Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 4 Mart 2025’te gerçekleştirilecek Çayırhan Termik Santrali ihalesiyle ilgili ciddi endişelerini dile getirerek, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetini, şeffaf olmayan bir süreçle milyarlarca dolarlık bir kamu varlığını belirli bir şirkete devretmeye çalışmakla suçladı.
İhale kapsamında, santralin varlıkları ve 2060 yılına kadar geçerli olacak maden işletme hakları özel bir şirkete devredilecek. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve enerji politikalarından sorumlu milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, ihalenin belirli bir şirketi kayıran, kamuya büyük zarar verebilecek bir anlaşmaya dönüştüğünü öne sürdü.
“Bu, kapalı kapılar ardında hazırlanmış bir anlaşmadır” diyen Yavuzyılmaz, ihale için herhangi bir taban fiyat açıklanmamış olmasının kamu kaynaklarının zararına neden olacağını vurguladı. “Bu santralin kârı devlet kasasında kalmalı, şeffaf olmayan bir süreçle bir şirkete devredilmemelidir.”
Çayırhan Termik Santrali: Stratejik Bir Kamu Varlığı
Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Çayırhan Termik Santrali, Türkiye’nin en verimli kömürle çalışan santrallerinden biri olarak biliniyor. Son teknoloji mekanize sistemlerle işletilen santral, ülkenin en büyük kömür rezervlerinden biri üzerinde yer alıyor.
Yavuzyılmaz’a göre, ihaleyi kazanan şirket yılda 120 milyon dolar net kâr elde edecek ve 35 yıllık işletme sürecinde toplam 4,2 milyar dolar (güncel kurla yaklaşık 153 milyar TL) gelir sağlayacak.
“Bu, kamuya ait stratejik bir varlıktır” diyen Yavuzyılmaz, “Bu varlığı şeffaf olmayan bir süreçle elden çıkarmak, ülkeye ihanettir. Hükümet bu ihaleyi derhal durdurmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Şeffaflık Eksikliği ve Kayırmacılık İddiaları
CHP’nin eleştirilerinin merkezinde ihale sürecindeki şeffaflık eksikliği yer alıyor. Yavuzyılmaz, santral için belirlenen asgari satış bedelinin kamuoyuna açıklanmamasının, bu anlaşmanın belirli bir şirkete özel olarak hazırlandığı yönündeki şüpheleri artırdığını belirtti.
“Eğer taban fiyat açıklanmıyorsa, bu kamu varlığının gerçek değerinin çok altında bir fiyatla elden çıkarılacağı anlamına gelir” diyen Yavuzyılmaz, bu durumun yalnızca Çayırhan için değil, gelecekteki diğer enerji özelleştirmeleri açısından da tehlikeli bir emsal oluşturacağını ifade etti.
İhale kapsamında sadece santral değil, çevresindeki altyapı, lojmanlar ve madencilik hakları da özel bir şirketin kontrolüne geçecek. Muhalefet, bunun kamuya büyük zarar vereceğini ve ülkenin enerji güvenliğini tehlikeye atacağını savunuyor.
Yetkililere Sert Uyarı
CHP’li Yavuzyılmaz, ihaleye katılan şirketlere ve hükümet yetkililerine yönelik sert bir uyarıda bulunarak, “Bu anlaşma ilerleyen yıllarda incelemeye alınacak” dedi. “Eğer kamu zararına bir işlem yapıldığı tespit edilirse, satış iptal edilebilir ve sorumlular hesap vermek zorunda kalacaktır. Hâlâ geç değil; bu süreci durdurun ve kamu yararını gözetin.”
CHP, ihalenin derhal askıya alınmasını ve sürecin adil ve rekabetçi bir hale getirilmesi için kapsamlı bir inceleme yapılmasını talep ediyor. Ayrıca, taban fiyatın kamuoyuna açıklanması ve rekabetçi bir ihale süreci yürütülmesi çağrısında bulunuyor.
Türkiye’nin Enerji Politikalarına Etkileri
Çayırhan ihalesi etrafında dönen tartışmalar, AKP hükümetinin enerji politikalarına ilişkin daha geniş çaplı eleştirilerin de fitilini ateşledi. Muhalefet, Türkiye’deki kritik enerji varlıklarının özelleştirilmesinin, kamunun çıkarlarını ikinci plana atarak özel şirketlere büyük ayrıcalıklar tanıdığı görüşünde.
“Enerji sektörü stratejik bir alandır” diyen Yavuzyılmaz, “Bu tür varlıkları, şeffaf olmayan süreçlerle devretmek, sadece ekonomiyi değil, ulusal güvenliği de riske atar.” dedi.
Öne Çıkan Rakamlar
- İhaleyi Kazanan Şirketin Yıllık Beklenen Net Kârı: 120 milyon dolar
- 35 Yıllık İşletme Sürecinde Beklenen Toplam Kâr: 4,2 milyar dolar (153 milyar TL)
- İhale Tarihi: 4 Mart 2025
- İşletme Hakları Süresi: 2060 yılına kadar
