HEDEP Eş Genel Başkanı Bakırhan: Yargıtay’ın kararı darbe teşebbüsüdür, Meclis tutum alsın

HEDEP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Yargıtay’ın AYM’nin Can Atalay kararını tanımaması ve AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasına ilişkin yaptığı açıklamada, Yargıtay’ın Anayasa’ya başkaldırdığını belirterek, “Meclis ve Meclis Başkanlığı’nı darbe teşebbüsüne karşı tutum almaya çağırıyoruz” dedi.

Bakırhan, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye hukuk ve siyaset tarihinde darbe mekaniğinin en canlı olduğu bir dönemden geçiyor. Anayasa’nın AKP-MHP ittifakı tarafından askıya alındığı bu dönemde, tarihte görülmediği kadar yargıda kadrolaşmanın olduğu ve kuvvetler birliğinin esas alındığı gerçeğiyle karşı karşıyayız. 2015 yılından sonra adım adım bir Anayasasızlaşma sürecini yaşıyoruz.”

“Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımıyorum”

Bakırhan, Yargıtay’ın AYM’nin Can Atalay kararını tanımamasının Anayasa’ya aykırı olduğunu belirterek, “Buna rağmen Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kendisini Anayasa Mahkemesi (AYM), TBMM ve Türkiye halklarının üzerinde görmesi yargı eliyle siyasi darbe yapma amacının açık göstergesidir. Yargıtay 3.Ceza Dairesi ve Yargıtay Başsavcılığı’nın Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması ve mahkeme üyelerini tehdit etmesi, 2015 yılının Nisan ayından beri fiili bir OHAL rejimine dönüşen Türkiye’nin darbe mekaniği üreten otoriterliği içinde yeni bir darbeye teşebbüstür” dedi.

“Yargıda milliyetçi, ırkçı, ulusalcı kadrolaşma”

Bakırhan, Yargıtay’ın bu tavrının AKP-MHP ittifakının teşvikiyle gerçekleştiğini belirterek, “Bugüne kadar AİHM kararlarının tanınmaması yargının siyasete müdahalesinin çok sayıda örneğini görmüştük. Siyasi iktidar tarafından desteklenen bu tutum, Türkiye’de yargı eliyle siyasete müdahalenin zeminini güçlendirmiştir. İktidar ortağı Bahçeli’nin her hafta parti grup toplantısında HDP’nin kapatılması başta olmak üzere birçok konuda Anayasa Mahkemesi’ni hedef göstermesi bu yargı darbesinin yolunu açan söylemlerini oluşturmuştur. Yargıda milliyetçi, ırkçı, ulusalcı, iktidar güdümlü kadrolaşma ve bu kadroların cesaretlendirilmesi, bugünkü hukuk faciasının gerekçesidir. Açıktır ki, ortaya çıkan bu hukuk faciasının baş sorumlusu AKP-MHP ittifakıdır. Bu ittifak, hukuk ve adaleti çıkarları uğruna ortadan kaldırmıştır” diye konuştu.

“Darbeci zihniyeti ancak demokrasiyle yenileceğiz”

Bakırhan, Yargıtay’ın bu tavrının Türkiye’de istikrarsızlık ve kurumsal çürümeyi derinleştireceğini belirterek, “Bu başkaldırı ve darbe teşebbüsüne karşı AİHM ve AYM kararlarının bir an önce uygulanması gerekiyor. Bu durumun gelişmediği her an, ülkedeki istikrarsızlık ve kurumsal çürüme derinleşecektir. Kurduğumuz her sözden, yaptığımız her politik faaliyetten anayasal suç bulanlara karşı bugün bütün toplumu savunuyoruz. Çünkü gerçek suç işleyenlerin kim olduğu ortadadır. Demokrasi nefreti ile dolup taşanların, ‘devlet biziz’ sanrıları ile yatıp kalkanların varacağı son durak toplumun haklarını ortadan kaldırmaktır” dedi.

Bakırhan, darbenin panzehirinin daha fazla demokrasi, daha fazla adalet ve özgürlük olduğunu belirterek, “Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay kararı derhal uygulanmalı. Hapishanelerdeki tüm siyasi tutsak yoldaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır. Gelin hep birlikte, yargının siyasi darbelerine, hukuksuzluklara ve kurumsal çürümeye son verelim. Gelin hep birlikte, hukuk sistemini, Anayasayı ve yasaları yeniden ele alıp bu ülkede adalet, demokrasi ve barışı tesis edelim. Cumhuriyeti demokratikleştirip darbeci anlayışlardan sonsuza dek kurtaralım çağrımızı yineliyoruz. Meclis’i ve Meclis Başkanlığı’nı bu darbe teşebbüsüne karşı tutum almaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.