Mardin’de maÄŸarada insan kemikleri bulandu

Mardin’in Dargeçit ilçesi Akyol Mahallesi yakınlarında, hafta sonu bir maÄŸaranın içinde 40 civarında kiÅŸiye ait oldukları belirtilen kemikler bulundu.

Mardin Valiliği, kemiklerin, tarihi eser aramaya çıkan İrfan Yakut tarafından tesadüfen bulunduğunu açıkladı.

Valilik açıklamasında, kemiklerin tarihi dönemlere ait olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu belirtildi.

Basına konuşan, İrfan Yakut ise tarihi eser aramaya çıkmadığını, geçimini fotoğrafçılıkla sağladığını söyledi:

“Tarihi eser arama iddiası doÄŸru deÄŸil. Ağırlıklı gelin damat fotoÄŸrafları çekiyorum. Ama zaman zaman doÄŸa fotoÄŸrafları da çekiyorum.

“Söz konusu maÄŸara köyümüz ile Midyat arasında bir konumda ve o gün tesadüfen oradan geçtim, geçerken de maÄŸaranın da fotoÄŸraflarını çekmeye karar verdim. İçine girdiÄŸimde bir sürü insan kemiÄŸi ile karşılaÅŸtım. Babam da 93’ten beri kayıp ve o kemikleri görür görmez babam da burada olabilir mi diye düşündüm. Bu yüzden zaman kaybetmeden savcılığa gittim, kemiklerin bir an önce kimlik tespitinin yapılmasını istedim.”

Ä°rfan Yakut, askerden döndükten sonra Konya’ya çalışmaya giden babası Yahya Yakut’un kaybolma hikayesini de ÅŸu ÅŸekilde anlattı:

“1993 yılında babam daha 24 yaşındayken kayboldu. Askerden yeni dönmüştü. Konya’ya çalışmaya gidecek ve daha sonra dönüp bizi de alacaktı. Ama Midyat’a doÄŸru giderken silahlı birileri babamı yoldan alıp götürmüş. Korucu oldukları söylendi ama o silahlı adamların kim olduÄŸunu ve babamı nereye götürdüklerini hiçbir zaman öğrenemedik. Babamdan bir daha haber alamadık.”

Ä°rfan Yakut, kardeÅŸi Selman’ın da Ä°zmir 9 Eylül Ãœniversitesi öğrencisi olduÄŸunu, beÅŸ yıl önce bir kimlik sorgusu sırasında durdurulduÄŸunu, sorgusu yapıldığı sırada kampüste bir ses bombasının patlatıldığı haberi geldiÄŸini ve kardeÅŸiyle birlikte sorgusu yapılan birkaç kiÅŸinin gözaltına alındığını söyledi

“Haftalık kayıplar eylemine kardeÅŸim de babamın fotoÄŸraflarıyla katılırdı. Ãœniversite ikinci sınıf öğrencisiydi. KardeÅŸim, arkadaşına gideceÄŸi sırada, polisler yolda kimlik sorgulaması yapmış. KardeÅŸimin de kimliÄŸini almışlar.

“Daha kimlik bilgileri girilmeden kampüste bir ses bombası atılmış. O sırada kardeÅŸimle beraber kimliÄŸinde doÄŸu yazanları gözaltına almışlar. Gözaltındayken kardeÅŸimi o patlamayla iliÅŸkilendirilmiÅŸ. BeÅŸ yıldır kardeÅŸim hukuksuz bir ÅŸekilde tutuklu. Babamız kaybolduÄŸu günden beri hukuksuzluklarla mücadele ediyoruz” dedi.

İHD: Kemikler 40 yıllık ise kayıp aileleri için umut olabilir

Ä°nsan Hakları DerneÄŸi Mardin Åžube BaÅŸkanı Avukat Fevzi Atsız ise kamu davasına dönüşen ve “Dargeçit Jitem Davası” olarak adlandırılan davada, kayıp dört köylünün kemiklerinin de maÄŸarada olabileceÄŸi düşüncesi ile keÅŸfe katılmak istediklerini, soruÅŸturmada gizlilik kararı olduÄŸu gerekçesiyle taleplerinin reddedildiÄŸini söyledi.

