Her Etnisiteye bir devlet…

Günün popüler bahanelerinden biri de “Her etnik gruba bir devlet olur mu?”

Ben bu cevabı şöyle anlıyorum:
– Kimse “kendi” devletini elinden bırakmak, paylaÅŸmak istemiyor; DEVLETLER SINIRLI ve SÄ°NÄ°RLÄ°! YENÄ° DEVLETLERE YER YOK!
/ ya da /
– Gökten devlet yaÄŸdı, kapan kaptı, kapamayan ÅŸaÅŸtı kaldı!
– Devletler dağıtılıyordu, yetiÅŸen aldı, yetiÅŸemeyen apışıp kaldı!
– Dünyanın “devlet kotası doldu” artık ÅŸansınız kalmadı!

  • Yeni bir devlet kurmak için ancak eski devletlerden birinin “ölmesini” bekleyeceÄŸiz, elimizi de çabuk tutmanız lazım!

Gerçekten de dünyanın siyasi haritasına baktığımızda, parsel parsel her yer bölünmüş, sahiplenilmiş görünüyor! Boş yer yok! Kimin arazisine yeni devlet kuracaksın ki?

Öyle “devletsiz, devletsiz” bakınırken aklımıza bu devletlerin neye göre sınırlandığı geliyor. Tabi soru sormaya bile korkulan devletler var; sanki Neandertallardan beri DEVLET olarak var olmuÅŸlar gibi. Daha uluslar yokken devlet olmuÅŸlar, uluslar yok olacak, hatta insanlık yok olacak ama onlar hala DEVLET olmaya devam edecek!

Bazı devletlerin TARİHİ TAPUSU var; yazılarının, şekillerin anlamlarını çözemeyeceğimiz kadar eski yazıtlar falan gösteriyorlar.

Bazılarına sorabiliyorsun “HemÅŸerim sen bu devletin sınırlarını neye göre çizdin? Ulusa mı, dine mi… ne?”

Cevap: “-Bize dedelerimizden kaldı!”

Gerçekten de çoÄŸu devlet feodal arazi mülklerinin devamı… Ne ulusa dayalı, ne dine, ne etnisiteye… Eee “Her etnisiteye bir devlet olmaz” da bazı “AÄ°LELERE” niye var? Mesala Avrupa’da Monaco, Luxemburg, Andorra gibi devletler var. OrtadoÄŸu’da Körfez Emirlikleri var… Hepsi aile-sülale temelli devletler!

Tabi en sürrealist cevaplardan biri TÜRK devletine ait:

“- Neye göre çizdiniz bu sınırları?”

“- Kanımızla suladık da aldık bu toprakları!..”

Sanki diÄŸerlerinin damarlarından “kan” deÄŸil de “su” akıyordu?

Tamam, anlaşıldı; demek ki yeni devletlere yer yok! Aman ki “devletler bölünmesin” yazık olur, günah olur! Ehh biz de zaten “devlet” kurma heveslisi deÄŸiliz ya…

Şöyle yapalım o zaman, hem madem ki “kardeÅŸiz”!

Devletler sınırlarıyla aynı kalsın ama içerikleri deÄŸiÅŸsin… Ulusa,etnisiteye, dine, ideolojiye, sınıfa, partiye, aileye, zümreye vb. dayalı olan bütün devletlerin içerikleri, hukukları deÄŸiÅŸsin…

O da mı zor? O zaman bazı ulus devletlerde “halftime” yapalım ya da ardışık düzen kuralım; devletler sınırlarıyla aygıtıyla aynı kalsın sahipleri deÄŸiÅŸ-tokuÅŸ olsun?

Örneğin: İspanya önümüzdeki tüm yüzyıl boyunca Başkent Barselona olmak üzere KATALONYA KRALLIĞI olarak değişsin. Bayrağı, resmi dili, yönetim ayrıcalıkları vb KATALANLARA olsun, aman devlet bölünmesin!

Türkiye ve Irak’ın adı KÃœRDÄ°STAN olarak deÄŸiÅŸsin, Bayrağı Kürt bayrağı olsun, Kürtçe resmi dil olsun. Türk ve Arap kimliÄŸinin sahip olduÄŸu tüm avantajları önümüzdeki bir yüzyıl boyunca Kürtler kullansın. Her iki ülke de bölünmesin, sınırlar bozulmasın, aman istikrarsızlık çıkmasın!..

100 yıl sonra birlikte eşit haklarla yaşamak mı yoksa ayrılmak mı istedikleri konusunda REFERANDUM yapacağımıza ve sonucu ne olursa olsun uyacağımıza söz veririz!..