Alman Anayasası’nın 75. yıldönümünü kutladığımız bu dönemde, demokrasinin karşı karşıya olduğu tehditler ve fırsatlar yeniden gündemde. DW’nin kültür editörlerinden Stefan Dege’nin “Gehört die Demokratie ins Museum?” (Demokrasi bir müzeye mi aittir?) başlıklı makalesine göre, Bonn’daki Bundeskunsthalle, demokrasiyi sorgulayan çarpıcı bir sergiye ev sahipliği yapıyor.
Sergiye gelen ziyaretçileri “Sturzlage” adlı bir sanat eseri karşılıyor. Bu eser, Berlin Duvarı’nın yıkılmasından hemen sonra yuvarlak masa toplantılarında kullanılan sandalyelerden oluşuyor. Bu toplantılarda, Doğu Almanya’daki insan hakları savunucuları, demokratik bir gelecek için görüş alışverişinde bulunmuşlardı. Eser, demokrasinin değerli olduğunu ancak emek gerektirdiğini vurguluyor. Serginin adı ise “Für Alle! Demokrasi Yeniden Keşfetmek” olarak belirlenmiş.
Katılımcı ve Etkileşimli Deneyimler
Sergide yer alan yuvarlak masa, ziyaretçilerin demokrasi hakkında sohbet etmelerine imkan tanıyor. Yanında ise devasa bir “Demokrasi Tanrıçası” heykeli bulunuyor. Heykel, ziyaretçilerin pompalamasıyla şişiyor ve kimse şişirmezse sönüyor. Bu, demokrasinin sürekli çaba gerektirdiğini sembolize ediyor.
Bundeskunsthalle Müdürü Eva Kraus, demokrasiyi eyleme dönüştürmek amacıyla sergiye bir “Demokrasi Fitness Salonu” kurduklarını belirtiyor. Kraus, “Demokratik kasların sürekli çalıştırılması gerektiğini” vurgularken, küratör Johanna Adam ise demokrasiyi sadece dört yılda bir oy kullanmak olarak görmememiz gerektiğini ifade ediyor.
Demokrasi Tarihine Yolculuk
Sergi, demokrasinin uzun tarihine de ışık tutuyor. Antik Yunan’da kullanılan ve siyasi görevlerin kura ile belirlenmesini sağlayan bir “kleroterion” makinesi sergide yer alıyor. Ayrıca, Amerikan Devrimi, Fransız Devrimi ve 1848 Alman Devrimi gibi büyük halk hareketlerinin fotoğrafları ve bilgileri de sunuluyor.
Sanatçı Beate Passow’un “Das Wahlrecht” (2023) adlı eseri, kadınların oy hakkı için verdikleri mücadeleleri ele alıyor. 1919’da Bavyeralı kadınların ve 1960’larda Amerikalı kadın hakları savunucularının mücadelelerine dikkat çekiliyor.
Sergi, yaklaşık 60 sanat eseri ile demokrasiyi farklı açılardan ele alıyor. Joseph Beuys, feminist aktivist grup “Guerilla Girls”, konsept sanatçısı Jenny Holzer ve fotoğrafçı Wolfgang Tillmans gibi sanatçılar eserleriyle demokrasi tartışmalarına katkı sağlıyor.
Demokrasi Mücadelesi ve Hayal Kırıklıkları
Sergi, demokrasi tarihindeki kaçırılan fırsatlara da değiniyor. 1989/90’da Doğu Almanya’da bazı vatandaşlar, Batı Almanya Anayasası’na eşitlik ve çevre koruma gibi unsurlar eklemek istemiş ancak başarılı olamamışlardı. Bu hayal kırıklıkları, eski insan hakları savunucularının video röportajları ile sergide yer buluyor.
Günümüzde de demokrasi mücadelesi kolay değil. Sanatçı grup SCHAUM’un “Basit Cevaplar Kiosku” eseri, demokratik süreçlerin karmaşıklığını vurguluyor. Ayrıca, Oliver Ressler’in “Demokrasi Nedir?” adlı video yerleştirmesi, dünya çapında 18 şehirden aktivistlerin demokrasi hakkındaki görüşlerini içeriyor.
Katılım ve Erişilebilirlik
Sergi, ziyaretçilerin aktif katılımını teşvik ediyor. Bundeskunsthalle ve Dresden Devlet Sanat Koleksiyonları, geçtiğimiz yıl “Vatandaş Konseyleri” oluşturmuş ve bu konseylerin önerileri ile kültürel kurumları daha erişilebilir hale getirmişler. Bu sayede sergide görme engelliler için rehber sistemleri ve sesli betimlemeler bulunuyor.
Bonn’daki Bundeskunsthalle’de demokrasiyi sorgulayan bu sergi, 13 Ekim’e kadar ziyaret edilebilir.
NHY / DW Deutsch – Stefan Dege
- TBMM’de Kadına Yönelik Şiddet Önergesi Reddedildi - 21 Kasım 2024
- Putin’den Çatışma Açıklaması: Ukrayna’daki Durum Küresel Bir Nitelik Kazandı - 21 Kasım 2024
- Kapıların Ardındaki Hayat: Sibel Saçık’ın Eserine Dair - 21 Kasım 2024