Amedspor’a Gösterilen Beyaz Toroslar, Kürt Halkına Gözdağıdır


Ablukalar döneminde “Çocuklar ölmesin, maça gelsin” diye pankart açmalarının “cezası” olarak tam yedi senedir maçlarına seyircisiz çıkan Amedspor oyuncularına bugün, ezeli düşmanları Bursaspor taraftarları tarafından ağır bir ırkçı faÅŸist saldırı gerçekleÅŸtirildi.

Önce dün deplasmana geldikleri Bursa’da kaldıkları otelin önünde gece, “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” sloganları, havaî fiÅŸekler, mehter marşı ve küfürler ile baÅŸlayan saldırı, sahadaki türlü sözel ve fiziksel provokasyonlarla ve maçın ertesinde de soyunma odası koridorlarında gerçekleÅŸen fizikî ÅŸiddetle devam etti.

Sahada önce Bursasporlu taraftarların sözlü saldırılarına sözlü yanıt veren Amedsporlu oyunculara, Bursasporlu oyuncular tarafından fizikî saldırıda bulunuldu. Çevik kuvvetin müdahalesiyle durdurulan bu arbedenin ardından baÅŸlayan maç esnasında, Bursaspor tribünlerinde “Beyaz Toros” ve “YeÅŸil” kod adıyla bilinen Mahmut Yıldırım isimli Jitem elemanının pankartları açıldı; sahaya pet ÅŸiÅŸe gibi türlü maddelerin eÅŸliÄŸinde bıçak, kurÅŸun, sapanlarla taÅŸ atıldı.

Türkiye Futbol Federasyonu BaÅŸkanı Mehmet BüyükekÅŸi, Amedspor Klübü’nün baÅŸkanı Selahattin Yıldırım’ın canhıraÅŸ telefonunu yüzüne kapattı. Hakem maçın ertelenmesi talebini reddettiÄŸi gibi, tam 140 maçtır seyircisiz oynayan Amedspor’un karşısında Bursaspor’un da -olayların durulması için- en azından o maçı seyircisiz oynamasına karar vermeyip, olayların büyümesine çanak tuttu.

Maruz kaldıkları korkunç saldırıların gölgesinde yılmadan canla baÅŸla mücadele eden Amedspor oyuncuları, her ÅŸeye raÄŸmen 89’uncu dakikada 2-0 önde olan Bursaspor’a 1 gol attıktan sonra soyunma odalarına giderlerken, bu kez de Bursaspor özel güvenlik amiri, kulüp güvenlik sorumlusu, kulüp personelleri ve emniyet görevlileri tarafından fizikî saldırıya uÄŸrayıp yaralandılar.

Gece otelin önünde yapılan saldırı, ertesi gün gerçekleÅŸecek olanların açık habercisi olduÄŸu halde gereken hiçbir önlemi almayan emniyet güçleri adına konuÅŸan Soylu da hiç utanmadan ÅŸunları söyledi: “Bursa’daki futbol müsabakasında, futbol seyrinin dışındaki görseller kabul edilemez ve spor ile baÄŸdaÅŸtırılamaz. Bu görsellerin stada sokulmasında zafiyet gösteren kamu görevlileri ile ilgili soruÅŸturma baÅŸlatılmış ve ilgili kamu görevlileri açığa alınmıştır.”

Biz de yedik.

Hiç kimse deÄŸinmiyor; ama Bursaspor’un Kürt takımlarına karşı nefreti, taa Diyarbakırspor zamanına dayanıyor. Hatta Diyarbakırspor’un kapanma sürecinde etkin rol oynuyor.

2009-2010 futbol sezonunda Bursaspor taraftarları Bursa’da Diyarbakırspor’a karşı satırlar, döner bıçakları, taÅŸlar ve sopalarla çok ağır bir ırkçı faÅŸist saldırı gerçekleÅŸtirdi; pek çok Diyarbakırsporlu taraftar yaralandı ve fakat futbol federasyonu, Bursaspor’a hak ettiÄŸi cezayı vermenin yanından geçmedi.

Yıl 2023; tarih Bursa’da bu kez, sadece “Çocuklar ölmesin, maça gelsin!” dedikleri için tam yedi senedir sahaya seyircisiz çıkan Amedspor’a karşı tekerrür etti.

“Çocuklar ölmesin, maça gelsin!” dediler diye tam 140 maçtır seyircisiz oynayan ve deplasmana gittikleri hemen her ilde irili ufaklı nefret ve ÅŸiddet giriÅŸimlerine maruz kalan Amedspor’un karşısındaki takımın saldırgan taraftarları, o kadar büyük bir hayatî tehdit oluÅŸtururlarken bile sahadan çıkarılmadılar.

Bir Madımak katiamına dönüşmesi için her şeyin yapıldığı görülen bu ırkçı faşist saldırının, çok ciddî ve planlı bir provokasyon olduğu aşikâr.

Hele “beyaz toros” dendiÄŸinde 90’lı yılların kanlı siyasetinin simgesi Mehmet AÄŸar ile birlikte akla gelen isim olan Meral AkÅŸener’in ülke gündeminin baÅŸ köşesine oturduÄŸu gün gerçekleÅŸmesi, son derece manidar.

