Gazze’de açlık tehlikesi ve bölgesel çatışma riski artıyor

BM’nin en üst düzey yardım yetkilisi Martin Griffiths, Gazze’de açlık riskinin “gün geçtikçe arttığını” söyledi.

Yemen’deki Ä°ran destekli Husi milislerinin Amerikan hava saldırılarına karşılık verme tehdidi ve üst düzey bir BM yetkilisinin Gazze’de açlık tehdidi uyarısı bölgedeki insani krizin derinleÅŸeceÄŸi kaygısını yarattı.

Kızıldeniz’deki bir savaÅŸ gemisinden fırlatılan bir Amerikan füze saldırısı Cumartesi günü erken saatlerde Yemen’in baÅŸkenti Sana’nın dışındaki bir radar istasyonunu vurdu. Bu tek saldırı, Husilerin dünyanın en iÅŸlek nakliye yollarından biri olan Kızıldeniz’deki ticari gemilere yönelik saldırılarını caydırmak amacıyla ABD öncülüğünde Yemen’in kuzey ve batısında 30’a yakın noktaya düzenlenen çok daha geniÅŸ çaplı saldırılardan yaklaşık 24 saat sonra gerçekleÅŸti.

Husi yetkililer son saldırıyı geçiÅŸtirmeye çalışarak bunun saldırıları sürdürme kabiliyetleri üzerinde çok az etkisi olacağını söylediler. Amaçlarının Gazze’ye insani yardımı engellediÄŸi için Ä°srail’i cezalandırmak olduÄŸunu belirten Yemenli analistler, krizin Husilere kendi ülkelerinde artan eleÅŸtiriler karşısında dikkatlerini dağıtma fırsatı da verdiÄŸini söylüyor.

New York Times’in haberine göre, iki ABD’li yetkili, 150’den fazla hassas güdümlü mühimmatla 60’tan fazla füze ve insansız hava aracı hedefini vurduktan sonra bile, ABD liderliÄŸindeki hava saldırılarının Husilerin çoÄŸu mobil platformlara monte edilmiÅŸ ve kolayca hareket ettirilebilen veya gizlenebilen saldırı kabiliyetinin yalnızca yüzde 20 ila 30’una zarar verdiÄŸi veya yok ettiÄŸi konusunda uyardı.

Adları açıklanmayan yetkililer, ABD’li analistlerin potansiyel Husi hedeflerini belirlemek için acele ettiklerini ancak bunu yapmanın zor olduÄŸunu söyledi. Batılı istihbarat kurumlarının son yıllarda Husilerin hava savunmaları, komuta merkezleri ya da mühimmat depoları hakkında veri toplamak için kayda deÄŸer bir zaman ya da kaynak harcamadığını belirtiyorlar.

Acıyı siviller çekiyor

Hava saldırılarından kaynaklanan en büyük riski, yoksul ulusları yıllardır süren iç savaşın altında ezilen ve şimdi 20 aylık kırılgan ateşkesi tehlikeye atan yüksek riskli bir çatışmayla karşı karşıya olan sıradan Yemenliler taşıyor.

Yaklaşık 21 milyon Yemenli ya da nüfusun üçte ikisi, BirleÅŸmiÅŸ Milletler’in dünyanın en kötü insani felaketlerinden biri olarak nitelendirdiÄŸi ve ÅŸu anda Gazze’nin de paylaÅŸtığı şüpheli bir ayrıcalıkla, hayatta kalmak için yardıma muhtaç durumda.

BM’nin en üst düzey yardım yetkilisi Martin Griffiths, Cuma günü Güvenlik Konseyi’ne yaptığı açıklamada, üç aydır devam eden Ä°srail kuÅŸatmasının en ağır ÅŸekilde vurduÄŸu kuzey Gazze’de cesetlerin yollara bırakıldığını ve açlık çeken bölge sakinlerinin “hayatta kalmak için bulabildikleri her ÅŸeyi aramak üzere” yardım kamyonlarını durdurduÄŸunu söyledi. Gazze’de açlık riskinin “gün geçtikçe arttığını” söyleyen Griffiths, bölgeye yardım götüren insani yardım konvoylarına izin verilmemesi ve tekrarlanan gecikmeler nedeniyle Ä°srail’i suçladı.

