İsrail Gazze’de Sivil Katliamını Sürdürüyor: Ölenlerin Yüzde 65’i Kadın, Çocuk ve Yaşlı

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik aylardır süren saldırıları, yalnızca askeri hedefleri değil, doğrudan sivil yaşamı yok etmeye odaklanmış durumda. Gazze’deki hükümetin medya ofisinin yayımladığı son verilere göre, saldırılarda hayatını kaybedenlerin yüzde 65’ini kadınlar, çocuklar ve yaşlılar oluşturuyor. Rakamlar, Gazze’deki sivil halkın sistematik şekilde hedef alındığını ve İsrail’in asıl amacının rehineleri kurtarmaktan çok, Filistinlileri topraklarından sürmek olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Gazze’nin medya ofisinden yapılan açıklamada, İsrail’in “soykırım” olarak nitelendirilen saldırılarının bilançosu rakamlarla aktarıldı. Buna göre şimdiye kadar 18 bini aşkın çocuk ve 12 bin 400’ün üzerinde kadın öldürüldü. Saldırılarda ayrıca, 1400’den fazla sağlık çalışanı, 113 sivil savunma görevlisi, 212 gazeteci, 750’nin üzerinde insani yardım görevlisi, 13 bin öğrenci, 800 öğretmen ve eğitimci, 150 üniversite hocası ve araştırmacı da hayatını kaybetti. Ayrıca 2 bin 180 ailenin tamamen yok olduğu, 5 bin 70 ailenin ise sadece bir ferdinin hayatta kaldığı bildirildi.

İsrail ordusunun saldırılarının, Gazze Şeridi’ni yalnızca bombalarla değil, aynı zamanda açlıkla da teslim alma planının bir parçası olduğu görülüyor. Bölgeye yönelik insani yardım girişleri sistematik şekilde engelleniyor. Özellikle gıda ve tıbbi malzeme girişinin kasıtlı olarak kesilmesi, kalan Filistinlilerin yaşam koşullarını katlanılmaz hale getirerek onları zorunlu göçe mecbur bırakma amacını taşıyor. Uluslararası hukukta ağır bir suç teşkil eden “nüfus mühendisliği” yöntemlerinin uygulanması, İsrail’in nihai hedefinin Gazze’yi Filistinlilerden arındırmak olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

Gazze’den yükselen bu çağrı, sadece bir acil yardım talebi değil, aynı zamanda uluslararası toplumun vicdanına yöneltilmiş ağır bir itham. Açıklamada, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Ceza Mahkemesi başta olmak üzere tüm uluslararası kuruluşlara İsrail’in sivillere karşı işlediği savaş suçlarını kınama ve sorumluların adalet önüne çıkarılması için derhal harekete geçme çağrısı yapıldı.

Ancak tüm bu katliam belgelerine rağmen, uluslararası alanda ciddi bir müdahalenin hâlâ gerçekleşmemiş olması, Gazze’de yaşananların yalnızca İsrail’in değil, aynı zamanda seyreden dünyanın da suça ortak olduğunun göstergesi olarak yorumlanıyor.