Uzmanlar anlattı: Depremler ne tür psikolojik rahatsızlıkları tetikleyebilir?

“İyileÅŸme mümkün, ancak maÄŸduru anlamak ve cesaretlendirmek çok önemli”
KahramanmaraÅŸ’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 6 Åžubat Pazartesi meydana gelen iki büyük deprem, Türkiye ve Suriye’de en az 35 bin kiÅŸinin ölümüne neden oldu.
Sırasıyla 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından kurtarma çalışmaları devam etse de çalışmaların önemli bir kısmı depremzedelere yönelik yardım dağıtımına ve onların hayatlarını iyileştirmeye odaklanmaya başladı.
Bu çalışmaların önemli bir ayağını da depremden sağ kurtulan veya yakınlarını kaybeden kişilere yönelik psikolojik destek sağlanması oluşturuyor.
Uzmanlar felaketin şoku azaldıkça ortaya çıkabilecek bazı psikolojik durumları şöyle sıralıyor:
Hipervijilans
Psikologlar bu durumu kısaca aşırı tetikte olma diye tanımlıyor. ABD’li psikoterapist Carolyn Wagner’a göre, depremlerden saÄŸ kurtulanlar sürekli alarm durumunda kalabilir.
“Herhangi bir ufak gürültü bile koÅŸup saklanmanıza neden olur” diyen Wagner, “SevdiÄŸiniz birinin iyi niyetli ama beklenmedik bir dokunuÅŸunda korkuyla bağırabilirsiniz” diye ekliyor.
Wagner’a göre bunun nedeni, vücudun güvenliÄŸi saÄŸlamak için baÅŸka bir tehdide karşı yüksek alarm halinde olması. Bu da kiÅŸilerin gergin hissetmesine yol açabilir.
Bu tepki genellikle kendi kendine azalıyor ama devam etmesi halinde travma sonrası stres bozukluğuna (TSSB) işaret edebilir.
Anksiyete ve depresyon
New Yorklu sosyal hizmet uzmanı ve psikoterapist Nikita Banks, deprem nedeniyle hayatı alt üst olan kişilerde kaygı veya depresyon belirtilerine rastlamanın alışılmadık bir durum olmadığını belirtiyor.
Bu iki durum yorgunluk, uyku sorunları, günlük aktivitelere yönelik ilgide azalma, sinirlilik ve konsantrasyon eksikliği gibi ortak semptomlar gösteriyor.
Semptomlar zamanla ortaya çıkıp kaybolabilirken, kalıcı oldukları anlaşıldığında tedavi edilmesi gerekiyor.
Depremler ayrıca, düzeltilmesi zaman alacak olan bir dizi başka yıkımla ilişkili.
Bölgede konutların, altyapı sistemlerinin ve diğer yapıların çoğunlukla hasarlı olması depremzedelerin çok zor şartlar altında veya sevdiklerinden uzakta yaşam mücadelesi vermesine neden oluyor.
Uzmanlara göre pek çok kişi, ilk felaketten 6 veya 12 ay sonra hayatlarını yeniden toparlamanın zorluğuyla yüzleşecek. Keder ve kronik stresin birleşmesi depresyon ihtimalini güçlendiriyor.
Zihinsel barikat
Banks’e göre, deprem ve diÄŸer afetlerden kurtulanların, olayı kafalarında sürekli olarak yeniden yaÅŸamaları da mümkün.
Psikoterapist, “Normallik duygusunu yeniden kazanmalarına yardımcı olmak için mümkün olan en kısa sürede bir rutine sahip olmalarını saÄŸlamak gerekiyor” diyor.
Deprem fobisi
Los Angeles’taki April Anksiyete Ataklarını Yönetme Merkezi’nin direktörü Dr. Craig April, deprem korkusunun odak noktasının baÅŸka bir deprem olasılığını kontrol etme arzusu olduÄŸunu söylüyor.
Uzmana göre bireyler depremin kendi kontrolleri dışında olduğunu fark ettiğinde başarısızlık hissi duyuyor ve bu da kaygıya neden oluyor.
Travma sonrası stres bozukluğu
Kendisi de geçmiÅŸte bir depremden saÄŸ kurtulan klinik psikolog Dr. Jana Scrivani, “Felaketten doÄŸrudan etkilenen insanların çoÄŸu, TSSB’ye benzeyen birçok psikolojik semptom sergiler” diyor:
Çoğunluk iyileşecek ama bazı kişiler iyileşme sürecinin bir yerinde takılıp kalacak ve TSSB ortaya çıkmaya devam edecek.
TSSB belirtileri yoğun korku, geçmişe dönüşler ve kabuslar gibi olumsuz deneyimlerle karakterize.
Psikologlar, bir depremin birey üzerinde yaratabileceği en şiddetli ve kalıcı psikolojik etkinin TSSB olduğunu söylüyor.
Araştırmalar, bireylerin ciddi bir tehditle karşılaşması durumunda TSSB olasılığının 5 ila 8 kat arttığını gösteriyor.
Maraş depremlerinin ışığında, felaketin boyutu ve ölüm sayısı göz önüne alındığında iyileşmenin uzun yıllar alması mümkün.
Neler yapılabilir?
İtalya’daki Roma Sapienza Üniversitesi’nden Dr. Cristina Marzano, iyileÅŸmenin mümkün olduÄŸunu vurguluyor.
“Travmatik olaydan bir ay sonra özel bir travma tedavisi uygulanabilir” diyen Marzano, “İyileÅŸme mümkün, ancak maÄŸduru anlayan ve cesaretlendiren arkadaÅŸ ve aile desteÄŸi çok önemli” ifadelerini kullanıyor.
“Genel olarak, psikolojik açıdan en fazla risk altındaki iki kategori çocuklar ve yaÅŸlılar” diyen uzman, travmadan sonraki günler içinde biliÅŸsel-davranışçı terapinin de uygulanabileceÄŸini ekliyor.
Bu arada Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı depremlerin etkilediği bölgeye psikososyal destek ekipleri gönderirken Türkiye Psikiyatri Derneği ve Türk Psikologları Derneği de bölgeye uzmanlarını göndererek çalışmalara başladı.
Independent Türkçe
Yoruma kapalı.