UNICEF’in yayımladığı yeni rapor, Türkiye’de çocukların yaşam kalitesinin alarm verici düzeyde gerilediğini ortaya koydu. Çocukların yaşam memnuniyeti dört yılda 10 puan düşerken, akran zorbalığı, obezite ve akademik yetersizlik gibi birçok gösterge Türkiye’yi son sıralara taşıdı.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ile Avrupa Birliği’ne üye 43 ülkeyi kapsayan kapsamlı bir çocuk refahı raporu yayımladı. 2018-2022 verilerine dayanan araştırma, çocukların zihinsel ve fiziksel sağlığı başta olmak üzere çok sayıda kritik kriteri inceliyor. Türkiye için ortaya çıkan tablo ise oldukça karanlık.
Yaşam Memnuniyetinde En Sert Düşüşlerden Biri Türkiye’de
Raporda en dikkat çeken bulgulardan biri, Türkiye’de 15 yaş grubundaki çocukların yaşam memnuniyetinde yaşanan dramatik düşüş. 2018’e kıyasla 10 puanlık bir gerileme kaydedilen Türkiye, Şili, Meksika ve Polonya ile birlikte çocuk memnuniyetinde en sert düşüş yaşayan ülkeler arasında yer aldı.
Türkiye, genel çocuk refahı endeksinde 43 ülke arasında 35’inci sırada yer aldı. Aynı listede Meksika 34’üncü, Kolombiya ise 33’üncü sırada bulunarak Türkiye’nin gerisinde kalmadı.
Ergen İntiharlarında Hızlı Artış: Türkiye, Japonya ve Güney Kore İle Aynı Grupta
Raporun en çarpıcı ve en kaygı verici verilerinden biri de ergen intiharlarıyla ilgili. Türkiye, Japonya ve Güney Kore ile birlikte 15-19 yaş grubundaki intihar oranlarının en hızlı arttığı ülkeler arasında yer aldı. Türkiye’de 2018’de 100 binde 2,5 olan bu oran, 2022 itibarıyla 100 binde 4,5’e yükseldi.
UNICEF, intiharın dünya genelinde 15-19 yaş grubunda en yaygın dördüncü ölüm nedeni haline geldiğini de vurguladı.
Zorbalık Artıyor, Empati Güçlü Ama Yetersiz Kalıyor
Türkiye’de akran zorbalığına uğradığını belirten çocukların oranı yüzde 25,5’ten yüzde 26,4’e çıktı. Küçük gibi görünen bu artış, dünyadaki birçok ülkede zorbalığın azaldığı göz önüne alındığında Türkiye’yi olumsuz biçimde ayrıştırıyor. Almanya, ABD ve İtalya gibi ülkelerde zorbalık oranlarında düşüş kaydedilirken, Türkiye ters yönde seyrediyor.
Buna karşın Türkiye’deki çocukların yüzde 75’i başkalarının duygularını anlayabildiklerini belirtti. UNICEF’e göre bu oran Türkiye’yi empati yeteneği açısından Avusturya, Danimarka ve Macaristan gibi ülkelerle birlikte üst sıralara taşıyor. Ancak bu güçlü empati potansiyeli, zorbalığın önüne geçmekte henüz yeterince etkili olamıyor.
Akademik Performans Endişe Verici: Her 10 Çocuktan 6’sı Yeterli Değil
Pandemi koşullarının da etkisiyle dünya genelinde çocukların akademik performansında ciddi gerilemeler yaşandığı tespit edildi. Türkiye’de bu sorun daha da derin: Rapora göre 15 yaş grubundaki çocukların yüzde 58’i akademik açıdan “yeterli” değil. Yani her 10 çocuktan altısı temel düzeyde okuma-yazma ve matematik becerilerine sahip değil.
Bu oran, Türkiye’yi Bulgaristan, Kolombiya ve Kosta Rika gibi ülkelerle birlikte en düşük akademik performansa sahip ülkeler arasında konumlandırıyor.
Obezite ve Yoksulluk Gölgesinde Çocukluk
UNICEF raporu, Türkiye’deki çocukların yüzde 32,7’sinin obezite ile karşı karşıya olduğunu belirtiyor. Bu oran, İngiltere’nin (yüzde 30) ve ABD’nin (yüzde 42) hemen ardından geliyor. Obeziteye dair yüksek oranlar, Türkiye’de çocukların sağlıklı beslenme ve hareketli yaşam olanaklarından giderek uzaklaştığını gösteriyor.
Raporda ayrıca Türkiye’deki çocuk ölümlerinde azalma olduğu belirtilmekle birlikte, bu oranların hâlâ Almanya, Hollanda ve İtalya gibi ülkelerin yaklaşık iki katı seviyesinde olduğu not ediliyor.
Türkiye Çocuklar İçin Güvenli Bir Gelecek Sunamıyor mu?
UNICEF’in bu çarpıcı raporu, Türkiye’nin çocuklar için “iyi bir ülke” olma hedefinden giderek uzaklaştığını ortaya koyuyor. Yaşam memnuniyetindeki düşüş, artan intihar oranları, yaygın zorbalık ve yetersiz akademik performans, çocukların yalnızca bugününü değil, geleceğini de tehdit ediyor.
Uzmanlar, bu göstergelerin toplumsal kutuplaşma, artan ekonomik yoksulluk ve eğitime erişimdeki eşitsizliklerle doğrudan ilişkili olduğunu vurguluyor. Eğitim politikalarından sosyal hizmetlere, sağlık sisteminden medya diline kadar her alanda çocukların ihtiyaçlarını önceleyen kapsayıcı bir reform yapılmazsa, Türkiye’nin çocuk refahı açısından daha da gerilere düşmesi kaçınılmaz görünüyor.
- İsrail ve İran: Enerji Altyapısının Hedefte Olması ve Global Etkileri - 16 Haziran 2025
- Tarım Kredi Kooperatiflerinde Yolsuzluk İddiaları: Çiftçiyi Ne Bekliyor? - 16 Haziran 2025
- Danıştay Atatürk Orman Çiftliği’ndeki Cumhurbaşkanlığı Sarayı Kaçak İlan Etti - 16 Haziran 2025