Atsız, bulunan kemiklerin zaman aralığının tespitinin önemine dikkat çekti:

“Kemiklerin eski tarihli olduÄŸu ifade edildi ama ATK’den (Adli Tıp Kurumu) gelecek sonuçlar ile en azından dönem tespiti yapılabilecek. Kayıp kiÅŸilerin kemikleri de ATK incelemesi sonucunda eÅŸleÅŸirse, bu konu farklı bir boyut kazanacak. EÄŸer kemiklerin zaman aralığı 40 yıl ise faili meçhul cinayetler ve kayıplar için önemli bir keÅŸif olduÄŸunu düşünebiliriz. Bölgede binlerce kayıp vakası var ve bilimsel incelemeden ve yapılacak açıklamadan sonra bu durum kayıp aileleri için bir umut olabilir” dedi.

HDP, Minnesota Protokolü’ne vurgu yaptı

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, konuyu meclis gündemine taşıdı.

Gülistan Kılıç Koçyiğit, kemiklerin toplanması sırasında başka heyetlere izin verilmediğini belirtti.

MaÄŸaradaki kemiklerin “Minnesota Protokolü” esasına göre toplanması gerektiÄŸini söyleyen KoçyiÄŸit, “Bulunan bu mezarlığın, 25 Mayıs 1989 yılında BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ancak Türkiye’nin çekinceli imza koyduÄŸu Minnesota Protokolü’ne uygun olarak açıldığını ve delillerin saÄŸlıklı toplandığını gözlemleyecek, denetleyecek bağımsız bir uzman heyetin de orada hazır bulunması gerekmektedir” dedi ve ekledi:

“Minnesota Protokolü’ne göre mezarlar adli tıp uzmanları, avukatlar, antropologlar, hukukçular eÅŸliÄŸinde açılmalıdır. Türkiye, her ne kadar bu protokole çekince koysa da toplu mezarlıkların hukuka ve tıbbi standartlara uygun olarak açılması insan haklarının gereÄŸidir.”

Dargeçit Jitem Davası

Dargeçit’te iki öğretmenin PKK tarafından kaçırılarak öldürüldüğü haberi üzerine 30 Ekim 1995’te yapılan operasyonlarda üçü çocuk, sekiz kiÅŸi PKK’ye yardım ve yataklık ettikleri iddiasıyla gözaltına alındı.

Gözaltına alınıp Dargeçit Ä°lçe Jandarma Karakolu’na götürülen köylülerden bir daha haber alınamadı.

2009’da ailelerin yeniden suç duyurusunda bulunması üzerine dosya yeniden açıldı ve soruÅŸturmada yedi köylünün iÅŸkencede öldürüldüğü belirlendi.

2012-2013’te yapılan kazılarda Mehmet Emin Aslan, Seyhan DoÄŸan, Abdurrahman Olcay ve Abdurrahman CoÅŸkun’a; 2015’te de Seyhan DoÄŸan ve Nedim Akyön’e at olduÄŸu iddia edilen kemikler bulundu. Üç köylünün kemikleri ise bulunamadı.

Söz konusu kayıplar için devam eden soruÅŸturmanın iddianamesi 19 yıl sonra tamamlandı. Midyat Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, dönemin Mardin Jandarma Komando Tabur Komutanı HurÅŸit Ä°mren, Dargeçit Ä°lçe Jandarma Komutanı Mehmet Tire, Dargeçit Merkez Jandarma Karakol Komutanı Mahmut Yılmaz, Karakol Komutan Yardımcısı Haydar Topçam ve Uzman ÇavuÅŸ Kerim Åžahin hakkında “taammüden öldürme” suçundan müebbet hapis cezası isteniyor.

Ä°HD Mardin Åžubesi’nin itirazı nedeniyle ek iddianame hazırlandı ve soruÅŸturma dosyasında yer alan ve dava dosyasına eklenmeyen 16 kiÅŸi de davaya eklendi.

Davanın iddianamesinde yer alan bir bilgiye göre gözaltına alınan köylülere yapılanlara karşı çıkan Uzman ÇavuÅŸ Bilal Batırır’ın da, yapılanları ihbar edeceÄŸi korkusu üzerine komutanları HurÅŸit Ä°mren ve Mehmet Tire tarafından kalorifer kazanında yakılarak öldürüldüğü öne sürülüyor.

Güvenlik gerekçesiyle 3 Ekim 2016 tarihinde Adıyaman’da görülmeye baÅŸlayan ve ÅŸimdiye kadar yedi duruÅŸması yapılan davada 20 sanık tutuksuz yargılanıyor.