GeçtiÄŸimiz günlerde BaÅŸakÅŸehir’de yaÅŸanan trajik olay, toplumun vicdanında derin yaralar açtı. Eros isimli masum bir kedinin vahÅŸice öldürülmesi, sadece bir hayvanın deÄŸil, insanlığımızın da öldüğü bir anımsatıcı olarak kalacak.
Ä°brahim KeloÄŸlan’ın, 31 Aralık 2023 gecesi asansörde sıkıştırdığı Eros’u tekmeleyerek öldürmesi, insanlık adına utanç verici bir cinayet olarak tarihe geçti. Ancak adalet sistemi, bu vahÅŸeti karşılıksız bırakmadı. KeloÄŸlan, “Kasten Hayvan Öldürme” suçundan aldığı 2 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırıldı. Ancak bu ceza, toplumun adalet beklentilerini karşılamaktan uzak bir noktada duruyor.
Hayvan hakları savunucuları ve toplumun geniÅŸ kesimleri, verilen cezanın yetersiz olduÄŸunu dile getiriyor. Cinayetin ardından yapılan yargılama süreci, toplumun adalet duygusuna pek de uygun düşmedi. KeloÄŸlan’ın “iyi hal” indirimiyle hafifletilen cezası, adeta cinayete sığ bir tepki gibi geldi. Eros’un yaÅŸamına son veren bu adam, sadece bir “psikolojik çöküntü” ve “anlık öfke” ile kurtuldu. Peki, bu adalet mi?
DuruÅŸma salonunda yaÅŸananlar da adaletin ne kadar “adil” olduÄŸunu sorgulatıyor insana. KeloÄŸlan’ın “ezber” savunma yapması ve mahkemenin daha içten bir ifade beklemesi, adaletin nasıl bir yolculukta olduÄŸunu açıkça gösteriyor. Hayvan hakları savunucularının ıslıklar ve alkışlarla protesto ettiÄŸi bu duruÅŸma, adeta toplumun vicdanında derin izler bıraktı.
Eros’un ölümü, Türkiye’de hayvanlara yönelik ÅŸiddet sorununu bir kez daha gündeme getirirken, halkın adalet konusundaki duyarlılığını da gösterme fırsatı verdi. Siyasi olay ve/veya kiÅŸiler üzerinden tepki vermekten çekinenler, Eros üzerinden adalete olan özlemini dile getirirken, iktidarın uygulamalarını kabul etmediÄŸini gösterdi.
Diğer yandan hayvan hakları savunucuları, sadece bu olayın değil, daha pek çok benzerinin yaşanmaması için caydırıcı cezalar ve yasal düzenlemeler talep ediyor. Ancak, bu taleplerin ne kadar dikkate alındığı ya da uygulandığı da ayrı bir tartışma konusu.
Türkiye’de hayvanlara yönelik ÅŸiddeti önlemek için 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda düzenlemelere gidilmesi talebi, artık daha da yüksek bir sesle dile getiriliyor. Ancak adaletin sadece kanunlarla saÄŸlanamayacağını bilmek gerekiyor. Toplum olarak, vicdanımızı kaybetmeden, masumların sesine kulak vererek ve onların haklarını koruyarak, gerçek bir adaletin peÅŸinden gitmeliyiz.
Eros’un ölümü, adaletin ne kadar kırılgan olduÄŸunu bir kez daha gözler önüne serdi. Ve belki de bu acı, bize daha insanca bir dünya inÅŸa etme sorumluluÄŸunu yeniden hatırlattı. Çünkü adalet, sadece yasalarla deÄŸil, toplumun vicdanıyla da ÅŸekillenir. Ve bu vicdan, Eros gibi masum canların sesini duyduÄŸunda gerçek anlamını bulur.
Unutmayalım, adaletin olmadığı yerde, insanlık da yok olur.
NHY, Arya Demir
- Modern İnsan Avrupa’ya Beklenenden Daha Erken Ulaşmış - 23 Aralık 2024
- Ä°stanbul Barosu’ndan Açıklama: SoruÅŸturma Ä°ddiaları Asılsız - 23 Aralık 2024
- Gazetecilerin Soruşturulması: Basın ve İfade Özgürlüğüne Tehdit - 22 Aralık 2024