TİP Milletvekili Can Atalay’ın Avukatları Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararına itiraz etti

Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) tutuklu milletvekili Can Atalay’ın avukatları, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) “hak ihlali” kararını uygulamayı reddeden Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararına itiraz etti. Avukatlar, Yargıtay’ın kararını tanımadığını ve AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunduğunu hatırlatarak, Yargıtay 4. Ceza Dairesi’ne başvuruda bulundu. Avukatlar, yaptıkları açıklamada, “Anayasa Mahkemesi’nin kararını uygulamak üzere karar verebilecek bir mahkeme arıyoruz” dedi.

Avukatlar, yaptıkları açıklamada, Yargıtay’ın basın açıklamasında Anayasa’nın sadece 146., 154. ve 155. maddelerinden bahsettiğini, ancak Anayasa’nın 153. maddesini atlayarak bilinçli bir şekilde göz ardı ettiğini belirttiler. Bu durumun Anayasa’nın işlevsiz bırakıldığı anlamına geldiğini savunan avukatlar, Yargıtay’ın kararını reddettiklerini ve Anayasa Mahkemesi’nin kararını uygulamak üzere karar verebilecek bir yüksek dereceli veya sadece bir mahkeme aradıklarını ifade etti.

Açıklamada, Anayasa Mahkemesi kararlarının kesin olduğu vurgulanarak, Yargıtay’ın kararıyla Anayasa Mahkemesi ve kararının işlevsiz bırakıldığı ifade edildi. Avukatlar, Yargıtay’ın, Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunarak Anayasa Mahkemesi kararını yok sayma ve uygulamama yoluna gitmesini eleştirdi.

Avukatlar, Anayasa ve yasa değişikliği için yargı krizi yaratmanın, kişilerin hukuki güvenliğini ortadan kaldırmanın, temel hak ve özgürlüklerin korunmasının önüne geçmenin kabul edilemez olduğunu belirterek, Anayasa Mahkemesi’nin ve üyelerinin hedef gösterilmesinin vahim ve hukuka aykırı sonuçlar doğurduğunu ifade etti. Ayrıca, Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi kararlarına ve Yargıtay Ceza Genel Kurul kararlarına aykırı davranarak yargıda kriz yarattığına dikkat çekildi.

Avukatlar, Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmak üzere verildiğini ve kriz yaratmak amacıyla karar verilmediğini vurgulayarak, Yargıtay’ın, Anayasa Mahkemesi kararına uymama ve suç duyurusunda bulunma kararıyla yargı krizini derinleştirdiğini belirtti. Ayrıca, hukuki güvenliğin, toplumsal barışın ve hukuki öngörülebilirliğin sağlanmasının şart olduğu ifade edildi.

Avukatlar, Anayasa’nın 153. maddesine göre Anayasa Mahkemesi kararlarının Resmî Gazetede hemen yayımlanması gerektiğini hatırlatarak, Yargıtay’ın bu kararıyla Anayasa’nın ihlal edildiğini savundu. Ayrıca, Yargıtay’ın, Can Atalay hakkında inceleme yaparken savunma avukatlarının başvuru dilekçelerini yok saydığını ve hiçbir kararı tebliğ etmediğini belirterek, bu durumu reddettiklerini ifade etti.

Avukatlar, Anayasa’nın temel ilkelerine ve hukuk devleti prensiplerine uygun şekilde hareket etmeyen Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin, Anayasa Mahkemesi kararını uygulamamak ve üyeler hakkında suç duyurusunda bulunmak suretiyle yargı krizi yarattığını ve hukuk devleti değerlerini zedelediğini savundu.

Son olarak avukatlar, Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanması için karar verebilecek bir mahkeme aradıklarını ifade ederek, umutsuz olmadıklarını ancak sonuçtan emin olmadıklarını belirtti. Yargı krizinin çözümünü etkileyip etkilemeyeceğini bilmediklerini ifade eden avukatlar, Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nden beklentilerinin olmadığını ancak bir kişi bile olsa karşı oy yazan bir yargıcın olabileceğini söyledi. Avukatlar, hukuka, adalete ve hukuk devletine olan inancı yitirmediklerini ve yasal haklarını kullanarak itiraz ettiklerini belirterek açıklamayı sonlandırdı.

NHY/ MA