ABD ile Çin arasında yıllardır süregelen ticaret savaşları, yeni bir eşiğe ulaştı. Çin, Washington’un son gümrük tarifesi artışına karşılık olarak, ABD’den ithal edilen ürünlere uygulanan gümrük vergisini %125’e yükselttiğini açıkladı. Bu adım, küresel ticaret dengelerini yeniden sarsabilecek yeni bir misilleme dalgasının habercisi olarak değerlendiriliyor.
Trump’ın Tarifelerine Karşı Sert Misilleme
Çin Devlet Konseyine bağlı Gümrük Tarife Komisyonu tarafından yapılan açıklamada, ABD ürünlerinin mevcut tarife oranlarıyla Çin pazarında artık rekabet edemeyeceği açıkça ifade edildi. Çin tarafı, Washington’un yeni tarifelerine karşı “gerekli önlemleri” alacaklarını belirtti ve bu tür yaptırımların görmezden gelinmeyeceğini vurguladı.
Çin Ticaret Bakanlığı da Dünya Ticaret Örgütü’nde (DTÖ) ABD’ye karşı dava açıldığını duyurarak, uluslararası hukuk yoluyla haklarını savunacaklarını belirtti. Bakanlık, çok taraflı ticaret düzenine ve küresel ekonomik dengeye zarar veren bu politikaların kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Tırmanan Restleşme: Tarife Yarışı
ABD Başkanı Donald Trump, 2 Nisan’da Çin’e yönelik %34’lük ek gümrük tarifesi açıklamıştı. Çin tarafı bu adıma aynı oranda karşılık vererek karşılıklı misilleme sürecini başlattı. Ancak Trump, Çin’in geri adım atmaması halinde %50 daha ek tarife uygulayacağını ilan etti. Çin ise buna da %50’lik yeni bir tarife artışıyla karşılık verdi ve toplam oran %84’e çıktı.
Karşılıklı tehditlerin ve uygulamaların hızla tırmandığı süreçte, ABD gümrük tarifelerini önce %125’e, ardından da %145’e kadar yükseltti. Çin’in son hamlesi ise %125’lik tarife oranı ile bu savaşa geri adım atmadan devam edeceğini gösteriyor.
Küresel Ekonomi Üzerindeki Etkileri
Washington yönetimi, diğer ülkelere getirdiği ek tarifeleri 90 gün süreyle ertelerken, Çin’e yönelik tarifeleri derhal yürürlüğe koydu. Bu ayrımcı uygulama, Pekin yönetimi tarafından siyasi ve ekonomik bir baskı unsuru olarak değerlendiriliyor.
Gözlemciler, bu tür hamlelerin yalnızca iki ülke arasında değil, küresel tedarik zincirleri ve finans piyasaları üzerinde de ciddi dalgalanmalara yol açabileceğine dikkat çekiyor. Özellikle elektronik, tarım, otomotiv ve enerji sektörlerinde fiyat artışlarının kaçınılmaz olacağı uyarıları yapılıyor.
DTÖ’nün Rolü ve Ticaretin Geleceği
Çin’in DTÖ’ye yaptığı başvuru, kurallar temelli ticaretin savunusu açısından kritik bir sınav niteliğinde. Ancak uzmanlar, Trump döneminde DTÖ’nün işlevselliğinin sorgulandığı bir ortamda bu başvurunun nasıl bir sonuç doğuracağının belirsiz olduğunu belirtiyor.
Ticaret savaşlarının yeniden alevlenmesi, sadece iki ülkenin ekonomik ilişkilerini değil, aynı zamanda dünya genelinde artan korumacılık eğilimlerini de tetikleyebilir. Ekonomistler, bu sürecin özellikle gelişmekte olan ülkeler açısından uzun vadeli zararlara yol açabileceği konusunda uyarıyor.