Gazeteci-yazar Ahmet Altan’ın yaptığı başvuruyu karara bağlayan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye’yi mahkum etti. Mahkeme, Türkiye’nin Altan’a 16 bin euro manevi tazminat ödemesine hükmetti.
Altan’ın Türkiye aleyhine yaptığı başvuruyla ilgili kararını açıklayan AİHM, 2016 yılındaki darbe girişiminden sonra tutuklanan gazetecinin, özgürlük, güvenlik hakkı ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi.
AİHM’in kararında “Başvurucunun (Ahmet Altan) hiçbir eylemi Türkiye hükümetini devirmeye yönelik bir planın parçası olduğuna işaret etmiyor.” denildi. Mahkeme, Altan’ın suç işlediğine dair makul şüphenin bulunmadığı hükmüne vardı.
AİHM’den yapılan açıklamaya göre;
1’e karşı 6 oyla, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ‘Hürriyet ve Güvenlik Hakkı’ başlıklı 5’inci maddesinin 1’inci fıkrası ile ‘İfade Özgürlüğü’ başlıklı 10’uncu maddesinin ihlal edildiğine hükmedildi. Hürriyet ve Güvenlik Hakkı başlıklı 5’inci maddenin 4’üncü ile 5’inci fıkralarının ihlal edildiği hükmüne ise oy birliği ile varıldı. Heyet, aynı maddenin 4’üncü fıkrasında yer alan “yargı sürecinin hızı” ile ilgili hususta bir ihlal olmadığına oy birliği ile hükmetti. ‘Hakların Kısıtlanmasının Sınırları’ başlıklı 18’inci maddenin ihlal edilmediğine ise 1’e karşı 6 oyla karar verildi.
“İfade özgürlüğünün demokratik toplumun temel taşıdır”
AİHM kararında, basın özgürlüğünü de kapsayan ifade özgürlüğünün demokratik toplumun temel taşlarından biri olduğunun altını çizdi.
Mahkeme açıklamasında, “Altan’a yöneltilen suçlamaların makul şüpheye dayanmadığından, dolayısıyla aldığı cezanın kanunda yeri bulunmadığından gazetecinin ifade özgürlüğü ihlal edilmiştir” ifadesine yer verdi.
Altan’ın yargılanma sürecinde dosyasına erişiminin kısıtlandığına dikkat çeken AİHM, davayla ilgili kanıtların ancak iddianame tamamlandıktan sonra sanığa sunulmasının, Altan’ın kendini etkili bir şekilde savunmasını engellediğini vurguladı.
“15 ay 8 günlük yargı süreci olağanüstü halden dolayı kabul edilebilir”
Mahkeme, tüm yargılama sürecinin 15 ay 8 gün sürmesinin normal şartlarda “hızlı” olarak nitelenemeyeceğini ancak darbe girişiminden sonra mahkemelerdeki dava dosyalarının artışı ile ülkedeki olağanüstü hal durumu değerlendirildiğinde, bu sürenin kabul edilebilir olduğunu açıkladı.
2016 yılındaki darbe girişiminin ardından “FETÖ üyeliği” suçlamasıyla tutuklanan Altan, 2017’de AİHM’e, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS), özgürlük ve güvenlik hakkıyla ilgili 5.maddesinin, ifade özgürlüğünün 10. maddesi, haklarının kullanımını kötü kullanılmasıyla ilgili 17 maddesi ile hakların kısıtlanmasının sınırlanmasıyla ilgili 18. maddelerinin Türkiye tarafından ihlal edildiği şikayetinde bulunmuştu.
- Bilim İnsanları, Bazı Kişilerin Neden Covid Olmadığını Buldu - 21 Haziran 2024
- Tüketicinin İyimserliği Azalıyor - 21 Haziran 2024
- Akşener, Erdoğan’dan Ne İstedi? - 7 Haziran 2024