Her geçen gün bir kadın daha şiddet ve taciz tehdidi altında hayat mücadelesi veriyor. Ne yazık ki, bu sefer fail üniforma giymiş olmasıyla adalet arayışını daha da zorlaştırıyor. Şırnak’ta yaşanan olayda, bir kadının, uzman çavuş Z.Ç. tarafından taciz edildiği iddiası gündeme bomba gibi düştü. Taciz sonrası çevredeki insanların müdahalesiyle darp edilen Z.Ç., tutuklandı.
Şırnak Barosu’nun açıklamasına göre, Z.Ç.’nin ifadesinin ardından Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildiği belirtildi. Şüphelinin, Şırnak Sulh Ceza Hakimliği tarafından “cinsel saldırı” suçundan tutuklandığı öğrenildi.
Bu olay, kadın düşmanı zihniyetin her yerde karşımıza çıkabileceğini açıkça gösteriyor, hatta üniforma giyenlerin dahi bu zihniyete sahip olabileceğini ortaya koyuyor. Bir kadının taciz karşısında sessiz kalması beklenirken, Z.Ç.’nin cesareti ve çevresinden aldığı destek, bu tür olayların örtbas edilemeyeceğini gösteriyor.
Ancak, bu olay sadece bir bireyin cesaretiyle sınırlı kalmamalıdır. Toplum olarak, kadınlara yönelik şiddete ve tacize karşı sessiz kalmamalıyız. Güvenlik görevlilerinin de bu tür suçlardan muaf olmadığını ve yasal yaptırımlarla karşılaşacaklarını bilmeliyiz.
Bununla birlikte, yasal yaptırımlar tek başına yeterli değildir. Toplumsal duyarlılık ve bilinç oluşturulması da büyük önem taşımaktadır. Cinsel taciz ve saldırılara karşı sessiz kalmak, bu suçu teşvik etmek anlamına gelir.
NHY, Eda KAYA
