Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 2025 yılı için belirlenen net 22.104 TL asgari ücrete yönelik sert bir açıklama yaptı. KESK, sosyal medya üzerinden yayımladığı bildiride, “Asgari ücret, açlık sınırının altında bırakıldı. Zam fırtınası devam ederken emeğe dayatılan kölelik düzenine karşı mücadelemizi sürdüreceğiz,” ifadelerini kullandı.
“Emek Karşıtı Şer İttifakı Karar Verdi”
KESK, asgari ücretin 22.104 TL olarak belirlenmesini “Emek karşıtı Şer İttifakı” olarak tanımladığı iktidar, IMF ve işveren konfederasyonlarının ortak dayatması olarak nitelendirdi. Açıklamada, asgari ücretin yalnızca birkaç ay içinde enflasyon karşısında eriyerek gerçek bir değeri kalmayacağına vurgu yapıldı. KESK, “İnsanca yaşayacak ücret istiyoruz. Çocuklarına ‘harçlık’ diye milyonların aylık geçim kaynağı olan asgari ücreti belirleyenler, bu kararla milyonları daha da yoksullaştırmıştır,” dedi.
Gerçek Enflasyon Karşısında Asgari Ücret Buharlaşıyor
KESK’in açıklamasında şu veriler öne çıktı:
• TÜİK enflasyonu: %47
• ENAG enflasyonu: %86,76
• Yeniden değerleme oranı: %44
• Asgari ücrette artış: %30
2024’ün ikinci yarısında TÜİK’in açıkladığı %24,73 oranındaki enflasyona göre bile, asgari ücretin 2024 Temmuz itibariyle en az 21.207 TL olması gerektiği ifade edilirken, yıl sonu hedefi olan %45 oranına göre dahi 24.600 TL’nin altında kalmaması gerektiğine dikkat çekildi. Buna rağmen belirlenen 22.104 TL’nin, gerçek enflasyonun yalnızca bir kısmını bile karşılamadığına vurgu yapıldı.
“Emeğin Haklarını Savunmaya Devam Edeceğiz”
KESK, açıklamanın sonunda emeğin haklarının savunulmasında mücadele çağrısı yaptı:
“Kalıcı olan, zam fırtınasının hız kesmeden sürdüğü ve emeğe kölelik dayatıldığı koşullarda tüm emekçilerin, işçilerin insanca yaşamasına yetecek bir ücret talebiyle yürütülecek mücadeledir. KESK olarak, asgari ücretlisinden emeklisine, işçisinden kamu emekçisine, hepimiz için insanca yaşamaya yetecek bir ücret için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.”
KESK’in açıklaması, emek örgütlerinin geniş çaplı tepkilerini ve genel grev çağrılarının yeniden gündeme taşınabileceği bir süreci işaret ediyor.
