Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. 11 ili etkileyen felakette en az 53 bin 725 kişi hayatını kaybederken, 107 bin 213 kişi yaralandı. Binlerce bina yıkıldı, on binlerce aile evsiz kaldı. Ancak deprem sonrası sorumluların hesap vermesi sürecinde ortaya çıkan tablo, kamuoyunda adalet duygusunun zedelendiği yönünde ciddi eleştirilere neden oldu.
Adalet Bakanlığı Verileri ve Yargılama Süreçleri
Adalet Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre, depremlerle ilgili bugüne kadar toplamda 2 bin 31 soruşturma dosyası açıldı. Bu dosyalardan bin 491’i kamu davasına dönüştü. Ancak şu ana kadar yalnızca 149 dosyada karar verildi. Karara bağlanan bu davalar kapsamında, 189 kişiye çeşitli hapis cezaları ve farklı adli kararlar verildi.
Devam eden bin 342 dava, adalet arayışının henüz tamamlanmadığını gösteriyor. Bu davalarda toplam 1.850 sanık yargılanıyor ve yalnızca 93 sanık tutuklu olarak yargılama sürecine devam ediyor. Uzmanlar, tutuklu sayısının ve cezaların azlığına dikkat çekerek, felaketin boyutuyla karşılaştırıldığında adaletin tam anlamıyla sağlanamadığını ifade ediyor.
Ä°mar Ä°hlalleri ve Denetim Eksiklikleri
Deprem bölgelerindeki yıkımların büyük bir kısmı, yapı denetim eksiklikleri ve imara aykırı uygulamalar nedeniyle meydana geldi. Yıkılan ya da ağır hasar gören binaların önemli bir bölümünün, yasal düzenlemelere uygun inşa edilmediği veya daha sonra yapılan değişikliklerle taşıyıcı sistemlerinin zayıflatıldığı tespit edildi. Ancak bu ihmallerin sorumlularına yönelik yargılama süreçleri, hem yavaş işliyor hem de sonuçları itibarıyla kamuoyunu tatmin etmekten uzak.
Deprem sonrası yıkılan binalar üzerinde yapılan incelemelerde, özellikle müteahhitlerin, yapı denetim firmalarının ve yerel yönetimlerin ciddi ihmalleri olduğu ortaya çıktı. Buna rağmen, açılan davaların büyük bir kısmı henüz sonuçlanmış değil ve cezaların caydırıcılığı tartışma konusu.
Kamuoyunda Adalet Tartışmaları
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yaşanan yargılama süreçleri, toplumda adalet mekanizmasına yönelik ciddi bir güvensizlik yarattı. Deprem mağdurları ve sivil toplum kuruluşları, sürecin hızlandırılmasını ve sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyor. Özellikle, 53 binden fazla kişinin yaşamını yitirdiği bir felaket sonrası yalnızca 189 kişinin ceza almış olması, mağdur aileler açısından büyük bir hayal kırıklığı yaratıyor.
Uzmanlar, davaların uzun sürmesinin gerekçelerinden birinin, deprem bölgelerindeki yetersiz adli altyapı ve dosya yoğunluğu olduğunu belirtiyor. Ancak bu durumun, felakette hayatını kaybeden on binlerce insanın yakınları için kabul edilemez bir gerekçe olduğu ifade ediliyor. Hukukçular, Türkiye’deki yapı denetim sisteminin daha güçlü bir şekilde denetlenmesi gerektiğini, aksi takdirde benzer felaketlerde yine adaletin sağlanmasının mümkün olamayacağını vurguluyor.
MaÄŸdur Ailelerin Talepleri
Depremde yakınlarını kaybeden aileler, adalet arayışından vazgeçmeyeceklerini belirtiyor. Mağdurlar, yargılama süreçlerinin hızlandırılması, cezaların caydırıcılık sağlayacak şekilde uygulanması ve ihmali bulunan tüm tarafların hesap vermesi gerektiğini ifade ediyor. Özellikle yerel yönetimlerin, yapı denetim firmalarının ve inşaat sektöründeki düzenleyici mekanizmaların ihmallerinin üzerine kararlılıkla gidilmesi talep ediliyor.
6 Şubat depremleri sonrası ortaya çıkan yargılamalar, Türkiye’de adalet sistemine dair tartışmaları yeniden alevlendirdi. Felaketin boyutuna karşın, yargılama süreçlerinin yavaşlığı ve cezaların azlığı, hem mağdurlar hem de toplumun geneli için büyük bir adaletsizlik hissi yaratıyor. Kamuoyunda, benzer felaketlerin bir daha yaşanmaması için hesap sorulması ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiği yönündeki talepler ise giderek artıyor.