Suudi Arabistan ve Rusya’nın petrol ittifakı ABD’yi zora sokuyor

Suudi Arabistan ve Rusya liderliğindeki OPEC+ ittifakının petrolde arz kesintisi kararı, petrol fiyatlarını ve enflasyonu artırırken ABD’de ekonomik durgunluk riskini tetikliyor

Suudi Arabistan ve Rusya arasında gelişen petrol ittifakı, hem ABD ekonomisi hem de Başkan Joe Biden’ın seçim kampanyası için büyük sorun yaratıyor. Biden’ın geçen yaz üretim artışı için Suudi Arabistan’a gitmesinden bu yana OPEC+ bu ay ikinci kez ham petrol üretimini kısma kararı aldı.

Bloomberg’te yer alan Ziad Daoud ve Courtney McBride imzalı analizde OPEC+ grubunun hamlelerinin resesyon ve enflasyon risklerini artırdığı belirtildi.

Kesinti kararı durgunluk riskini tetikleyecek

Analize göre, OPEC+ grubunun Suudi Arabistan-Rusya liderliğinde gücünü artırması, petrol fiyatlarındaki yükselişe ve enflasyona katkıda bulunurken ekonomideki durgunluk risklerini de artırdı.

2 Nisan’daki kesinti kararının ardından petrol fiyatları varil başına yaklaşık 5 dolar arttı. Enerjiye daha fazla harcama yapan tüketicilerin diğer harcamalarını kısacağı korkusu ise durgunluk korkularını artırdı. Ayrıca uzun zamandır sorun olmaya devam eden enflasyonla mücadelenin de bir süre daha yüksek kalabileceğini gösterdi.

Analizde jeopolitik ittifakların değiştiği de belirtilirken Suudi Arabistan’ın Washington’un yörüngesinden kopmaya başladığı belirtildi. Suudiler son dönemde Rusya ile koordineli olarak petrol üretim seviyelerini belirlemeye başladı.

Diğer yandan Körfez krallığı İran’la gerilimi azaltmak için ABD’yi devre dışı bırakarak bir anlaşmaya aracılık etmek için Çin’e döndü. Petrol tekeli üzerindeki Batı etkisi ise son yılların en düşük seviyesine indi.

Fiyatları artık ABD’ye yakın üretici ülkeler belirlemiyor

Analizde Suudilerin, Rusya ve OPEC+ ülkeleri ile kurduğu cepheyi sürdürebileceklerinin garantisi olmadığı belirtilirken “Şimdilik, dünyanın en önemli emtiasının fiyatı, ABD’nin artık bir dost olarak güvenemeyeceği bir ülke tarafından belirleniyor” ifadeleri kullanıldı.

2 Nisan hamlesinin ardından konuşan Suudi yetkililere göre bu hamle herhangi bir diplomatik gündemden ziyade ulusal öncelikler tarafından belirlendi.

Asharq Al-Awsat gazetesine konuşan eski Suudi Arabistan Petrol Bakanı Mohammad Al Sabban, “OPEC+ şimdi ve geçmişte petrol piyasalarını istikrara kavuşturmayı başardı. Batılı devletlerin iddialarının aksine bunun siyasetle hiçbir ilgisi yok” dedi.

Enflasyonu artırabilir

Mevcut fiyatların bu ortalamanın çok üzerinde olacağı tahmin ediliyor. Bloomberg Economics’in modellemesine göre, petrol fiyatlarındaki her 5 dolarlık artış için ABD enflasyonunun yüzde 0,2 puan artacağı öngörülüyor.

Mevcut jeopolitik gerilimler ve ekonomik ortam nedeniyle analistler fiyatların önümüzdeki yıllarda varil başına 80 doların üzerinde kalacağını öngörüyor.

Öte yandan bu durumun ucuz Rus petrolü satın alabilen ülkeleri daha az etkilediği düşünülüyor. Çin ve Hindistan gibi ülkeler petrol talebine en büyük katkıyı yapan ülkeler olsa da Çin, kendisini fiyat artışından kısmen koruyor.

Çin önemli miktarda Rus ve İran petrolünü indirimli olarak satın alıyor. Bir diğer büyük ve hızlı büyüyen yükselen ekonomi olan Hindistan da en büyük tedarikçisi haline gelen Rusya’dan ucuz yakıt alıyor.