Erdoğan, Madımak Katliamı suçlusunu affetti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası bulunan Ahmet Turan Kılıç’ın cezasını kaldırdı. Turan, 35 kişinin katledildiği Madımak Katliamı’ndan ceza almıştı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası bulunan 86 yaşındaki hükümlü Ahmet Turan Kılıç’ın kalan cezasının kaldırılmasına karar verdi.

Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararına göre, 2000 yılında Ankara 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından “Anayasal düzeni zorla bozmaya kalkışmak” hakkında suçundan idam cezasına hükmedilen, idam cezasının kaldırılmasının ardından cezası müebbet ağır hapse çevrilen Ahmet Turan Kılıç’ın kalan cezası, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun raporu sebebiyle kaldırıldı.

KILIÇ İÇİN ÇAĞRIDA BULUNMUŞLARDI

Bazı sivil toplum kuruluşları, Madımak Katliamı davasında aldığı idam cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrilen ve 27 yıldır tutuklu bulunan Ahmet Turan Kılıç’ın tahliye edilmesi çağrısında bulunmak için bir araya gelmişti.

NE OLMUŞTU?

Pir Sultan Abdal Şenliklerine katılmak için 2 Temmuz’da Sivas’ta bulunan aydın ve sanatçılardan 33’ü ile iki otel görevlisi otelin yakılması sonucu katledildi. Olaylarda iki gösterici de öldü.

1 Temmuz’da şenliğin açılışında konuşanlardan biri de yazar Aziz Nesin’di. Behçet Aysan, Metin Altıok, Uğur Kaynar, Hasret Gültekin, Nesimi Çimen, Asım Bezirci de kente gidenler arasındaydı. 33 kişinin en yaşlısı 66 yaşındaki Asım Bezirci, en genci ise folklor gösterisi için Sivas’a giden 12 yaşındaki Koray Kaya’ydı. Hollanda vatandaşı Carina Cuanna Thedora Thuys katliamın tek yabancı kurbanıydı.

Katliamdan iki gün önce kentte bir bildiri dağıtılmıştı. Bildiride Aziz Nesin’in o sırada başyazarı olduğu Aydınlık gazetesinde yayımlanan Salman Rüşdi’nin “Şeytan Ayetleri” kitabından bahsedilmiş, Nesin hedef gösterilmişti. Bildiride dönemin Sivas Valisi Ahmet Karabilgin’in şenliklere ev sahipliği yapması eleştirilmiş, Nesin için “Şehirde adeta Müslümanlarla alay edercesine gezebilmektedir” ifadesi kullanılmıştı.

2 Temmuz günü Cuma namazının ardından etkinliklerin yapıldığı kültür merkezinin önüne bir yürüyüş başladı. “Sivas laiklere mezar olacak” atılan sloganlardan biriydi. Saldırgan grubun bir kısmı yeni dikilen “Halk Ozanları” heykelini yıkıp, yerde sürüklerken; bir kısmı Valilik önünde Ahmet Karabilgin’i protesto etti.

Valinin katliam sonrası İçişleri Bakanlığı’na gönderdiği rapora göre, saldırganların sayısı her saat artıyordu. Yine aynı rapora göre, akşam saat 18:00’de Madımak Oteli’nin önünde o ana kadar hiçbir aşamada dağıtılmamış 15 bin kişi vardı. Otel önündeki araçlar ve sürüklenen heykel ateşe verildi, otelin camları kırıldı. Yaklaşık 2 saat sonra otel ateşe verildi, saldırgan kalabalık sloganlarına devam etti.

‘CEHENNEM ATEŞİ İŞTE…’

Madımak Oteli’nin önünden çekim yapan İhlas Haber Ajansı’nın görüntülerinde otelin etrafını kuşatanların sloganları yanında sözleri de duyuluyordu. Biri otelin birinci katına çıkan saldırgana “Lan yakın” diye seslenirken, bir diğeri ilk alevin görünmesiyle “Cehennem ateşi işte” diye sesleniyordu.

Kente davet edilen takviye kuvvetler ise zamanında gelmedi veya gelenler yeterli müdahalede bulundu. Yangında 35 kişi öldü.

İKTİDAR NASIL TEPKİ GÖSTERDİ?

Turgut Özal’ın ölümünden sonra Cumhurbaşkanı seçilen Süleyman Demirel’in yerine DYP Genel Başkanı seçilen ve Başbakan olan Tansu Çiller görevi devralalı henüz bir hafta olmuştu.

Çiller’in Madımak Oteli’nde yaşananların ardından söylediği sözler tartışma yaratacaktı: “Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir.”

Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ise olayın münferit olduğunu ve “Alevi-Sünni çatışmasına dönüşmemiş olmasını” vurguluyordu:

“Olay münferittir. Ağır tahrik var. Bu tahrik sonucu halk galeyana gelmiş… Güvenlik kuvvetleri ellerinden geleni yapmışlardır… Karşılıklı gruplar arasında çatışma yoktur. Bir otelin yakılmasından dolayı can kaybı vardır.”

Dönemin başbakanı Tansu Çiller olaylar ardından, “Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir” açıklamasını yaptı. İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu ise Aziz Nesin’i hedef gösterdi: “Aziz Nesin’in halkın inançlarına karşı bilinen tahrikleriyle halk galeyana gelerek tepki göstermiştir.”

Aziz Nesin, ilerleyen günlerde Gazioğlu’nun “yalancılıkla” suçladı.

Koalisyon ortağı SHP’nin eski genel başkanı, dönemin başbakan yardımcısı Erdal İnönü, olaylar sırasında Aziz Nesin’le telefonla görüşerek “en kısa zamanda takviye güç gönderileceğini, kimsenin kılına dahi zarar gelmeden kurtarılacağını” söyledi.

İnönü, katliam ardından SHP’ye ve kendisine yönelik eleştirilere, “Ne yapayım, yetkim yoktu” cevabını verdi.

KARAMOLLAOĞLU’NUN TAVRI ELEŞTİRİLDİ 

Madımak Oteli’nden sağ kurtulan Aziz Nesin, Temel Karamollaoğlu’nu “Gazanız mübarek olsun” diye bağırarak saldırgan grubu kışkırtmakla suçladı. O dönem bazı gazetelerde aracın üzerine çıkıp konuşma yapan ve daha sonra Nesin, itfaiye merdiveniyle otelden çıkartılırken onu tartaklayan bir kişinin fotoğrafları yayımlandı.

Gazeteler, “provokatör” olarak nitelendirdikleri bu kişinin Belediye Başkanı Temel Karamollaoğlu olduğunu öne sürdü. Karamollaoğlu, yangını başlatan kalabalığı azmettirdiği iddialarını hiçbir zaman kabul etmedi.

Kaynak: Gazete Duvar