Türkiye’nin en büyük sodalı gölü olan Van Gölü, biyolojik çeşitliliği ve endemik türleriyle dikkat çekmektedir. Doğu Anadolu’nun bu önemli ekosistemi, bölgesel iklimi etkilemenin yanı sıra bilim insanları, çevreciler ve yerel halk için büyük bir değere sahiptir. Van Gölü Havza Koruma Eylem Planı ve Değerlendirme Toplantısı da gölün korunması ve sürdürülebilir yönetimi için kritik bir platformdur.
Ancak, bu yıl yapılan toplantıya DEM Partili belediyelerin davet edilmemesi, siyasi ve sosyal anlamda dikkat çeken bir gelişme olarak öne çıkmıştır. Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Neslihan Şedal, durumu siyasi bir tavır olarak nitelendirerek tepkisini dile getirmiştir. Şedal, Van Gölü’nün korunması için tüm ilgili tarafların iş birliği yapması gerektiğini vurgulamış ve bu durumun bölgesel çevre politikaları açısından eleştirilmesi gereken bir tutum olduğunu ifade etmiştir.
Van Gölü Havzası’nın büyük bir kısmı Van il sınırları içinde yer almakta ve gölün temizliğiyle ilgili çalışmalar büyük ölçüde Van Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülmektedir. Ancak DEM Partili belediyelerin toplantıya dahil edilmemesi, özellikle yerel yönetimlerin etkin katılımı açısından eleştiri konusu olmuştur. Eşbaşkan Şedal, toplantılara katılımın kayyım dönemlerinde mümkün olduğunu, ancak DEM Partisi’nin yerel seçimleri kazanmasının ardından bu durumun değiştiğini belirtmiştir.
Van Gölü’nün korunması, sadece çevresel bir mesele değil, aynı zamanda bölgesel kalkınma, toplumsal refah ve siyasi istikrar için de hayati öneme sahiptir. Bu nedenle, tüm ilgili tarafların politik görüş ayrılıklarını bir kenara bırakarak, gölün korunması için bir araya gelmesi gerekmektedir. Van Gölü’nün sürdürülebilirliği için iş birliği ve ortak amaçlar önceliklendirilmelidir.
NHY / BirGün, Diken