İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun şikayeti üzerine, bilirkişi S.B. hakkında disiplin soruşturması başlatıldı. S.B., İmamoğlu’na 4 yıl hapis ve siyasi yasak talebiyle dava açılmasına ve gazeteci Suat Toktaş’ın tutuklanmasına neden olmuştu.
İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun şikayeti üzerine bilirkişi S.B. hakkında disiplin soruşturması başlattı. İmamoğlu’nun danışmanı Murat Ongun, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu, İBB Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu’nun şikayeti üzerine bilirkişi S.B. hakkında disiplin soruşturması açtı” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu’na Hapis ve Siyasi Yasak Talebi
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 27 Ocak’ta düzenlediği “Turpun Büyüğü” adlı basın toplantısında, belediyeyle ilgili tüm soruşturmalarda görev alan bilirkişi S.B.’nin adını açıklayarak tepki göstermişti. İmamoğlu’nun bu açıklamaları, “yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs” suçlamasıyla 4 yıla kadar hapis cezası ve siyasi yasak talebiyle dava açılmasına neden oldu.
Aynı soruşturma kapsamında, bilirkişi S.B. ile yapılan görüşmeyi yayınladığı gerekçesiyle Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş tutuklandı. Toktaş’ın tutuklanması, basın özgürlüğü ve gazetecilerin çalışma koşullarına ilişkin tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Diğer Gazetecilere Yönelik Suçlamalar
Soruşturma kapsamında, Halk TV’de görev yapan gazeteciler Barış Pehlivan ve Kürşad Oğuz’a “kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek, yargı görevini yapanı etkileme, kayda alınan konuşmaların basın yayın yoluyla yayınlanması” suçlamalarıyla 14 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Seda Selek ve Serhan Asker’e ise “kayda alınan konuşmaların basın yayın yoluyla yayınlanması, yargı görevini yapanı etkileme” suçlamalarıyla 9 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Bilirkişi S.B.’nin Rolü ve Hukuki Süreç
Bilirkişi S.B.’nin görev alanı ve İmamoğlu’na yönelik açılan davanın hukuki boyutu, kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor. İmamoğlu’nun şikayeti üzerine başlatılan disiplin soruşturması, bilirkişilerin tarafsızlığı ve yargı süreçlerindeki rolüne ilişkin soruları da beraberinde getiriyor.
Gazetecilerin tutuklanması ve hapis cezası talepleri ise basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü açısından endişeleri artırıyor. Uzmanlar, yargı süreçlerinde şeffaflık ve adil yargılanma hakkının korunması gerektiğini vurgularken, bilirkişilerin tarafsızlığının sağlanmasının önemine dikkat çekiyor.
Bu süreç, hem siyasi hem de hukuki açıdan Türkiye’nin gündeminde önemli bir yer tutmaya devam edecek gibi görünüyor.