Bir BM sözcüsünün PerÅŸembe günü yaptığı açıklamaya göre, 1 Ocak’tan bu yana Gazze’nin kuzeyine gıda, ilaç ve diÄŸer temel malzemeleri götürmesi planlanan 21 konvoydan sadece üçü Ä°srail’den bölgeye giriÅŸ izni alabildi. Gazze’nin güneyinde, sınırlı saatlerde açık olan iki sınır kapısı yakınında daha fazla malzeme dağıtıldı, ancak yardım çalışanları Gazzeli sivillere anlamlı bir ÅŸekilde yardım etmek için bundan çok daha fazlasına ihtiyaç olduÄŸunu söylüyor.

Yetkililer, Hamas tarafından tutulan Ä°srailli rehinelere reçeteli ilaç gönderilmesi karşılığında Ä°srail’in Gazze’ye daha fazla ilaç girmesine izin vermesi önerisi üzerine Katar’ın arabuluculuk yaptığını söyledi.

Uzmanlar, BirleÅŸmiÅŸ Milletler’e baÄŸlı bir kuruluÅŸun 20 yıl önce aşırı açlığı ölçmeye baÅŸlamasından bu yana Gazze’de açlık riski altında yaÅŸayanların oranının hiçbir yerde olmadığı kadar yüksek olduÄŸunu söylüyor. Akademisyenler, dünyanın savaÅŸta bu ölçekte bir gıda yoksunluÄŸuna nesiller boyunca tanık olmadığını söylüyor.

Gazze’deki insani kriz büyüyor

Griffiths, kış mevsiminin sert ve soğuk geçmesinin hayatta kalma mücadelesini daha da şiddetlendirdiğini söyledi. Gazze nüfusunun büyük bir kısmı güneyde, temiz suya erişimin sınırlı olduğu ve yardım çalışanlarının hastalıkların hızla yayıldığı konusunda uyardığı aşırı kalabalık, kötü durumdaki barınaklara sıkışmış durumda.

Ä°srail hükümeti Cuma günü sorulara verdiÄŸi yanıtta yardımları engellediÄŸini reddederek iznin güvenlik durumuna, askerlerinin güvenliÄŸine ve malzemelerin Gazze’yi kontrol eden Hamas’ın “eline geçmesini” önleme çabalarına baÄŸlı olduÄŸunu savundu.

Ä°srail, 7 Ekim’de Hamas öncülüğünde düzenlenen ve Ä°srailli yetkililerin en az 1,200 kiÅŸinin öldüğünü ve 240 kiÅŸinin de rehine olarak Gazze’ye geri götürüldüğünü söylediÄŸi saldırının ardından Gazze’ye saldırı baÅŸlattı.

Nüfusun yüzde 85’i yerinden oldu

Gazze saÄŸlık yetkililerine göre o tarihten bu yana Ä°srail’in genellikle Amerikan destekli bombalar kullanarak düzenlediÄŸi saldırılarda Gazze’de 23.000’den fazla kiÅŸi hayatını kaybetti. BM’ye göre en az 2 milyon kiÅŸi, yani nüfusun yüzde 85’i evlerini terk etmek zorunda kaldı.

Griffiths, artan küresel eleştirilere ve Biden yönetiminin daha dikkatli olunması yönündeki çağrılarına rağmen İsrail saldırılarının hız kesmediğini, hatta Filistinlilerin kendi güvenlikleri için kaçma emri aldıkları bölgelerde daha da hızlandığını söyledi.

Filistin medyasının bildirdiÄŸine göre, Cuma günü Gazze’nin en güney ucundaki Refah’ta bir eve düzenlenen saldırıda aralarında birkaç çocuÄŸun da bulunduÄŸu 10 kiÅŸi öldü. En az 700,000 Filistinli güvenlik umuduyla Mısır sınırı boyunca uzanan Refah çevresine kaçtı. Orada bile güvenlik bulmak zor.

Griffiths “Gazze’de güvenli bir yer yok” dedi. “Onurlu bir insan hayatı neredeyse imkânsız.”

Ä°srail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına son verilmesi çaÄŸrısında bulunan ve savaşın 100. gününde Londra, Dublin, Washington, Kuala Lumpur ve Jakarta gibi ÅŸehirlerde büyük protesto gösterileri düzenlendi.

Netanyahu hedefte

Ä°srail’de ise Gazze’de hala tutulduÄŸuna inanılan 136 rehineye odaklanıldı. Gazze’de 7 Ekim’de esir alınan kiÅŸilerin aileleri ve destekçileri Cumartesi gecesi Tel Aviv’de bir gece nöbeti tutmayı planladı.

