Neden her ne olursa olsun sana öldürme hakkı verilmemiştir. Hadi senin dediğin gibi olsun; “Kadın seni kışkırttı.” Ama unutma ki kadın asla bir erkeği kışkırtmaz. Sen zaten kadının sol kaburgandan yaratıldığını öğrendiğin gün zihin kötürümü olmuştun. Sen o gün ihbarcılığı, kadının değersiz olduğunu, günahkar olduğunu, katli vacip olduğunu da ne yazık ki öğrenmiştin. Çık git evden, defol git, sokağa at kendini. Git kaldırım taşlarını tekmele, tırnaklarını etine geçir, avaz avaz bağır. Ama kadına el kaldırma! Kadını öldürme! Çünkü senin böyle bir hakkın yok. Öfkene hâkim mi olamıyorsun, çekinme git psikolojik destek al. “Ben deli miyim?” Deme, inan katil olmaktan iyidir deli olmak.
Türkiye’ye bakar mısınız? Tecavüz, ensest ilişkiler, tacizler, cinayetler, ana-baba katli, sahtekarlıklar, yalan dolandan geçilmiyor. Tv kanallarının hemen hepsinde her gün gözümüze sokulan şiddetli kavgaları, hakaretleri, birbirinin üzerine yürümeleri, ağız dolusu küfürleri nereye koyalım? Şiddetin hemen hemen her türlüsüne maruz kalıyoruz. Onları hayretler içinde seyrederken suçlu ve masum kim derdine düşüyoruz.
Şimdi biz nasıl seveceğiz birbirimizi? Nasıl güveneceğiz? Nasıl beraber olacağız? Bu sorular bazı insanları hiç şaşırtmıyor nedense? En ince detaylarına kadar gözümüze sokulan, kanımızı donduran, neredeyse aklımızı oynatma noktasına getiren bir kadın cinayeti yine evlerimize servis edildi. Şimdi “Ayıp, kendinize gelin” deyip geçecek miyiz? Yoksa bazıları gibi vahşice boğazı kesilen sonra yakılıp öldürülen, sonra evi ateşe verilen öğretim görevlisi kadını mı suçlayacağız? Kadının erkeği kışkırttığını, kim bilir kapalı kapılar ardında aralarında neler geçtiği üzerine usanmadan günlerce yazıp çizecek miyiz utanmadan?
Neden her ne olursa olsun, hiç kimsenin öldürme hakkı yoktur. Çünkü sonuç öylesine barbarcadır ki hiçbir nedeni savunmak aklıma gelmiyor. Kişisel düşüncem; Kadın cinayetlerinde asla nedene bakmıyorum çünkü sonuç bütün nedenleri silip geçiyor.
Güya Türkiye toplumunda aile kutsaldır. Sormayın kutsallığın lafı mı olur?
Eğitim durumu vb hiç önemli değil, aile kurumunda kadın resmen paspastır, hizmetçidir. Eğitimliyim, kültürlüyüm, aydınım kadın hakları savunucusuyum iddiasındaki kadınlar bile erkeğin kölesidir. Dini, inancı, ulusal kimliği de fark etmiyor çünkü erkek aklı hep aynı hep aynı… Kadın, tacize uğrar susar, tecavüze uğrar susar. Ekonomik, psikolojik şiddete boyun eğer. Çünkü kadının da erkeğin de aynaları ailesidir. Çünkü kadını erkeğin sol kaburgasından olduğuna, itaat etmesi gerektiğine inandırılmıştır.
Peki kadın cinayetleri neden önlenemiyor?
Çünkü kadınlar hemcinslerini sevmiyor!
Çünkü kadınlar hemcinslerine güvenmiyor!
Çünkü kadınlar kendi kanatlarıyla uçabileceklerine halen inanmıyor, erkeğin kanadına tutunuyor illa ki!
Çünkü kadınlar kendi gücünün halen farkında değil.
Çünkü kadınlar, Hypatia ve Lilith olma cesaretinden o kadar uzak ki….
- Yazar Takdir bekler mi? - 14 Ağustos 2024
- Kör İnanç ve Terör - 4 Ekim 2023
- Z Kuşağı ve Deprem! - 9 Şubat 2023