Reuters haber ajansı, PKK’nın Suriye’den çekilme konusundaki şartlarını açıkladığı bir haberi yayımladı. Örgüt yetkililerinden birinin açıklamalarına dayanan bu haber, bölgedeki siyasi ve askeri dengeleri yeniden tartışmaya açtı.
Habere göre, bir PKK yetkilisi, örgütün Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) liderlik pozisyonunu koruması veya merkezi hükümette önemli bir siyasi rol elde etmesi durumunda, Suriye’den çekilmeye hazır olduğunu belirtti. Yetkili, Reuters’a gönderdiği yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Kuzeydoğu Suriye’nin SDG’nin kontrolü altında yönetilmesi ya da SDG’nin ortak liderlikte önemli bir role sahip olmasıyla sonuçlanacak herhangi bir girişim, bölgeden ayrılmayı kabul etmemize yol açacaktır.”
Bu açıklama, PKK’nın Rojava bölgesindeki SDG’ye bağlı yapılarla entegre bir strateji izlediğini ve bu bölgedeki gelişmelerin örgütün gelecekteki pozisyonunu doğrudan etkilediğini ortaya koyuyor.
Türkiye’nin Tepkisi ve Talepleri
Türkiye, SDG’yi PKK’nın Suriye’deki bir uzantısı olarak tanımlıyor ve bu yapıların bölgeden temizlenmesi gerektiğini sıklıkla dile getiriyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, geçtiğimiz aylarda yaptığı bir açıklamada, SDG bünyesindeki yabancı savaşçıların ve PKK kadrolarının Suriye’den çıkarılmasını Türkiye’nin öncelikli hedeflerinden biri olarak göstermişti.
Bu bağlamda, Ankara yönetimi, hem Suriye hükümetiyle hem de ABD gibi uluslararası aktörlerle bu konuda temaslarını sürdürüyor. Türkiye’nin yaklaşımı, hem sınır güvenliğini sağlamak hem de Suriye’nin kuzeyinde olası bir “Kürt özerk yapısına” engel olmak üzerine şekilleniyor.
SDG’nin üst düzey komutanı Mazlum Abdi, Türkiye ile bir ateşkesin sağlanması durumunda, PKK kadrolarının Suriye’yi terk edebileceğini ifade etmişti. Abdi’nin bu açıklaması, SDG’nin bölgede daha fazla meşruiyet kazanma ve uluslararası destek toplama arayışında olduğunu gösteriyor. Ancak bu açıklamalar, Türkiye’nin PYD/YPG odaklı güvenlik kaygılarını gidermeye yeterli görünmüyor.
ABD ve Rusya’nın Tutumu
SDG, ABD’nin IŞİD’le mücadeledeki başlıca müttefiki olarak biliniyor. ABD, SDG’ye lojistik destek sağlıyor ve örgütü Suriye’nin kuzeyindeki denge unsurlarından biri olarak görüyor. Ancak Türkiye’nin baskısı, Washington’un SDG’ye yönelik desteğini gözden geçirmesine neden olabilir.
Öte yandan Rusya, Suriye’deki merkezi hükümeti destekleyen bir aktör olarak, SDG ile Şam arasında bir uzlaşı sağlanması için arabuluculuk yapma potansiyeline sahip. PKK’nın Suriye’den çekilme şartlarını dile getirdiği açıklamalar, Şam yönetiminin kuzeydoğudaki kontrolü artırması yönünde bir fırsat olarak da değerlendirilebilir.
PKK’nın Çekilme Sonrası Stratejisi
PKK yetkilisi, örgütün Suriye’den çekilmesi durumunda bile bölgeyi izlemeye devam edeceğini ve SDG’ye yönelik herhangi bir saldırıya karşılık vereceğini ifade etti. Özellikle Türkiye destekli grupların saldırıları karşısında harekete geçeceklerini belirten bu açıklama, örgütün Suriye dışından bölgedeki etkinliğini sürdürme planlarına işaret ediyor.
PKK’nın Suriye’den çekilme şartlarını açıklaması, bölgede yeni siyasi ve askeri pazarlıkların kapısını aralayabilir. Ancak bu açıklamalar, taraflar arasındaki güvensizliği azaltmaktan ziyade, mevcut gerilimleri daha da derinleştirebilir. Türkiye’nin sert tutumu, SDG’nin uluslararası destek arayışı ve ABD ile Rusya’nın tutumları göz önüne alındığında, Suriye’nin kuzeyindeki güç dengesi yakın zamanda değişmeye aday görünüyor.
- NHY / Reuters, Türkiye Dışişleri Bakanlığı