Kürt halkının acılı zihninde ölümle eÅŸdeÄŸer olan o beyaz toroslar, 90’lı yıllarda binlerce kiÅŸinin kaçırılıp faili meçhul edilmesi için kullanılan cinayet araçları; Mahmut Yıldırım da Musa Anter cinayetinin planlayıcısı ve Akın Birdal suikastının arkasındaki adam olarak da bilinen, eli Kürt kanına batmış jitem elemanıdır.

Bu karanlık coÄŸrafyada dün Meral AkÅŸener’in çıkışı ile birlikte yine bir düğmeye basıldı ve her zaman olduÄŸu gibi ilk iÅŸ olarak, Kürt halkı namlunun aÄŸzına sürüldü.

Kimi İyi Parti kurmayları, organizatörleri arasında Zafer Partisi genel baÅŸkanı Ümit ÖzdaÄŸ’ın da bulunduÄŸundan bahsedilen bu menfur olayı kutlayıp; gururla, seleflerinin cinayet aracı olan beyaz toros fotoÄŸrafları paylaÅŸtılar.

Bursa’da ellerine geçirdikleri 15 yaşındaki bir Kürt çocuÄŸunu, aÄŸza alınmayacak küfürlerle, ÅŸiddetle ve tehditle “Ne mutlu Türküm diyene!” dedirtirken kayda alan bir grup ırkçı faÅŸistin arasındaki bir ödleÄŸin, kamerayı tutan kiÅŸiye “kendi yüzlerini çekmemelerine” dair uyarıda bulunduÄŸunu duyunca, onlar adına insanlığımızdan utandık.

Biz, kurbanın daima Kürt olduğu bu korku filmini çok gördük; ama eli kanlı senaristler, tekrar tekrar aynı kokuşmuş senaryoyu çekmekten hiç vazgeçmiyorlar; çünkü müthiş hasılat getiriyor.

Gündem deÄŸiÅŸtirilmek istendiÄŸinde, Kürtler piyasaya sürülüyor. Seçim iptal edilmek istendiÄŸinde, Kürtler’e saldırılıyor. Oyunu arttırmak isteyen, Kürt nefretini körüklüyor.

Onlara yapılan hiçbir ırkçı faÅŸist saldırı doÄŸru düzgün cezalandırılmayarak, saldırganları ödüllendirilip; yeni yeni saldırılar teÅŸvik ediliyor. Haklarını aradıklarında, hatta “çocuklar ölmesin” dediklerinde, sınırsız cezalara çarptırılıyorlar.

Her türlü zulmü yapıyor, üste bir de “Ne mutlu Türküm diyene!” diye bağırarak, kendilerini inkâr etmelerini bekliyorlar! Etmezlerse, “Ya sev! Ya terk et!” diye böğürerek kovuyorlar!

Sonra da Allah’tan kitaptan bahsediyorlar!

Taraftar sayısı itibariyle ülkenin en büyük 5’inci takımı olan Amedspor’a yapılan saldırılar, tıpkı Diyarbakırspor zamanında olduÄŸu gibi, o takımların ÅŸahsında Kürt halkına yöneliktir ve bu ırkçı faÅŸist eylemler hiçbir ayrılık, hak hukuk taleplerinin olmadığı; hiçbir örgütlerinin, çatışmalarının vs bulunmadığı 70’li yıllara kadar dayanıyor ey ahali!

Ulus devlet olmak belasına Türklerin, diğer bütün halkların tepesine eli sopalı gardiyanlar olarak dikildiği bu kirli toplum, ırkçılık hamuruyla yoğrulmuş sapkın bir toplumdur.

Hiçbir şekilde bitirilmeye çalışılmadığı gibi sürekli bilinçli olarak körüklenip, her türlü melanet için araç olarak kullanılan bu insanlık suçu, bu ülkenin sonunu getirecek!

Otuz sene sonra, direksiyonundaki baş şoförlerden biri olan Meral Akşener isminin gündeme oturduğu gün hortlatılan beyaz toroslar, Kürt halkının hafızasında ölümle, zulümle, işkenceyle eşdeğerdir. Otuz senedir yakınlarının kayıplarını arayan yaslı Cumartesi Anneleri platformunun varlık sebebidir. Bugün açılan -herkesin planlı programlı bir derin devlet organizasyonu olduğunu çok iyi bildiği- beyaz toros pankartları, Kürt halkına aba altından sopa göstermektir.

Bu kadar büyük felaketlerin, kederlerin, yoksulluğun, çaresizliğin, umutsuzluğun, ortasında, kirli karanlık siyasî planlarını ezilen bir sömürge halkın bütün yaralarını kanatıp, bütün acılarını canlandırmak ve onlara yine korku salmak üzerine kuran şeytanî kişiler ve kesimler, gün gelip hesap verecekler diyebilmeyi çok isterdim; ama görünen o ki makinistin tekrar tekrar başa sardığı bu bitmeyen kara filme, mutlu son yazmamışlar.

Rabia MİNE

Bunlarda ilginizi çekebilir...

Yoruma kapalı.