Besin alerjisi nedir ve neden artıyor?

Besin alerjisi, bağışıklık sisteminin bazı gıdalara veya gıda bileşenlerine karşı aşırı duyarlılık göstermesi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Besin alerjisi olan kişiler, alerjiye neden olan gıdayı yediklerinde veya temas ettiklerinde, vücutlarında histamin gibi kimyasallar salgılanır. Bu kimyasallar, alerjik reaksiyonlara yol açar.

Besin alerjisi, dünya genelinde yaklaşık %1-10 arasında değişen bir sıklıkla görülür. Ülkemizde ise besin alerjisi sıklığı %2-3 civarındadır. Ancak son yıllarda besin alerjisi sıklığında bir artış olduğu gözlenmektedir.

Besin alerjisi sıklığının artmasının nedenleri arasında işlenmiş gıda tüketiminin artması, gıdaların pişirilmesi ve kavrulması, Batı tipi yaşam tarzı ve alerjik hastalıklara genetik yatkınlık yer alıyor.

İşlenmiş gıdaların besin alerjisi riskini artırmasının nedeni, bu gıdaların genellikle koruyucu, tatlandırıcı, renklendirici gibi katkı maddeleri içermesidir. Bu katkı maddeleri, besinlerin besin değerini düşürmekle birlikte, alerjik reaksiyonlara da neden olabilir.

Gıdaların pişirilmesi ve kavrulması da besin alerjisi riskini artırabilir. Bu işlemler, gıdalarda bulunan proteinlerin yapısını değiştirerek, bağışıklık sisteminin bu proteinlere karşı aşırı tepki vermesine yol açabilir.

Batı tipi yaşam tarzı, alerjik hastalıklarda patlamaya yol açan bir diğer faktördür. Bu yaşam tarzı, kentleşme, sanayileşme, gıdaların işlenmesi, temizlik ve hijyen ürünlerinin yaygın kullanımı gibi unsurları içerir.

Alerjik hastalıklara genetik yatkınlık da besin alerjisi riskini artıran bir faktördür. Ailesinde alerjik hastalık öyküsü olan kişilerde, besin alerjisi gelişme riski daha yüksektir.

Besin alerjileri, genellikle kaşıntı, ciltte yaygın kabartı, dil, dudak, gırtlakta şişme, öksürük, hırıltı, nefes darlığı gibi belirtilerle kendini gösterir. Bazı kişilerde tansiyon düşmesi ve bilinç kaybı da söz konusu olabilir.

Besin alerjilerinin en ağır formu anafilaksidir. Birden fazla sistemin etkilenmesine bağlı gelişen anafilaksi, bazen hayat kaybıyla sonuçlanabilen ciddi bir durumdur.

Besin alerjileri genellikle bebeklerin ek gıdaya geçmesiyle ortaya çıkar. Küçük çocuklarda süt ve yumurta alerjisi ön plana çıkarken, daha büyük yaş gruplarında ise ağaç yemişi olarak sınıflandırılan antep fıstığı, kaju, badem, ceviz ve fındık alerjileri görülüyor. Erişkinlerde ise daha çok deniz ürünleri ve kuruyemişe karşı alerji söz konusu oluyor.

Besin alerjisinden korunmak için ne yapmalısınız?

Besin alerjisinden korunmanın en etkili yolu, alerjiye neden olan gıdalardan uzak durmaktır. Bu nedenle, besin alerjisi olan kişilerin, gıda etiketlerini dikkatlice okumaları, yedikleri yemeklerin içeriğini sormaları ve alerjiye neden olabilecek gıdalarla temas etmemeleri gerekir.

Besin alerjisi olan kişilerin, alerjik reaksiyonlara karşı hazırlıklı olmaları da önemlidir. Bu nedenle, doktorunuzun önerdiği ilaçları yanınızda taşımalı, alerji bilekliği veya kartı kullanmalı ve yakınlarınızı durumunuzdan haberdar etmelisiniz.

Besin alerjisi olan kişilerin, beslenme kalitesini düşürmemeleri için de dikkatli olmaları gerekir. Alerjiye neden olan gıdaların yerine, besin değeri yüksek alternatifler seçilmelidir. Örneğin, süt alerjisi olan bir çocuk, kalsiyum ihtiyacını soya sütü, badem sütü veya yeşil yapraklı sebzeler gibi gıdalardan karşılayabilir.

Besin alerjisi olan kişilerin, yaşam kalitelerini artırmak için de psikolojik destek almaları faydalı olabilir. Besin alerjisi, hem fiziksel hem de sosyal açıdan zorlayıcı bir durumdur. Bu nedenle, besin alerjisi olan kişilerin ve ailelerinin, bu durumu kabullenmeleri, baş etme stratejileri geliştirmeleri ve destek gruplarına katılmaları önerilir.

Besin alerjisi olan kişiler, hayatlarını kısıtlamadan yaşayabilirler. Bunun için, besin alerjisi hakkında bilgi sahibi olmak, doktorunuzla işbirliği yapmak ve önlemlerinizi almak yeterlidir.