İstanbul’da CHP’li Belediyelere Gözaltı Operasyonu

İstanbul’da sabah saatlerinde düzenlenen geniş çaplı operasyonda, 9 CHP’li belediyede görev yapan üst düzey yetkililer ve belediye meclis üyeleri gözaltına alındı. Kartal ve Ataşehir belediye başkan yardımcıları ile Üsküdar, Sancaktepe, Fatih, Tuzla, Adalar, Şişli ve Beyoğlu’ndan belediye meclis üyelerinin de yer aldığı operasyon, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “Kent Uzlaşısı” adı verilen bir soruşturma kapsamında gerçekleştirildi.

Soruşturmanın Gerekçesi: “PKK/KCK Yapılanması” İddiası

Başsavcılıktan yapılan açıklamada, soruşturmanın “PKK/KCK’nın belediyelerde yapılanma oluşturduğu” iddiasına dayandığı belirtildi. “Kent Uzlaşısı” adı verilen formül ile Kürt kökenli belediye meclis üyelerinin belirli bir kota sistemi üzerinden seçildiği, bunun yerel yönetimlerde örgütsel bir hâkimiyet kurmayı hedeflediği öne sürüldü. Açıklamada, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) gibi yapılar üzerinden yürütülen örgütlenme çalışmalarının da soruşturma kapsamında değerlendirildiği ifade edildi.

CHP’den Sert Tepki: “Siyasi Operasyon”

Operasyon CHP içinde büyük tepkiye yol açtı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, operasyonun siyasi bir baskı aracı olduğunu vurguladı:

“İstanbul’da 26 ilçe kazanan, Büyükşehir seçimlerinde 1 milyon fark atan partimizin başarısını sindiremeyenler, siyasi kumpaslarla yolumuzu kesmeye çalışıyor. Sandık gelecek, 1 kişi gidecek, her şey değişecek!”

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ise şafak baskınlarını “rezalet” olarak nitelendirerek, sürecin hukuki değil, siyasi olduğunu savundu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut ise operasyonları “sandıkta kaybedenlerin kumpası” olarak yorumladı.

“Kent Uzlaşısı” ve CHP-DEM Parti İşbirliği Tartışmaları

Operasyonun, 31 Mart yerel seçimlerinde CHP ile DEM Parti arasında bazı illerde yürütülen seçim işbirliği ile bağlantılı olabileceği iddia ediliyor. “Kent Uzlaşısı” olarak adlandırılan bu strateji, özellikle batı illerinde Kürt seçmenlerin CHP’ye yönlendirilmesi ve belediye meclislerinde temsil hakkı kazanması şeklinde özetleniyor. CHP ise bunun demokratik bir seçim stratejisi olduğunu savunarak iddiaları reddediyor.

Bu operasyon, son dönemde CHP’li belediyelere yönelik artan soruşturma ve tutuklama dalgasının bir parçası olarak görülüyor. Daha önce Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer “silahlı terör örgütüne üye olma” suçlamasıyla tutuklanmış, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat ise “suç örgütüne üye olmak” suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.

Siyasi ve Hukuki Süreç Nasıl Şekillenecek?

Operasyonun siyasi baskı aracı olarak kullanıldığı iddiaları, Türkiye’de muhalefete yönelik hukuki süreçlerin bağımsızlığına dair endişeleri artırıyor. Hukukçular, soruşturmanın siyasi bir yönü olup olmadığı konusunda şeffaflık talep ederken, CHP yetkilileri operasyonları “demokratik sürece darbe” olarak nitelendiriyor.

Önümüzdeki günlerde gözaltına alınan belediye yetkililerinin ifadeleri, soruşturmanın kapsamı ve siyasi yankıları Türkiye gündemini belirleyen en önemli başlıklardan biri olacak.