Türkiye, son yıllarda enflasyon oranlarındaki artış ile dikkat çekiyor. 2024 yılı itibarıyla, Türkiye’nin enflasyon oranı %68,5’e ulaşarak, Avrupa’da birinci sıraya yerleşmiş ve dünya genelinde dördüncü sıraya yükselmiştir. Bu durum, ülke ekonomisinde ve vatandaşların günlük yaşamında önemli değişikliklere yol açmaktadır.
Enflasyon, genel olarak fiyatlar genel düzeyindeki sürekli ve hissedilir artışı ifade eder. Enflasyonun yükselmesi, halkın alım gücünü doğrudan etkilemektedir. Gelirler sabit kalırken fiyatlar arttığında, vatandaşların satın alma gücü azalır. Bu durum, özellikle temel ihtiyaç maddeleri ve kaliteli gıda ürünlerine erişimi zorlaştırır. Enflasyonun yüksekliği, halkın alım gücünün düşmesine ve dolayısıyla satışa çıkarılan malların kalitesinin düşmesine neden olmaktadır. Kaliteli ürünlerin fiyatları arttıkça, daha düşük gelir seviyesine sahip kişiler bu ürünleri satın alamaz hale gelir ve pazar, düşük kaliteli ürünlerle dolmaya başlar.
Sağlık hizmetlerine erişim de enflasyonun yükselmesinden olumsuz etkilenmektedir. İlaç ve muayene katkı paylarının artması, vatandaşların sağlık hizmetlerine erişimini zorlaştırmaktadır. SGK, emekliler ve bakmakla yükümlü oldukları kişiler için ilaçların %90’ını karşılarken, çalışanlar için bu oran %80’dir. Ancak enflasyonun yükselmesiyle birlikte, vatandaşların cebinden çıkan miktar da artmaktadır. Tüm bu faktörler, Türkiye’de yaşam kalitesini düşürmekte ve vatandaşların günlük yaşamlarını daha da zorlaştırmaktadır.
NHY, Ekonomi
- Mısır Mitolojisinin Çakal Yüzlü Tanrısı Anubis: Ölümün ve Sonsuz Yaşamın Bekçisi - 27 Aralık 2024
- ChatGPT Çöktü, Dünya İle Bağı Kesildi - 27 Aralık 2024
- Yeniden Faiz Koridoru: Merkez Bankası’nın Faiz İndirimi ve Mahfi Eğilmez’in Değerlendirmesi - 26 Aralık 2024