Cüceler Ülkesi’nin Cücelerinin , Pocahontes İle İmtihanı

Müjdeler olsun!

Hamas canilerinin, hareketsiz çıplak bedenini teşhir ettikleri kadının o olduğu düşünülen Shani Louk’un annesi, “kızının yaşadığını öğrendiklerini” açıkladı.

Ağır bir kafa travması ile hayatî tehlike altında da olsa bir hastanede yattığını öğrenmek, harika bir haber!

Harika olmayan ise, bu haberin birtakım yandaş gazeteci bozuntuları tarafından: “Meğer Hamas savaşçıları kadını hastaneye götürüyormuş!” diye rezilce çarpıtılarak yayılması!..

Öyle ki festival alanında 260 genci katledip; tanık ifadelerine göre, ölü diri demeden kadınlara tecavüz eden barbarlardan, “O ağır koşullarda bile örnek bir insanî yardımda bulunan humanistler!” diye bahsedecek kadar arsızlar.

Kafasındaki kanlı saçlarına yapışarak, bacağı eklem yerinden ters dönmüş bir şekildeki çıplak bedeninin üzerine oturup, “Allahu Ekber!” naralarıyla gelene geçene tükürttükleri kadını “aslında hastaneye götürdüklerini” iddia etmek, hayatımda gördüğüm en arsızca, en utanmazca, en ahlâksızca algı yaratma çabası…

Oysa ki Shani’nin annesinin yaptığı açıklamadan çıkan tek sonuç, kızının ağır hayatî tehlike altında da olsa halen yaşadığı…

Diğer cümlelerin hepsi uydurma…

Şerefsizler bir de demişler ki, “Kız zaten festival alanında da çıplakmış…”

Utanmasalar, her zaman yaptıkları gibi, “öyle giyindiği için tecavüzü hak etmiş” diyecekler.

Ki twetter denilen cehennem kazanında, bunu yazan binlerce zebani var.

Ulan hayasızlar! Kız festival alanındaki son görüntülerinde, oldukça açık da olsa bir kıyafetle gözüküyor. Üzerindekiler, canavarların çektiği insanlığa ziyan görüntülerdeki gibi sütyenden ve külottan ibaret değil!..

Ayrıca belki de o kadın, Shani bile değil…

Şayet Shani ise bile, o korkunç görüntülerde hastaneye götürülüyor olmadığı çok açık!

Şayet şu anda hastanede ise, bunun tek nedeni, dünya çapında aldıkları büyük tepki yüzünden, kendisinin ölümün eşiğindeki bedenini son anda bir hastaneye atmış olmalarıdır.

An itibariyle, bir gram allah korkuları bulunmayan troller tarafından, kanlı sıfatlarına, “o koşullarda insanî yardım yapan kahramanlar” payesi yapıştırılması da bonusları…

Shani Louk

Alçaklığın, çakallığın, din iman adına sergilenen allahsızlığın kitapsızlığın bu derecesi karşısında, insanın beyni yanıyor!

Bundan da kötüsü yurdumun sözde ezilen, devrimci, sol soyalist dinamiklerinin, insanlığa ziyan duyarsızlıkları ve çifte standartlılıklarıydı…

Shani çok güzeldi!

O çok alımlı, çok çekici, çok cesur, çok özgürdü.

O, olmak istediği her şeyi olmuş; yapmak istediği her şeyi yapma şansına kavuşmuş, çok şanslı bir kadındı.

Bütün kadınların, onun yerinde olmak; bütün erkeklerin yatmak isteyeceği bir genç kadın!..

Kadınlar, yerinde olmak isteyip de asla olamayacakları kadınlardan; erkekler de erişmeleri imkânsız olanlardan nefret ederler!

Hele yarım aydınlanmış, yoksul, korkak, daracık dünyalarında sıkışıp kalmış küçücük insanlarsa, nefretlerinin ateşi cehennem ateşleriyle yarışır.

Biraz da o yüzden, Jina Emini için yeri yerinden oynatan sözde kadın hakları savunucusu kadınların vicdan sahalarına giremedi bu cüceler ülkesinde Shani!..

Biraz da o yüzden, sözde devrimci komünist erkeklerde bile doğru düzgün bir insanî tepki oluşturamadı!

Bilakis, ona o vahşeti uygulayan katillere, “Öfkenizin ateşi işgalcileri, yerleşimcileri kavursun, hesapsız acı bugün İsrail’i bulsun!” denilerek selam duruldu!

Kılığı, kıyafeti, dansı, olası lezbiyenliği konuşuldu!

Utanmasalar, tıpkı yukarıda anlattığım yobazlar gibi, “o kılıkla tec.vüzü hak ettiğini” bile söylerlerdi…

Ucube Hamas katillerinin kendisine uyguladığı ölçüsüz şiddetin ve aşağılamanın temelinde de biraz, normalde asla ulaşamayacakları bir kadını ele geçirmiş olmalarının gözlerini döndürüp salyalarını akıtan hırsı vardı…

Çok güzeldi Shani!..

Ve bir gezegen kadar uzaktı onların izbe dünyalarına!..

Neyse ki ölmedi!

Umarım hayat onu annesine bağışlayacak; umarım ölmeyip yaşayacak ve onların hep bir gezegen kadar uzağında kalarak, hepsine akıllarına geldikçe ne kadar zavallı olduklarını hatırlatacak!

Kendisine karşı gösterdikleri utanç verici duyarsızlıkları yüzünden insanlıklarıyla ve haklılıklarıyla olan son bağlarını da kopararak zalimle aynılaşan çirkin varlıklarının, acınası zavallılığını..

Böylesine korkunç bir şiddete maruz kalan bir kadın için bu ülkenin solcuları, devrimcileri, kadın hakları savunucuları, ezilenleri tarafından bir tane pankart yapılmadı!

Kimse onun için, “Kadın! Yaşam! Özgürlük” ya da “Jin! Jiyan! Azadi!” diye slogan atmadı!

Kimse ağlamadı!

Çünkü çok uzaktı Shani onlara!..

Bir gezegen kadar uzak!..

Bu ülkenin, sadece ucuz mağdur edebiyatlarından beslenen ezenleri de ezilenleri de sadece kendilerinden olana ya da kendilerine yakın bulduklarına ağlarlardı.

O yüzden de hep, “cüceler ülkesi” olarak kalacaklardı.

Rabia MİNE
Latest posts by Rabia MİNE (see all)