Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın gece yarısı gelen tutuklama kararı, siyasette ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) önde gelen isimleri, Akpolat’ın “örgüt üyeliği” ve “ihaleye fesat” suçlamalarıyla tutuklanmasına sert tepki gösterdi. Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve Rıza Akpolat, sosyal medya üzerinden yaptıkları paylaşımlarla tutuklama kararını kınayarak hukuki ve siyasi mücadeleye devam edeceklerini belirtti.
Özgür Özel: “Hiçbir CHP’liye Geri Adım Attıramazsınız”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Rıza Akpolat’ın tutuklanmasına yönelik tepkisini Twitter hesabından dile getirerek şu ifadeleri kullandı:
“Herkes bilsin ki; Beşiktaş Belediye Başkanımız Rıza Akpolat hakkında tek bir delil olmaksızın, sözde gizli tanık ifadesiyle verilen tutuklama kararı, hiçbir Cumhuriyet Halk Partiliye geri adım attırmayacak.”
Özel’in mesajı, tutuklama kararının hukuki dayanaklarının zayıflığını vurgularken, CHP’nin bu süreçte geri adım atmayacağına dair kararlılığını ortaya koydu.
Ekrem İmamoğlu: “Bu Bileği Bükemeyeceksiniz”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, tutuklama kararını siyasi bir kumpas olarak nitelendirdi. Sosyal medya paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
“Kumpaslarınız bu bileği bükemeyecek! Milletin demokrasi yumruğundan kurtulamayacaksınız. Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber ya hiç birimiz!”
İmamoğlu, iktidarın bu tür hamlelerle demokratik mücadeleye engel olamayacağını belirterek dayanışma çağrısında bulundu.
Rıza Akpolat: “Halka Hizmet Kavgamız Bitmeyecek”
Tutuklama kararı sonrasında sessizliğini bozan Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat ise, süreci “itibar suikastı” olarak değerlendirdi. Akpolat, şu ifadelerle halkına ve partisine mesaj verdi:
“Bu kumpas davası bir itibar suikastidir. Halka hizmet kavgamız bitmedi, bitmeyecek.”
Akpolat’ın açıklaması, kamu hizmetine olan bağlılığını vurgularken, bu sürecin kendisini ve mücadelesini yıldırmayacağı mesajını taşıdı.
Siyasi Baskılar ve Demokrasi Mücadelesi
Rıza Akpolat’ın tutuklanması, muhalefet partilerinin yerel yönetimlere yönelik baskılar olarak gördüğü sürecin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Özellikle, tutuklamanın delil yetersizliği ve “sözde gizli tanık” ifadelerine dayanması, bu kararın hukuki olmaktan çok siyasi olduğu eleştirilerini güçlendirdi.
CHP’nin lider kadrosundan gelen sert açıklamalar, iktidara karşı güçlü bir duruş sergileneceği ve mücadeleden vazgeçilmeyeceği yönünde bir ortak mesaj niteliği taşıyor. Kamuoyunda geniş yankı uyandıran bu gelişme, yaklaşan yerel seçimler öncesinde Türkiye’nin demokrasi ve hukuk sistemi üzerindeki tartışmaları daha da derinleştireceğe benziyor.
