Kışanak: Bunun lamı cimi yok, azami tutukluluk süresi dolmuştur

HDP’li siyasetçilerin yargılandığı Kobanê Davası’nın 40’ıncı duruşması dün görüldü. Duruşmada, tutuklu siyasetçiler ile müdafileri; mahkemenin ara kararına ilişkin savunma yaptı.

Duruşmada tutuklu siyasetçilerden Gültan Kışanak, uzun tutukluluk süresi dolmasına rağmen tahliye edilmediğini belirterek, “Bunun lamı cimi yok, azami tutukluluk süresi dolmuştur” dedi.

Kışanak, savunmasında şu ifadeleri kullandı:

“Bu hukuksuzluğun altını çiziyorum. Çünkü hepimiz bir şekilde içinde çıkılmaz hale sokulan mütalaa ile baş etmeye çalışıyoruz. Bu durum, bir kere adil yargılanma hakkımın otomatik ihlali durumdur.

“Şimdi savunma yapmadan önce Filistin halkına selam göndermek istiyorum. Yaşadıkları acıyı, trajediyi yüreğimde hissediyorum. Bir dönem Kobanê’yi yüreğimde hissettiğim gibi.

“Maalesef, Ortadoğu’nun sınırlarını çizenler şeklen buradan çekildiler ama çıkarken de geriye iki büyük sorun bıraktılar. Bunlardan biri Kürt sorunu, diğer Filistin sorunudur. Ortadoğu’ya müdahale etmek isteyen güçler, bu iki sorunu Ortadoğu’ya miras bıraktılar ve böylece istedikleri gibi Ortadoğu’da sörf yapıyorlar.

“Böyle bir ülkede sizden tahliye etmek akıllıca bir iş olur mu olmaz mı bunu sizin takdirinize bırakıyorum. Keşke mesele bu kadar olsaydı. Mesele bu kadar olsaydı çözülürdü. Meselenin asıl nedeni, son bir yıldır AYM’nin kapısına kilit vurulmasıdır. Bakın ben AYM her kararı doğru değerlendirir demiyorum, sadece hukuk devleti ile aramızda bir ip kadar bağ kalmış onun da kopmasını istemiyorum. Böyle bir ülkede hukuk güvencesinden nasıl bahsedilebilirim?

“Demokratik hukuk devletlerinde yasama yürütme ve yargı birbirlerinin alanlarına müdahale etmeden belli bir denge içinde çalıştıklarını, fakat Türkiye’de yürütme erkinin tüm erkleri belirlemek istediğini söyleyen Kışanak, “Tek merkezli bir devlet yönetimi yani bir sultan yönetimi isteniyor. Bakın Erdoğan bu yargı krizine ilişkin olarak, ‘Hakem konumundayım’ diye ifadeler kullandı. Bu ‘maçın ne zaman biteceğine ben karar veririm, kimin oyundan atılmasına ben karar veririm ya da kırmız kartı ben veririm’ anlamına geliyor. Erdoğan ‘maçın ne zaman biteceğine ben karar veririm demek istiyor. Böylesi bir ortamda uzun tutukluluk durumumuzdan kaynaklı sizden mi tahliye istesek yoksa saraydan mı istesek bilmiyorum. Aslında biliyoruz. Hem Gezi hem de Kobanê için hukuka ve yargıya ‘Bu davaları kılıfına uydurun ve mahkeme kararı ile mahkûm edin’ görevinin verildiğin biliyorum. İktidar, toplum üzerinde iktidarını baki kılmak için Gezi ve Kobanê’yi tırnak içinde söylüyorum; şeytanlaştırdı. Durum bundan ibarettir.

“Bugün burada şöyle bir savunmada yapabilirdik işte ‘Türkiye’de ortaya çıkan hukuksuzluğu aslında biz Kürtler yıllardır’ da diyebilirdik. Ama biz meselelere öyle yaklaşmıyoruz. Çünkü yanlışlara sessiz kaldığınızda arkasında daha fazla yanlışlar gelir. Bizler bedel ödüyoruz evet. Başka seçeneğimiz de yok. Çünkü bizler, özgür insan iradesinin tesisini istiyoruz. Buna devam da edeceğiz. Bakın siz de karar vereceksiniz. Ama neye göre hükmedeceksiniz? Çünkü siz de çok iyi biliyorsunuz ki, bunun lamı cimi yok. Azami tutukluluk süresi dolmuştur. Mütalaaya da bakabilirsiniz. Maden azami tutukluluk sürem dolmuş ise o zaman ben neden hala içerideyim” diye sordu.

Kışanak, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bizim çalışmalarımızın tamamı terörize edilmiş. Bizim Kuzey Kurdistan’da yaptığımız tüm çalışmaların tamamını PKK KCK’ye mal edilerek, onların faaliyetiymiş gibi gösterilmiş. Ben de savcıya şunu sormak istiyorum; bu kadar terör faaliyeti yapılırken siz neredeydiniz?

“Şimdiye kadar bize ilişkin somut bir delil bulamadınız bundan sonra mı bulacaksınız” diyerek, tahliyesini talep etti.

Mahkeme heyeti, tutuklu siyasetçilerin tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

NHY/ MA