Doğarız, büyürüz ve değişiriz
Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?”
Şems-i Tebrizi
Doğarız, büyürüz ve büyürken değişiriz. Bazılarımız çok kolay teslim olur, bazılarımız direndikçe direnir. Ama ne kadar dirensek te yaşam zorlar.
Bilim insanları iki soru soruyorlar. İlki, önümüzdeki on yıl içinde zevklerin, yaşam stilin, iletişim kurduğun insanlar ve değer yargıların ne kadar değişecek? İkincisi, geçtiğimiz on yıl içerisinde içinde zevklerin, yaşam stilin, iletişim kurduğun insanlar ve değer yargıların ne kadar değişti? Yapılan bilimsel çalışmalarda binlerce kişiye ilk soruyu sorduklarında verilen cevap büyük bir ağırlıkla, çok değişmeyeceği yönünde. İkinci soru sorulduğunda ise verilen cevap epey değiştiği şeklinde.
Öyle bir noktadaki insanoğlu olduğu noktadan ileri baktığında hiçbir şey fazla değişmeyecek diye düşünüyor. Geriye doğru baktıklarında değişimin boyutu ile şaşırıp kalıyor. Bilimsel bilgide bile mutlak doğru yok. Her şey değişip gelişirken bu algı ve direnmek neden?
Kabul edelim artık kaçınılmaz bir şekilde değişiyoruz. İşimiz, medeni durumumuz, en sevdiğimiz sanatçı, yemek zevkimiz, önceliklerimiz, en hoşlandığımız eylemler, en yakın arkadaşlarımız bile değişebiliyor.
Değişmekten korkan orta yaşın üzerinde olan bir arkadaşım bir dost sohbetinde “Değiştiğim dönemler geride kaldı” artık dedi. Ne kadar büyük bir yanılsama ve inatçı bir inanç içinde diye düşündüm.
Gülerek cevap verdim.
“Ama kalmadı.”
Yaşam bir değişim ve kendini keşfetme yolculuğu benim için. 7 yaşındayken bir süper kahraman olmak isterdim. Benim çocukluğumda o kadar çok seçenek olmadığını da hatırlatmak isterim. Ellili yaşları devirdim bir süper kahraman olup dünyayı kurtaramadım belki ama birkaç kişinin kahramanı olmayı başardım diye düşünüyorum…
Hayal kırıklıklarım oldu, başkalarına da yaşattım. Ama durup kendime baktığımda derin bir düşünme ve iç gözlem yaptığımda yaşamımdan gurur duyuyorum. Pişmanlıklar ve kırgınlıklarımı analiz ettim, dersler çıkardım ve hepsini geride bıraktım. Andayım, şimdideyim, akıştayım ve huzurdayım.
Seviyorum, seviliyorum ve sevgi kapasitem artıyor devamlı. Bundan büyük bir zenginlik olabilir mi diye de düşünmeden edemiyorum.
İster kabul edelim ister etmeyelim bundan on yıl sonra dönüp geriye baktığımızda epey değiştiğimizi göreceğiz. Şimdi şu an bunu fark edebilirsek, esnek olup direnmezsek kimbilir daha bilinçli bir şekilde değişimimize yön verebiliriz.
Değişiyorum. Değişeceğim ve dönüşeceğim.
Bugün dünün aynıysam yaşamımın ne anlamı var? “Aşkım da değişebilir gerçeklerim de.” demiş Turgut Uyar. “Değişmeyen tek şey değişimdir.” demiş Heraklitos. Yaşamım alt üst olacak diye korkmayın demiş Şems-i Tebrizi, “Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?” Ben de soruyu tekrarlayıp el artırıyorum. Nereden biliyorsun? Ve aynı kalacağımız bir yaşam kabus gibi değil mi?
- Yaşamak Savaşmak mı? - 20 Nisan 2023
- Çöpümü nereye atacağım? - 14 Nisan 2023
- Kişinin değeri nedir? - 10 Nisan 2023