BM, Türkiye’de kadına yönelik şiddet raporunu yayınladı

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi, Türkiye’de kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin endişe verici boyutlarda olduğunu belirten bir rapor yayınladı. Raporda, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin kadın haklarına zarar verdiği ve şiddeti önlemek için uluslararası standartlara uyulması gerektiği vurgulandı.

Rapor, BM Kadına Yönelik Şiddet, Sebepleri ve Sonuçları Özel Raportörü Reem Alsalem tarafından hazırlandı. Alsalem, 2022 yılından beri Türkiye’de kadına yönelik şiddet konusunda araştırma yapmakta ve ilgili kurumlarla görüşmeler yapmaktadır. Raporda, Alsalem’in bulguları, görüşleri ve önerileri yer almaktadır.

Rapora göre, Türkiye’de kadına yönelik şiddet yaygın ve sistematik bir sorundur. Şiddetin nedenleri arasında toplumsal cinsiyet eşitsizliği, ataerkil kültür, aile içi şiddet, yoksulluk, eğitimsizlik, medya ve siyasetteki cinsiyetçi söylem ve uygulamalar sayılmaktadır. Şiddetin sonuçları ise kadınların fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik haklarının ihlali, sağlık sorunları, sosyal izolasyon, güvensizlik ve korku olarak sıralanmaktadır.

Raporda ayrıca, Türkiye’nin 2021 yılında İstanbul Sözleşmesi’nden tek taraflı olarak çekilmesinin kadın haklarına büyük bir darbe olduğu belirtilmektedir. İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddeti önlemek ve cezalandırmak için uluslararası bir anlaşmadır. Anlaşma, kadınların insan haklarına saygı duyulmasını, şiddete karşı korunmasını ve desteklenmesini sağlamayı amaçlamaktadır. Raportör Alsalem, Türkiye’nin bu anlaşmadan çekilmesinin hukuki ve siyasi bir gerileme olduğunu ve kadınların güvenliğini tehlikeye attığını ifade etmektedir.

Raporda son olarak, Türkiye’ye kadına yönelik şiddeti önlemek için acil olarak atılması gereken adımlar önerilmektedir. Bu adımlar arasında şunlar bulunmaktadır:

  • Ä°stanbul SözleÅŸmesi’ne geri dönülmesi ve tam olarak uygulanması
  • Kadına yönelik ÅŸiddeti önlemek ve cezalandırmak için yasal ve kurumsal mekanizmaların güçlendirilmesi
  • Kadınların katılımını ve temsiliyetini arttırmak için siyasi ve sosyal reformların yapılması
  • Kadınların eÄŸitimine, istihdamına ve ekonomik bağımsızlığına destek verilmesi
  • Medya ve siyasetteki cinsiyetçi söylem ve uygulamaların sonlandırılması
  • Kadın örgütleri ve sivil toplum kuruluÅŸlarıyla iÅŸbirliÄŸi yapılması

Raportör Alsalem, raporunun Türkiye’de kadına yönelik şiddetle mücadelede bir farkındalık yaratmasını ve olumlu değişimlere katkı sağlamasını umduğunu belirtti.