Scholz Hükümeti, modern bir vatandaşlık yasasıyla demokrasiyi güçlendirmek, çifte vatandaşlık hakkıyla da Türkiye kökenlilerin “ayrımcılık” itirazlarını gidermek istiyor. Büyük desteğe sahip reformlara itirazlar da var.
Sosyal Demokrat Parti (SPD), Hür Demokrat Parti (FDP) ve Yeşillerin oluşturduğu koalisyon hükümeti, vatandaşlık yasasında kapsamlı reforma gitmeye hazırlanıyor.
Alman vatandaşlığına geçişleri kolaylaştırmayı ve çifte vatandaşlık önündeki engeli kaldırmayı planlayan hükümet, yasa değişikliği için hazırlıkları yıl sonundan önce tamamlamayı hedefliyor.
Bakanlar Kurulu’nda son şekli verilecek yasa değişikliğinin Federal Meclis’e gönderilmesi, gelecek yılın ilk aylarında da oylanması bekleniyor.
Reformun ana hatları
Vatandaşlık yasasında yapılacak değişiklikle, Alman vatandaşlığına başvurmak için karşılanması gereken, Almanya’da 8 yıl ikamet etmiş olma koşulu 5 yıla düşürülecek.
Almanya’ya uyum konusunda, iktisadi ve sosyal bakımdan “özel başarı” kaydeden göçmenlerin vatandaşlığa geçişi “turbo hızda” yani üç yılda gerçekleşebilecek.
Reformun özellikle Türk vatandaşları bakımından getireceği en önemli değişikliklerin başında çifte vatandaşlık hakkı yer alıyor. Bundan sonra Alman vatandaşlığına geçecek kimseye, geldiği ülkenin vatandaşlığından çıkması şart koşulmayacak.
Bir diğer önemli değişiklik de 1960’lı yıllardan itibaren Almanya’ya gelen ilk kuşak göçmenlerin vatandaşlığa kabulünün kolaylaştırılacak olması. Mevcut uygulamada karşılanması istenen Almanca dil seviyesi, bu kuşaklar için yasa değişikliği ile düşürülecek.
“Hükümetin en önemli reformlarından biri”
SPD milletvekili ve Federal Meclis İçişleri Komisyonu üyesi Hakan Demir’e göre vatandaşlık yasasında değişiklik, koalisyon hükümetinin en önemli reformlarından birini oluşturuyor.
DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Demir, güvenli ikamet, yurt dışında diplomatik koruma, vatandaşlığı kendi çocuklarına devretme ve özellikle oy kullanma hakkının vatandaşlığa bağlı olduğuna dikkat çekerken, “Bir ülkede gerçekten eşit koşullarda yaşayabilmenin en önemli yolu vatandaşlıktır” diye konuştu.
Demir, bu nedenle vatandaşlığa geçişi kolaylaştıracak daha kapsayıcı düzenlemeler öngördüklerini, birden çok vatandaşlığa imkan tanımanın da önemli bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.
Mevcut uygulama yıllardır eleştiriliyor
Almanya’nın vatandaşlığa geçiş konusundaki mevcut düzenlemeleri, özellikle ülkedeki en büyük göçmen grubunu oluşturan Türkler tarafından yıllardır eleştiriliyordu. Bu düzenlemeler, aslında Türk vatandaşları dışında pek çok ülke vatandaşına çifte vatandaşlık imkanı tanıyor.
AB ve İsviçre vatandaşları bu hakka sahip. Ayrıca bazı ülkeler, vatandaşlıktan çıkmaya izin vermediği için, bu ülkelerin vatandaşları Alman vatandaşlığına geçerken, çifte vatandaşlıktan yararlanabiliyor. Afganistan, Arjantin, Brezilya, İran, Küba, Lübnan ve Meksika bu ülkelerden sadece birkaçı.
Alman makamları ayrıca, takdir yetkisini kullanabiliyor. İktisadi bakımdan dezavantajlı konuma girme riski olanlara, ya da mesleki nedenler gibi özel durumlarda, istisnai olarak da çifte vatandaşlık imkanı tanıyabiliyorlar.
Uygulamada kimlere bu hakkın tanındığı ise şaşırtıcı bir tablo ortaya koyuyor. Örneğin 2021 yılında, Alman vatandaşlığına geçen göçmenlerin yaklaşık yüzde 70’ini, geldikleri ülkenin vatandaşlığından çıkmak zorunda olmayanlar oluşturdu. Ayrıca Alman vatandaşlığına geçen ABD vatandaşlarının yüzde 99,2’sine, Kanada vatandaşlarının da yüzde 95,2’sine çifte vatandaşlık hakkı tanındı.
Buna karşın, çifte vatandaşlık hakkı talep eden ve bu talepleri kabul edilen Türklerin oranı sadece yüzde 9,8 ile sınırlı kaldı.
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024
- Akşener, Erdoğan’dan Ne İstedi? - 7 Haziran 2024