İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan süreç, Çağlayan Adliyesi’nde hukuki tartışmalara ve gergin bekleyişlere sahne oluyor. CHP Diyarbakır Milletvekili ve hukukçu Sezgin Tanrıkulu’nun yaptığı açıklamalara göre, İmamoğlu’na yöneltilen soruların ciddiyetten uzak olduğu ve sürecin bir hukuk devletinde kabul edilemez nitelikte ilerlediği belirtiliyor.
Avukatlara Müdahale: Hukuki Savunma Hakkı Engelleniyor
Tanrıkulu, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, birçok milletvekili ve avukatın Çağlayan Adliyesi’nde olduğunu, ancak kolluk kuvvetlerinin bazı avukatların içeri girişine izin vermediğini ifade etti. Ayrıca, dışarıda bekleyen avukatlara biber gazıyla müdahale edildiğini ve güvenlik güçlerinin adliye içinde olağanüstü bir varlık gösterdiğini belirtti.
“Bir adliye ortamından çok, bir karakol ortamı var” diyen Tanrıkulu, yargı süreçlerinin bağımsız ve tarafsız olması gerektiğini, ancak mevcut durumda yargının baskı altına alındığını vurguladı. Adliyede bu denli yoğun güvenlik önlemlerinin alınmasının, sürecin normal bir hukuki prosedürden çok, siyasi bir baskının sonucu olduğunu belirtti.
İki Ayrı İfade, 136 Sayfalık Sorgulama
Tanrıkulu’nun aktardığına göre, İmamoğlu’ndan iki ayrı beyan alındı. İlk beyan 118 sayfa uzunluğunda ve bazı isnatlara ilişkin detayları içerirken, ikinci beyan ise 18 sayfa olup Kent Uzlaşısı süreciyle ilgili sorular içeriyor. Ancak Tanrıkulu, bu soruların ciddiyetten uzak olduğunu ve 16 milyon nüfuslu bir şehrin belediye başkanının böylesine zayıf gerekçelerle gözaltına alınmasının endişe verici olduğunu belirtti.
“Bu Ciddiyetsizlik Korkutucu”
Tanrıkulu, ifadeleri incelediğini ve sürecin tamamen hukuki temellerden uzak bir şekilde yürütüldüğünü vurguladı. “Bu kadar ciddiyetsizlik insanı gerçekten korkutuyor” diyerek, Türkiye’de hukuk devletinin temel ilkelerinin ihlal edildiğine dikkat çekti.
Gözaltı sürecinin dördüncü gününe girilirken, İmamoğlu’nun ne zaman serbest bırakılacağı ya da yargı sürecinin nasıl işleyeceği belirsizliğini koruyor. Muhalefet partileri ve sivil toplum örgütleri, sürecin hukuka aykırı olduğunu belirterek adalet çağrısında bulunuyor.
Tanrıkulu ve beraberindeki avukatların adliyedeki bekleyişi sürerken, İmamoğlu’nun serbest bırakılması için hem hukuki hem de siyasi baskının artarak devam etmesi bekleniyor.
- Gerçekliğin Durağan Maskesi: Parmenides - 22 Mayıs 2025
- Gazeteci İsmail Arı Hakkında Soruşturma: Gizlilik Kararıyla İfade Dahi Alınmadı - 21 Mayıs 2025
- Giresun’un Yüzde 85’i Maden Sahası: Karadeniz Doğası Vahşi Madenciliğin Kıskacında - 21 Mayıs 2025