Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan Şubat 2024 iş gücü istatistikleri, ülkenin işgücü piyasasının mevcut durumuna dair önemli veriler sunuyor. Bu veriler, ekonomik analizler ve politika yapım süreçleri için hayati öneme sahiptir. Şubat ayı itibarıyla, geniş tanımlı işsizlik oranının 24,5’e düştüğü gözlemlenmiştir. Bu oran, zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücünü kapsayan geniş bir perspektifi ifade eder.
TÜİK’in Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre, 15 yaş ve üzeri bireylerde işsiz sayısı, bir önceki aya kıyasla 109 bin kişi azalarak 3 milyon 78 bin kişiye gerilemiştir. İşsizlik oranı ise 0,3 puanlık bir azalışla yüzde 8,7 olarak kaydedilmiştir. Cinsiyet bazında bakıldığında, erkeklerde işsizlik oranı yüzde 7,3 iken, kadınlarda bu oran yüzde 11,3 olarak belirlenmiştir. Bu veriler, kadınlar arasında işsizliğin erkeklere kıyasla daha yüksek olduğunu göstermektedir.
Mevsim etkilerinden arındırılmış istihdam oranı, Şubat ayında bir önceki aya göre 0,2 puan artışla yüzde 49,3’e ulaşmıştır. İstihdam edilenlerin sayısı 147 bin kişi artarak 32 milyon 423 bin kişiye çıkmıştır. Erkeklerde istihdam oranı yüzde 66,5 iken, kadınlarda bu oran yüzde 32,5 olarak gerçekleşmiştir. İşgücüne katılma oranı ise sabit kalarak yüzde 54,0 olmuştur. Erkeklerde işgücüne katılma oranı yüzde 71,7, kadınlarda ise yüzde 36,6 olarak tespit edilmiştir.
Genç nüfus arasında mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik oranı, bir önceki aya göre 0,8 puan azalarak yüzde 15,6 olmuştur. 15-24 yaş grubunda işsizlik oranı erkeklerde yüzde 13,4, kadınlarda ise yüzde 19,6 olarak belirlenmiştir. Bu veriler, genç kadınlar arasında işsizliğin, genç erkeklere göre daha yüksek olduğunu göstermektedir.
DİSK-AR’ın raporuna göre ise, geniş tanımlı işsiz sayısı 9 milyon 634 bin olarak hesaplanmıştır. Bu rakam, resmi istatistiklerin ötesinde, işgücü piyasasının daha geniş bir resmini çizmektedir. Dar tanımlı işsizlik oranının %8,7 olduğu belirtilirken, geniş tanımlı işsizlik oranının %24,5’e yükseldiği ifade edildi.
Son bir yılda geniş tanımlı işsizlikte 811 bin kişilik artış yaşanırken, son 10 yılda ise 4 milyon 80 bin kişilik bir artış olduğu belirtildi. Bu veriler, işsizlik sorununun Türkiye’de ciddi boyutlara ulaştığını gösteriyor.
Bu veriler ışığında, Türkiye’nin işgücü piyasasının dinamiklerini anlamak ve etkili politikalar geliştirmek için cinsiyet, yaş ve mevsimsellik gibi faktörlerin dikkate alınması gerekmektedir. İşsizlik oranlarındaki cinsiyet ve yaş farklılıkları, eğitim, eğitim sonrası istihdam olanakları ve işgücü piyasasına katılımı teşvik edici politikaların önemini vurgulamaktadır. Ayrıca, geniş tanımlı işsizlik oranının yüksekliği, ekonomik büyüme ve istihdam yaratma stratejilerinin, işgücü piyasasının daha kapsayıcı ve esnek olmasını sağlayacak şekilde tasarlanması gerektiğini göstermektedir.
Türkiye’nin işgücü piyasası, küresel ekonomik dalgalanmalar ve iç dinamiklerin etkisi altında sürekli bir değişim içindedir. Bu nedenle, işgücü istatistiklerinin düzenli olarak analiz edilmesi ve güncel verilere dayalı politikaların şekillendirilmesi, sürdürülebilir ekonomik kalkınma ve sosyal refah için elzemdir.