebiliyor. Avrupa Konseyi devletlerarası uzlaşı kültürü üzerine oturtulmuş olduğundan, bir AİHM kararının Bakanlar Komitesi düzeyinde denetim süreci kimi zaman yıllar alabiliyor. Bir diğer deyişle, AİHM kararlarının uygulanması yükümlülüğü devletlere yüklenmiş durumda. Bu da sadece yürütme erkini değil, yasama ve yargıyı da kapsıyor.
Kararın yerine getirildiğinin saptanması halinde dosya kapatılıyor. Aksi takdirde gündemde tutulmaya devam ediliyor.
Anayasa’nın 90’ıncı maddesi
AİHM kaynakları, Türkiye özelinde Anayasa’nın 90’ıncı maddesine de işaret etmekte. Söz konusu maddede “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır” ifadeleri yer alıyor.
Dolayısıyla Türkiye; gerek AİHS’ye taraf ve Avrupa Konseyi üyesi bir devlet olarak gerekse Anayasası’nın 90’ıncı maddesi gereği, diğer Avrupa devletleri gibi AİHM kararlarını tam olarak yerine getirmekle yükümlü.
- Talihsiz Anjel Hala ve Edirne Kuşatması Günleri - 29 Ocak 2025
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024