Gazze’de Kara Saldırısı: BM “Dur” Dedi, İsrail “Gazze Yanıyor” Açıklaması Yaptı

İsrail ordusu, Gazze Şehri’ne sabahın erken saatlerinde geniş çaplı kara saldırısı başlattı. Hava ve denizden desteklenen operasyonun ardından bölgede en az 75 kişinin öldüğü, yüzlerce kişinin yaralandığı bildirildi. Uluslararası kuruluşlar, saldırının “sivil nüfusu hedef aldığı” gerekçesiyle İsrail’e ağır eleştiriler yöneltti.

Operasyonun Hedefi ve İlk Bilançolar

İsrail Savunma Bakanı İsrael Katz, sabah saatlerinde yaptığı açıklamada Gazze için “yanıyor” ifadesini kullandı ve ordunun kentte kalan yaklaşık 3.000 Hamas savaşçısını etkisiz hale getirmeyi amaçladığını duyurdu. Kara birlikleri, tanklar ve hava kuvvetleriyle desteklenen operasyon Gazze’nin kuzeyinde ve kent merkezinde yoğunlaştı.

Gazze Sağlık Bakanlığı, saldırılarda en az 75 sivilin hayatını kaybettiğini, hastanelere ulaşan yaralı sayısının ise yüzlerle ifade edildiğini açıkladı. Sivil savunma ekipleri, enkaz altındaki kayıplar nedeniyle ölü sayısının artabileceğini bildirdi.

BM’den Sert Uyarı: “Katliamı Durdurun”

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, saldırıların ardından yaptığı açıklamada, Gazze’de sivillerin topluca hedef alındığını belirterek “Bu katliamı durdurun” çağrısında bulundu. Türk, özellikle çocuklar, yaşlılar ve engellilerin yaşam koşullarının kritik düzeyde tehlikeye girdiğini vurguladı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de gelişmeleri “ahlaki, siyasi ve hukuki açıdan kabul edilemez” sözleriyle değerlendirdi ve kalıcı bir ateşkes için tarafların isteksizliğinin “insanlık için büyük bir utanç” olduğunu söyledi.

Soykırım Suçlaması: İsrail’e Tarihi Rapor

BM’nin kurduğu bağımsız Araştırma Komisyonu, İsrail’in Gazze’de işlediği eylemleri “soykırım” olarak tanımladı. Raporda, üst düzey İsrailli yetkililerin şiddeti teşvik eden söylemlerinin, sivillere yönelik sistematik saldırıların ve yaşam koşullarının kasıtlı olarak yok edilmesinin uluslararası hukuka göre “soykırım suçu”na denk düştüğü belirtildi.

Komisyon, dört başlıkta soykırımla uyumlu eylemler tespit etti: Ölümü doğrudan teşvik eden politikalar, ciddi fiziksel ve zihinsel zarar verilmesi, hayatta kalma koşullarının sistematik olarak yok edilmesi ve nüfus doğumlarının engellenmesine yönelik girişimler.

İsrail hükümeti ise suçlamaları reddederek raporu “önyargılı ve politik amaçlı” olarak nitelendirdi.

Sivillerin Zorunlu Göçü: “Ölüme Kaçış”

Saldırıların başlamasıyla birlikte Gazze Şehri’nden güneye doğru yeni bir göç dalgası başladı. Görgü tanıkları, sivillerin bombardımandan kaçarken “güvenli bir bölge”ye değil, yeni saldırı ihtimalinin yüksek olduğu kamplara doğru yönlendirildiğini söylüyor.

UNICEF, özellikle çocukların açlık, susuzluk ve sağlık hizmetlerine erişimsizlik nedeniyle “ölüm tehdidi altında” olduğunu açıkladı. BM’ye bağlı insani yardım kuruluşları da çadır kamplarda yaşanan gıda, su ve ilaç eksikliğinin felaketi derinleştirdiğini bildirdi.

Uluslararası Baskı ve Diplomatik Çıkmaz

Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve çok sayıda ülke, İsrail’e saldırıları durdurma çağrısında bulundu. Ancak İsrail yönetimi, operasyonun “Hamas tehdidini yok etmeye” yönelik olduğunu savunuyor ve uluslararası baskılara rağmen geri adım atmayacağının sinyalini veriyor.

Diplomatik kaynaklara göre, ABD’nin “koşulsuz” İsrail desteği, ateşkes için ciddi müzakerelerin önünü tıkıyor. Buna karşın, Arap ülkeleri ve küresel sivil toplum kuruluşları, saldırıların derhal durdurulması için uluslararası kamuoyunu harekete geçmeye çağırıyor.

Krizin Gölgesinde Gazze’nin Geleceği

Gazze’deki kara operasyonu, bölgede aylardır süren insani felaketin yeni bir aşamaya taşındığını gösteriyor. Saldırılar, yalnızca sivillerin yaşam hakkını tehdit etmiyor; aynı zamanda uluslararası hukuk, savaş suçu ve soykırım tartışmalarını da dünya gündeminin merkezine yerleştiriyor.

Uzmanlara göre, çatışma devam ettikçe yalnızca Gazze değil, tüm bölge yeni bir istikrarsızlık dalgasıyla karşı karşıya kalabilir.