Antikor testi nedir, koronavirüsle mücadelede ne kadar etkili

Koronavirüs salgını nedeniyle alınan kısıtlayıcı tedbirlerin kaldırılması ve ikinci bir dalganın önlenmesi çabaları kapsamında son dönemde sıkça gündeme gelen konulardan birisi de antikor testleri.

Bazı ülkeler, antikor testleri yaparak yeni tip koronavirüse karşı bağışıklığı olan kişileri tespit etmeyi hedefliyor. Hatta kısıtlamaları kişi bazında bağışıklık durumuna göre kaldırmayı değerlendiren ülkeler de var.

Ancak, mevcut antikor testlerinin güvenilir olmadığı ve hatalı sonuçlar verebileceği uyarıları yapılıyor.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) de geçen hafta yayımladığı bilgilendirme notunda, 24 Nisan 2020 tarihi itibarıyla yeni tip koronavirüse karşı vücutta antikor bulunmasının, kişileri bu virüse karşı bağışıklık kazandırdığı sonucuna varan herhangi bir çalışma olmadığını açıkladı.

Antikor testi nedir?

İnsanlar, hastalığa yol açan virüsler gibi yabancı bir patojene maruz kaldıklarında, vücutta kan ve dokularda yaşayan antikorlar üremeye başlar.

Bu proteinler, virüse yapışarak, kendisini kopyalamasını ve enfeksiyonun vücutta daha fazla yayılmasını engeller. Böylece virüsü yok eder.

Antikor ya da seroloji testi, vücudun bu antikorları üretip üretmediğine bakıyor. Bu antikorların tespit edilmesi, kişinin çok büyük ihtimalle yeni tip koronavirüsün yol açtığı Covid-19 hastalığını geçirdiğini gösteriyor.

Bazı testlerle bu antikorların miktarı da ölçülebiliyor. Ancak şu an dünyanın bazı yerlerinde kullanılan testler genel olarak antikorun var olup olmadığına bakıyor.

Test nasıl yapılıyor?

New York Times gazetesine konuşan New York’taki Mount Sinai Hastanesi Klinik Laboratuvarlar ve Kan Nakli Bölümü Direktörü Dr. Jeffrey Jhang, vücudun genellikle virüse maruz kaldıktan sonra bir hafta ile 14 gün gibi bir süre içerisinde antikor üretmeye başladığını belirtiyor.

Jhang, vücuttaki antikor miktarının virüse maruz kalındıktan sonra geçen süre ve kişilerin bağışıklık sisteminin gücüne bağlı olarak değişiklik gösterdiğini söylüyor.

Dolayısıyla, bir kişinin vücudunda antikor tespit edilememesi halinde virüse maruz kalmadığı değerlendirmesini yapmak doğru bir tespit olmuyor.

Antikor testleri, kan tahlillerine benziyor. Bir miktar kan alınıyor ve daha sonra laboratuvar ortamında bu numunenin antikor içerip içermediğine bakılıyor.

Test sonuçları genellikle birkaç gün içerisinde çıkıyor. Ancak son dönemde sonuçların birkaç saat içinde alındığını söyleyen testler de geliştirilmiş bulunuyor.

Antikor testi neden önemli?

Dünya genelinde Covid-19 semptomlarını gösteren herkese koronavirüs testi yapılmış değil. Bu durum, koronavirüsün bulaştığı kişi sayısının tam olarak tespit edilememesi anlamına geliyor.

Dahası, asemptomatik, bir başka deyişle virüsü taşısa bile semptom göstermeyen kişiler olduğu da biliniyor. Bu kişiler, kendileri hastalanmasa ya da Covid-19’u hafif geçirseler bile farkında olmadan başkalarına bulaştırabiliyor.

Bu nedenle, yapılacak antikor testleri hem gerçek sayının tespit edilerek, toplumların bağışıklık düzeyinin görülmesi hem de salgının boyutlarının anlaşılması açısından önem taşıyor.

Antikor testinin pozitif olması virüse karşı bağışıklık olduğu anlamına mı geliyor?

Bu soruya kesin olarak evet yanıtı verilemiyor.

Antikor testinin sonucunun pozitif çıkması, bu virüsün vücuda girdiği anlamına geliyor ancak Covid-19’a karşı bağışıklık geliştiği anlamına gelmiyor.

Bir kişinin Covid-19’a karşı bağışık olup olmadığını gösteren henüz bir test bulunmuyor.

WHO, geçen hafta içinde yayımladığı bilgilendirme notunda, virüse karşı antikor gelişimiyle ilgili araştırma ve çalışmaları takip etmeyi sürdürdüklerini söyledi.

WHO, “Yapılan çalışmaların büyük bir bölümü, hastalıktan iyileşen kişilerin antikor geliştirdiğini ortaya koyuyor. Ancak bu kişilerin bazılarında antikor miktarı oldukça düşük düzeylerde çıktı ve bu da bu kişilerin iyileşmelerinde güçlü bağışıklık sistemine sahip olmalarının rol oynamış olabileceğini gösteriyor” dedi.

WHO, 24 Nisan 2020 tarihi itibarıyla antikor tespit edilen kişilerin Covid-19’a karşı bağışıklık geliştirdiğini kesin bir şekilde ortaya koyan hiçbir bilimsel çalışma olmadığını ifade etti.

Bununla birlikte uzmanlar, SARS gibi diğer virüs kaynaklı hastalıklarda vücutta antikor bulunmasının belli bir koruma sağladığının görüldüğünü belirtiyor.

Mount Sinai Hastanesi’nden Dr. Jhang, “Antikorların varlığının birçok durumda, belli bir düzeyde koruma sağladığını düşünenlerin sayısı çok. Ancak bu antikorların bağışıklık sağladığını söyleyebilmek için daha fazla kanıta ihtiyacımız var” diyor.

Bilim insanları, antikor taşıyan kişilerin bağışıklığının olduğuna dair kesin bir bulgu elde edilene kadar bu kişilerin de izolasyon ve sosyal mesafe gibi kurallara bağlı kalmaları gerektiğini vurguluyor.

Antikor testleri ne kadar güvenilir?

Antikor testleriyle ilgili bir diğer tartışma da bunların ne kadar güvenilir sonuçlar verdiğiyle ilgili.

ABD’de kullanımda olan 14 antikor testiyle ilgili yapılan ve sonuçları geçen hafta içinde açıklanan bir araştırma, bunların sadece üçünün düzenli bir şekilde güvenilir sonuçlar verdiğini öne sürdü.

Testlerin zaman zaman vücudunda antikor olmayan kişiler için de pozitif sonuç verdiği görüldü. Uzmanlar bunun nedeninin söz konusu kişilerin başka tür bir koronavirüse karşı antikor taşıyor olabileceği ve testlerin de henüz bunu ayırt edememesinden kaynaklanıyor olabileceğini söylüyor.

WHO da, şu aşamada antikor testlerine güvenerek politika kararları alınmaması ve seyahat serbestisi ve sokağa çıkma kısıtlamalarından muafiyet için “bağışıklık pasaportu” ya da “risksizlik sertifikası” gibi uygulamaların başlatılmaması gerektiği uyarısı yapıyor.