Küresel Risk Raporu: En büyük risk iklim krizi

Dünya Ekonomi Forumu raporunda, iklim krizinin küresel ölçekte en büyük risk olarak görüldüğü bildirildi.

Merkezi Ä°sviçre’nin Cenevre kentinde bulunan ve her yıl ocak ayında Davos kasabasında düzenlenen yıllık toplantısı ile tanınan Dünya Ekonomi Forumu (WEF), “Küresel Riskler 2022″ raporunu yayımladı.

Bu yıl 17’ncisi yayımlanan raporda, uzun vadeli baÅŸlıca risklerin ilk sırasında iklim krizinin olduÄŸu belirtilirken, büyüyen sosyal gelir uçurumu, artan siber tehditler, salgın devam ederken eÅŸit olmayan bir küresel toparlanma olasılığının da uzun vadeli riskler arasında görüldüğü belirtildi.

WEF Küresel Riskler raporunda, gelecek 10 yıl içerisinde en büyük üç risk arasında olarak, iklim eylem planında başarısız olunması, iklim koşullarının aşırı sertleşmesi, biyolojik çeşitliliğin yok olması olasılıkları sayıldı.

Raporda, sırasıyla sosyal bütünlüğün aşınması, geçim sıkıntısının artması ve bulaşıcı hastalıkların etkisini artırmasının da küresel riskler arasında yer aldığı kaydedildi.

İnsanın doğaya verdiği zararın giderek artması, doğal kaynaklara erişimde zorluk yaşanması, borç krizlerinin oluşması ve dünyada jeo-ekonomik zıtlıkların gün yüzüne çıkmasının da ilk 10 küresel risk arasında yer aldığı belirtilen raporda ayrıca çoğu uzmanın küresel bir ekonomik toparlanmanın önümüzdeki üç yıl içinde değişken ve dengesiz olacağına inandığı kaydedildi.

Toplumsal bölünmeler artıyor

Rapora iliÅŸkin yapılan basın açıklamasında deÄŸerlendirmelerine yer verilen Dünya Ekonomik Forumu Genel Müdürü Saadia Zahidi, saÄŸlık sorunları ve ekonomik istikrarsızlıkların toplumsal bölünmeleri artırdığını belirterek, “Bu durum ise toplumlar arasında ve uluslararası topluluklar arasında iÅŸ birliÄŸinin daha eÅŸit ve hızlı bir küresel iyileÅŸme saÄŸlaması için temel oluÅŸturacak bir zamanda gerilim yaratıyor” ifadesini kullandı.

Zahidi, “Küresel liderler bir araya gelmeli, amansız küresel zorluklarla mücadele etmek ve bir sonraki krizin öncesinde direnç oluÅŸturabilmek için koordineli ve çok paydaÅŸlı bir yaklaşım benimsemeli” deÄŸerlendirmesinde bulundu.