Rehineler arasında 70’li ve 80’li yaÅŸlarında yaklaşık bir düzine insan ve bir yaşında bir bebek bulunuyor. Hayal kırıklığına uÄŸrayan akrabalar, BaÅŸbakan Benjamin Netanyahu’nun onları serbest bırakma çabalarına yönelik eleÅŸtirilerini giderek daha yüksek sesle dile getirmeye baÅŸladılar.

Kızıldeniz’in küresel etkisi

Gazze’deki Hamas ve Lübnan’daki Hizbullah gibi Husiler de uzun yıllardır Ä°ran tarafından destekleniyor, finanse ediliyor ve silahlandırılıyor. Amerikalı yetkililer, Ä°ran’ın Husilerin Kasım ortasından bu yana Kızıldeniz’de 28 kez gemileri hedef alarak 2,000’den fazla geminin Afrika çevresinde çok daha uzun bir rotaya sapmasına neden olan istihbaratı saÄŸladığını söylüyor.

Cuma günü Avustralya, Bahreyn, Kanada ve Hollanda tarafından desteklenen Amerikan ve Ä°ngiliz hava saldırılarına Husilerin verdiÄŸi yanıt ÅŸu ana kadar çok az oldu: Cuma günü Kızıldeniz’e düşen tek bir füze geçen bir geminin yaklaşık 500 metre uzağına düştü. Deniz güvenlik firması Ambrey geminin Rus petrolü taşıyan Panama bandıralı bir tanker olduÄŸunu tespit etti. Yorumculara göre, Ä°ran’ın müttefiki olan Rusya’nın Husilere yönelik Amerikan öncülüğündeki saldırıları kınamış olması bariz bir hataydı.

Yine de krizin küresel ticaret üzerindeki etkisi ÅŸimdiden hissedilmeye baÅŸlandı. Bir denizcilik veri ÅŸirketi olan Lloyd’s List Intelligence, Batı’nın saldırılarının ardından Cuma günü yayınladığı bir açıklamada, Ãœmit Burnu çevresinde alternatif bir rotaya yönelen konteyner gemilerinin sayısının arttığını, bunun da yolculuÄŸa genellikle 10 gün ve yaklaşık 3.300 deniz mili eklediÄŸini bildirdi.

Tesla ve Volvo Avrupa’daki bazı otomobil fabrikalarında üretime ara vermek zorunda kalacaklarını söylerken, Ikea bazı tedariklerin azalabileceÄŸi uyarısında bulundu.

SavaÅŸ Husilerin iÅŸine gelebilir

Birçok Yemen uzmanı ABD’nin bu tur saldırılarının Husileri geri adım atmaya zorlayacağına şüpheyle yaklaşıyor ve hatta grubun güçlenebileceÄŸini söylüyor. Husiler 2014’ten bu yana ABD tarafından silahlandırılan Suudi savaÅŸ uçaklarının ağır bombardımanına maruz kaldılar ve Yemen’in kuzeyinde fiili hükümet olarak ortaya çıktılar.

Uzmanlara göre ABD ile karşı karşıya gelmek Husilerin Ä°ran’la baÄŸlarını güçlendirir, halkın Filistinlilere olan sempatisine oynar ve muhalefeti bastırmaya yardımcı olabilir: Son 18 ayda Yemen’de sallantılı bir barış kök saldıkça, ekonomik baÅŸarısızlıkları daha belirgin hale geldi ve iç muhalefet büyüdü.

Washington’daki Arap Körfez Ãœlkeleri Enstitüsü’nde Yemen uzmanı olan Gregory D. Johnsen “SavaÅŸ ÅŸu anda Husiler için iyi bir ÅŸey” diyor.

Husiler ise Kızıldeniz gemilerine yönelik daha fazla saldırının yanı sıra ABD’ye daha güçlü bir yanıt verileceÄŸi uyarısında bulundu.

Husi siyasi bürosunun bir üyesi olan Hezam el-Esad, son Amerikan saldırısından sonra yaptığı bir telefon görüşmesinde “Washington, Kızıldeniz ve Arap Denizi’ndeki provokatif uygulamalarından derin piÅŸmanlık duyacak, tıpkı onlara bulaÅŸan herkes gibi” dedi. ABD’nin Husilerin gemilere yönelik saldırılarını durdurmasının tek yolunun “Gazze’deki savaşın sona ermesi” olduÄŸunu söyledi.