‘Dünya nüfusu yüzyılın sonuna kadar 6 milyara düşebilir’

Doğum eğilimlerine ilişkin yeni bir analiz, nüfus artışının 2050 yılına kadar durma noktasına gelebileceğini ve 2100 yılında dünya nüfusunun 6 milyara kadar düşebileceğini gösteriyor.

Kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan Roma Kulübü tarafından yaptırılan çalışma, mevcut eğilimlerin devam etmesi halinde, şu anda 7.96 milyar olan dünya nüfusunun yüzyılın ortalarında 8.6 milyara ulaşacağını ve yüzyılın sonuna kadar yaklaşık 2 milyar azalacağını öngörüyor.

Bu tahmin insanlık için hem iyi hem de kötü bir haber: Ä°nsan nüfusunun azalması Dünya’nın çevresel sorunlarını bir nebze hafifletecek, ancak bu sorunların çözümünde en önemli faktör olmaktan uzak.

Düşen nüfus, insanlığı bir bütün olarak daha yaşlı hale getirecek ve çalışma çağındaki insanların oranını azaltarak sağlık hizmetleri ve emeklilik maaşlarını finanse etmek için gençlerin üzerine daha da büyük bir yük bindirecek. Çevre bilimciler ve ekonomistlerden oluşan Earth4All kolektifinin üyeleri olan araştırmacılar bulgularını bir çalışma raporunda yayınladılar.

Norveç Ä°ÅŸletme Okulu Sürdürülebilirlik Merkezi Direktörü ve Earth4All proje lideri Per Espen Stoknes yaptığı açıklamada, “Düşük gelirli ülkelerdeki hızlı ekonomik kalkınmanın doÄŸurganlık oranları üzerinde büyük bir etkisi olduÄŸunu biliyoruz. Kız çocukları eÄŸitime eriÅŸebildikçe, kadınlar ekonomik olarak güçlendikçe ve daha iyi saÄŸlık hizmetlerine eriÅŸebildikçe doÄŸurganlık oranları düşüyor” dedi.

Sonuç BM tahminlerinden farklı

Çalışma, Roma Kulübü’nün 1972 yılında yaptığı ve dünyayı yaklaÅŸan bir “nüfus bombası” konusunda uyaran Büyümenin Sınırları çalışmasının devamı niteliÄŸinde. Yeni sonuç, son zamanlarda yapılan diÄŸer nüfus tahminlerinden farklı. ÖrneÄŸin, BirleÅŸmiÅŸ Milletler 2022 yılında dünya nüfusunun 2050 yılına kadar 9.7 milyara ulaÅŸacağını ve 2100 yılına kadar 10.4 milyara yükseleceÄŸini tahmin etmiÅŸti. BM’nin on yıl önceki tahminleri ise nüfusun 11 milyara ulaÅŸacağı yönündeydi.

DiÄŸer modeller, eÄŸitim ve doÄŸum kontrolüne eriÅŸim gibi kadınların sosyal bağımsızlığını ve bedensel özerkliÄŸini etkileyen faktörlere dayalı olarak nüfus artışını tahmin etmekte. Earth4All’un modeli biraz daha karmaşık, çevre ve ekonomiyle baÄŸlantılı deÄŸiÅŸkenleri entegre ediyor. Bunlar arasında enerji bolluÄŸu, eÅŸitsizlik, gıda üretimi, gelir düzeyleri ve gelecekteki küresel ısınmanın etkileri yer alıyor.

Model, gelecekteki insan nüfusu için iki olası sonuç öngörüyor: Hükümetlerin mevcut eylemsizlik yörüngelerinde devam ederek bölgesel çöküşlere karşı savunmasız, ekolojik açıdan kırılgan topluluklar yarattığı “her zamanki gibi iÅŸ” senaryosuna göre nüfus 2050 yılında 9 milyara yükselecek ve 2100 yılında 7,3 milyara düşecek. Hükümetlerin eÄŸitime, eÅŸitliÄŸin geliÅŸtirilmesine ve yeÅŸil geçiÅŸlere yatırım yaptığı daha iyimser ikinci senaryoya göre ise yüzyılın yarısına gelindiÄŸinde gezegende 8,5 milyar, 2100 yılında ise 6 milyar insan yaşıyor olacak.

İklim değişikliği ve nüfus ilişkisi

Ekip, ayrıca nüfus büyüklükleri ile gezegenin insan nüfusunu sürdürme kabiliyeti arasındaki bağlantıyı da araştırdı. Popüler Malthusçu anlatıların aksine, nüfus büyüklüğünün iklim değişikliğine neden olan temel faktör olmadığını buldular. Bunun yerine, suçu dünyanın en zengin bireylerinin yüksek tüketim seviyelerine attılar ve bunun azaltılması gerektiğini söylediler.

Norveç Ä°ÅŸletme Okulu modelcilerinden ve Earth4All üyesi Jorgen Randers yaptığı açıklamada, “Ä°nsanlığın ana sorunu nüfus deÄŸil, lüks karbon ve biyosfer tüketimidir. Nüfusun en hızlı arttığı yerlerin kiÅŸi başına düşen çevresel ayak izleri, on yıllar önce nüfusun zirveye ulaÅŸtığı yerlere kıyasla son derece küçüktür” dedi.